tıp gibin çift dikiş gidenlerin ömründen bi dönem götürür artık.hukuk fakültesine genç sıfatında giren insan mezun olduğunda orta yaşlı bir insandır artıkın.
hukuk eğitiminin içler acısı hale getirilidiği, öğretim üyesi bile olmayan fakültelerin açıldığını düşünürsek gayet mantıklı durumdur. ancak aileler mağdur edilmeden yapılmalıdır. bu da ülke şartlarında zor görülmektedir. keza her hukuk öğrencisine bur bağlanmalı ve gerçekten eğitim verilmelidir. çıkmış sorulara çalışıp dersleri geçen sayısı sıfıra indirilmelidir.
tamam bir çok öğrenci karşı çıkacak ama bi mantıklı düşünün. kolay yoldan geçmek yattığı yerden para kazanmaya çalışmak bizim millete ait bir karakter oldu artık. bir ayete göre: "Kişi için yalnız çalışmasının karşılığı vardır."
gelişmiş devletlerdeki hukuk fakülteleri ile kendi hukuk fakültelerimizdeki eğitimleri karşılaştırdığımızda farkı göreceksiniz. amerikada ne hukuk fakültesine elini kolunu sallayan girebilir ne de kimse yata yata fakülteyi bitirebilir.
eğitim şart! ama olması gereken eğitim...
edit: bir çok hukuk öğrencisi uzatıyor. belki bi şekilde bu durumun da önüne geçilir. geçen sene ankara hukuk eğitimin sadece fakülte binasında olmadığını gördü ve öğrenciler ankara barosunda bir ön staj yaptılar. eğitim bir şekilde düzeltilmeli...
hukuk öğrencilerinin ve bilhassa öğretim üyelerinin ilahlaştırılmasına karşı çıkmamaktır. hukukçuların toplumda saygı görmesi anlaşılabilir ve doğal bir durumdur tamam ama bu kadar abartmak niye kardeşim. çok zor değil mi sizin bölüm? nasıl ezberliyorsunuz o kadar sayfayı? gibi sorularla şımartılmak hiç bir hukukçuyu sıkmıyor mu arkadaş?
evet hukuk fakültelerinde verilen eğitim zor. evet hocalar ders anlatmadan bir sürü sayfa kitliyorlar. evet öğretim görevlileri yeterli değil ama esas başarılı öğrenci o kadar dersi 4 senede verebilendir. her şeyi inciğiyle cıncığıyla öğrenebileceği tek yer anasınıfıdır. kendi kendine öğrenerek, mantığını kavrayarak mezun olan hukukçu aktif olarak var olur ve kendisinden bir şeyler katar. her şeyi kıçındaki kıllar ağarmış, çok bilmiş ve herşeyin kendi bildiğine göre olması gerektiğini düşünen hocaların her dediğini yapmak siteyen hukukçu aristokratlara tabi ki zor gelir 4 yıllık eğitim.
kendi kendine öğrenerek yorum yaparak öğrenmek tabi ki zor.
önce açıköğretime hukuk koyup, "aslında çok zor bir bölüm değil" imajı verip; arkasından da 6 yıla çıkarıp "ulan koskoca hukuk 4 yılda nası anlatılsın" demektir.
ama asıl gerçek şu ki;hukukun olmadığı bir ülkede eğitimin kaç yıl olduğu pek de önemli değildir.
memlektimizde tıp fakültesi eğitimi 6 yıldır. insan hayatının önemi ve içerik itibariyle zor olduğu için 4 yıl ana eğitim, 2 yıl stajerlik, 1 yıl intörnlük olmak üzere toplam 6 yıl tıp eğitimi. hukuk fakültesi insan hayatında direk denebilecek bir düzeyde etkiye sahip olan hakim, savcı ve avukatları yetiştiren; içerik itibariyle de ağır bir fakültedir. zaten avukatlar 4 yıllık fakülte sonrası 1 yıllık staj eğitimi almaktaydılar. dolayısıyla bu 1 yıllık staj süresi de fakülteye dahil edilerek 6 yıla çıkarıldıysa yerinde bir karar gibi görünmektedir.
okulu 2 uzatmış biri olarak beni memnun etse de, gereksizdir. ne öğrenildiğinin çok da bir önemi yoktur çünkü. zaten stajda sil baştan öğreneceksin her şeyi ve çok şaşıracaksın... ***
4 senelik hukuk fakültelerinin ortalama 6 senede bitirildiğini göz önünde bulundurursak bu sayıya +2 daha eklendiğinde bölümün sittin senede bitirilmesi gibi bi durum söz konusudur..*
