öncelikle artık her şeye şüpeyle bakarsınız somut bi şeyler olmalı ki inanasınız.kavgacı bir kişilik ruhunuzu ele geçirmiştir,kalın romanları okumak artık zor değildir,artık çarşıya pazara giderken bir liste yapmak zorunda değilsinizdir nitekim ezberiniz hayli kuvvetlenmiştir.daha birçok şey saymak mümkündür.
mide rahatsızlığı, göz bozukluğu gibi zararlarının yanında alkol bağımlılığı gibi enfes katkıları da olur bünyeye.
bunun yanında, nasılki yurdum insanı, doktor yakalayınca esir alırsa, hukukçuyu da affetmeyen bir tabiata sahiptir. 'yavrım, bizim gelinin halasının kardeşi vardı, adamı tekme tokat dövdü, hızını alamadı 64 yerinden bıçakladı! n'olur? çok yatar mı?'ya paralel cümlelerle karşılaşırsın. 'bok vardı demi teyze adamı bıçaklayacak? nah çıkar o adam!' diyecek olursun ki işte hukukun bünyeye kazandırdığı başka bir erdem söz konusudur: sabır! yutkunur, halim selim bir tavırla teyzeye cevabını haykırırsın.
ayrıca bitirince; avukat olursun, kariyer sahibisindir ama yalancı olmuşsundur toplumun gözünde. hakim olursun, makamın vardır ama soğuk nevalenin tekisindir yan komşunun gözünde. savcısındır artık ve kudret diye bir şey varsa eğer avuçlarındakidir ama 'onun da gecesi gündüzü belli değil, karısı ondan boşadı!' gibi tespitlere maruz kalırsın.
eğer edinebiliyorsanız "teoriyi pratiğe geçirme yeteneği" edinirsiniz. hem kavramsal hem de somut olay bazında düşünmeniz gerekir. okuması zor gelir öğrenciyken ama asıl zorluk mesleğe atıldığınızda karşı çıkacaktır. ayrıca hukuk fakültesi aslında hayat boyunca mezun olunamayan bir fakültedir.
edit: sanırım tüm hukuk fakültesi öğrencileri ve mezunları söylediklerime katılacaktır. bu entry neden eksilenir onu anlayamadım.