Iki yıldır hukuksuz bir şekilde yapılagelen gözaltılara son olarak Van Un. Rektoru Prof. Dr. Ayse Yuksel, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr Osman Öztürk, Uludağ Üniversitesi eski rektörü Mustafa Yurtkuran, inönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, 19 Mayıs Üniversitesi Eski rektörü Ferit Bermay, istanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı ve "Baba Beni Okula Gönder Kampanyası"nı yürüten Tijen Mergen de eklenmiştir. Aynı gün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın evi yaklaşık 7 saat süreyle aranmıştır. Maddi delillere dayanmadığını düşündüğümüz bu işlemlerle insanların özgürlükleri ellerinden alınmakta daha da önemlisi Türkiye'deki her türlü muhalefet sindirilmeye çalışılmaktadır.
Gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun birbirleriyle hiçbir ilişkilerinin olmadığı, çok farklı siyasi görüşlere sahip oldukları, aralarında çok saygın, yurtsever, demokrasiye gönülden inanmış ve yaşamları boyunca toplumsal sorumlulukları doğrultusunda yoğun emek harcamış insanların olduğu kamuoyunun gözünden kaçmamaktadır.
Ceza Muhakemesi Yasasına göre savcının yapması gereken soruşturmayı bizzat polis yapmakta, kanuna aykırı toplanan deliller kullanılmakta ve yandaş basına sızdırılmaktadır. Tanık ya da sanık olmayan kişileri suçlayıcı ya da küçük düşürücü ifadeler iddianameye konularak, hedef seçilen bu kişiler kamuoyu gözünde yıpratılmaya çalışılmaktadır.
Bu kapsamda hedef seçilen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Çağdaş Eğitim Vakfı'nın tüm burs listeleri ve burs verenlerin listelerine el koyulmuş durumdadır. Böylelikle burs alan öğrenciler ve burs verenler de mağdur durumda kalmışlardır. Son olarak ÇEV' dan burs alan öğrencilerin gözaltına alınmaları durumun vehametini arttırmış, korku ve sindirme politikalarının süreceğinin ve bütün topluma yaygınlaşacağının işareti olmuştur.
Silahlı veya sivil güçlerin oluşturdukları veya oluşturmaya çalıştıkları baskı düzenleri yıkılmaya mahkumdur. Bu açıdan siyasi iktidarı darbecilik bahanesiyle toplumsal muhalefeti ortadan kaldırma girişimlerine son vermeye çağırıyor, kendisini demokrasi ve hukuktan yana gören her vatandaşımızı bu karşı duruşta yanımızda görmek istiyoruz. Unutulmamalıdır ki hukuk herkese lazımdır. Bugün hukuksuzlukların öznesi olanlar gelecekte hukuktan aman dileyeceklerdir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Ek: Turkan Saylan' ın aşağıda yer alan basın açıklamasını sonuna kadar destekliyoruz:
"Bugün Genel Merkez ,benim evim ve çok sayıda şubemiz,suçla bağlantılı olduğuna ilişkin olduğuna en küçük bir kanıt olmadığı hukukçularımızca ifade edilen bir arama emri ile aranmaktayız. Birçok yönetim kurulu üyemiz tutuklanıyor. Ben çok hastayım ve hastanede yatıyorum hafta sonu izinli çıkmıştım. Kan değerlerim çok düşük. Ağır bir kemoterapi alıyorum. Herkesin bildiği gibi ÇYDD hem darbeye hem de şeriata karşıdır. Ülkenin eğitim yoluyla kalkınması için çalışır. Ergenekon vb. oluşumlarla hiçbir ilgisi yoktur, olamaz da. Özetlersek ÇYDD olarak Türkiyemiz'de bir hukuk devleti, Atatürk ilkeleri doğrultusunda bir yönetim istiyoruz. Evrensel hukuk kurallarının herkesin beyninde, yüreğinde yer etmesini ve adil yargılama kurallarının egemenliğini beklemek bir yurttaş olarak hepimizin hakkıdır diye düşünüyoruz. Biz de hakkımızı arayacağız."
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Türkan Saylan, 13.04.2009, Istanbul
