benim fakültemin yanında hukuk fakültesi var ve hayran hayran baktığım kızlarlardır. birçoğu kültürlüv e zeki kızlar. keşke hukuk okusaydım dedirten durum.
bir çoğu da güzeldir. zalımın kızı dediğim bir eski sevgilim de kazandı hukuk u. arkadaş edinmiş kendine, utanmasalar benimkinden güzel olacaklar o derece hoş kızlar var.
Olay belki de kızların garanti meslek seçme zorunluluğundan kaynaklanıyor.
Tıptan sonra akla gelen hukuk oluyor bu yüzden de bu ülkede. Ülke bu.
Almanya'da kasiyer olmak için bile yıllarca eğitim alırsın, çok iyi bir maaşın olur , insan gibi yaşarsın ama bu ülkede sadece yaşayabilmek için bile çok çalışkan olman gerekir.
Beni sevindiren durumdur. abazalığımdan değil, ileride hakim savcı sınavında kadınlarının hiçbirinin savcı olmak istemeyeceği için ya da erkeklere biraz daha torpil geçileceğiiçin beni rahatlatıyor. onun dışında çok kız olması sizlere söyliyim mühendis kardeşler bir şey değiştirmiyor. bizim 170 kişilik amfi şeklinde sınıf. bir insanı simaen bile aklında zor tutuyorsun. belki ağır ve kaba bir ifade ama aralarında tam da "anadolu çomarı" tabirini hak edenler var. itici bir şivesi var hadi diyorum yetiştiği şartlar ama kimisi erkek erkeğe bile çekingen, kimisi de öküz gibi kaba. ne bir sıra bilir ne bir naziklik bilir ne bir şey. sonra, herkes her gün farklı yerde oturuyor. kimse arkadaş olmaya yanaşmıyor vs vs. ama güzel kızları var tabii arada kaynamış olanları. onlar da tıp isterken buralara düşmüş yazık çıtırlar. ama onlar sana bakmıyor. yani diyeceğim şudur.
(bkz: olsa ne yazar yine sağ eline mahkum bu yazar.)