Geneli maldır. Bu başlıktan göreceğiniz üzere "hukukçuyuz biz yeaa" diye takılırlar. Bir grup vardır "dersler çok zor, yazmayın hukuk mukuk" diye dolanır. Kulak asmayın onlara. Çalışın üniversite sınavına gelin. Gelme hukuka yea diyen biri denk gelirse "Madem öyle sen okulu bırak, amın evladı" diyin. Tecrübe edindim ki öyle yapınca suratları düşüyor *
Ortalama bir hukuk öğrencisinin hayatını anlatayım. okula haftada 1 ya da 2 defa gider. bzen hiç gitmez. derslere olan ilgisine bağlı. dersler üst üste binip yaşam isteğinizi sömürüyor.
kaybedenlerdensiniz. korkma titre. evet beni tanıyamadınız. ben fuat avni.
Bir üniversitenin kütüphanesinde oğlan kızın masasına yaklaşarak yavaşça sorar: "Yanınıza oturabilir miyim?"
Kız, yüksek sesle yanıt verir:
"GECEMi SiZiNLE BERBAT ETMEK iSTEMEM!.."
Kızın sözlerini herkes duymuş, başlarını kaldırmış,
dik dik ayaktaki oğlana bakmaktadırlar... Oğlan çok utanır ve hiçbir şey
diyemeden,şaşkın şaşkın kendi masasına geri döner...
Birkaç dakika sonra kız yerinden sessizce kalkar, oğlanın masasına yaklaşır ve ona yavaşça şöyle der:
"Ben psikoloji öğrencisiyim; demin,şaşıran bir erkeğin nasıl
tepki vereceğini öğrenmek istemiştim; bu arada sizi de herkesin önünde biraz
utandırdım sanırım, özür dilerim!"
Bu kez oğlan onu yüksek sesle yanıtlar:
"BiR GECELiĞiNE 200 DOLAR MI?.. ÇOK PARA!.."
Oğlanın dediklerini de yine herkes duymuştur ve bu kez ayaktaki kıza dik dik bakmaktadırlar ki, oğlan şoka girmek üzere olan kızın kulağına yaklaşıp şöyle fısıldar:
"Ben de hukuk öğrencisiyim: çevreye birini suçluymuş gibi nasıl gösterebilirim öğrenmek istemiştim, özür dilerim!"
Okurken hukuk ogrencisi olmanin havali oldugunu dusunur sikimsonik triplere girerler, okul bitince yine o sikimsonik avukatlik stajinda cay tasirken hangi sikimi yiyecegini kestiremeyen ogrencidir.
bir yılın toplamda üç dört ayı hayattan kopan(vize,final,büt) insanımsıdır.
bir kere her öğrenciden daha zekidir,ben şu bölümde okuyorum şöyle zor böyle zor serzenişlerine he he öyle der geçer çünkü kimse onun girdiği sınavlara girmemiştir. (işte buraya bitiyorum)
her öğrenciden kendini daha özgür hisseder çünkü kürsüdeki hocasıyla istediği konuyu tartışabilir.hatta bu tartışması sözle kalmaz sınav kağıdında da istediği gibi hükümeti, yönetimi vs eleştirebilir hatta bu sınavdan alnının akıyla geçebilir.
her öğrenciden daha sabırlıdır.geceler boyu ders çalışıp, tek rakamlı notlar almayı sindirebilmiştir.herkesin sevgilisini koluna takıp gezdiği, havuzda denizde çekildiği fotograflarını facebooka koyduğu günlerde ders çalışabilmiştir.
her öğrenciden daha çok kendine güvenir çünkü o geleceğin avukatı, savcısı, hakimidir.
her öğrenciden daha hayalperesttir, en çok parayı kendisinin kazanacağını düşünür.
ama başa dönersek yılın üç dört ayı sadece yaşayan ölü dür.ders çalışan bir robottur..
Hukuk fakültesine devam zorunluluğu olmadığı için sadece vize ve finallerde uğradığı düşünülen ama gerçekte girmediği her dersin cezasını vizede giden puanlarla ödediğini bildiği için fakülte yollarını eskiten öğrenci profili.
universite hayatı uyku, sosyalhayat ve ders paradigmasından oluşur ve 3u aynı anda olmaz 2sı olursa 1i olmaz işte hukuk öğrencisi bunu cok ıyı bilen öğrencidir. genelde hukuk öğrencisi uyku ve dersi tercih eder ve sosyal hayat ve dersi secen okul bittiğinde cok sey kazanmış olur.
birinci sınıfta hani lan zor diyolardı amk hukukmuş peeeh diyen 2. sınıfa geçince o lafıni itinayla yemeye başlayan öğrenci çeşididir. en çok da ana bacı kaydırdıktan sonra "yaz sınıf öğretmenliği git amk. ne işim var benim burda aklımı sikiyim aklımıı. eşşeğim ben zaten eşşeeek." diye höyküren insandır kendimden biliyorum.
entelektüel birikimi olmaması halinde, mezun olduktan sonra, sadece avukat adı altında "iş takipçisi" veya "hakim veya savcı" adı altında "emir alan" düz bürokrat olabilecek öğrencidir. gerçek hukukçu, hukuk bilgisi yanında, kelime haznesi zengin, dile hakim, genel kültür, toplum ve dünya hakkında bilgi, farkındalık, bağımsızlık ve özgürlük bilinci sahibi kişidir.
ilk 1000 bilemedin 2000 kişi içerisine girip, genelliklede aile-çevre baskısı ile nadiren de ideal edinip hukuk fakültesini yazan sonra yazdığına asgari 4 yıl çarpı 4 bin kere bin pişman olan öğrencidir. hayalleri yıkılmaya mahkumdur.
Sayısalın nasıl tıbbı varsa, eşit ağırlığın da hukuğu vardır. Her zaman eşit olmayabilir ama genellikle ağır bir bölümdür hukuk. Öğrencisi olmak ise zor değildir sadece düzenli çalışmayı gerektirir.
işte bu gerçektir : Herkesin imrenerek baktığı öğrencidir. Toplumda her zaman bir adım önde gider.
- Ne okuyorsun evladım _?
- Hukuk okuyorum bey amca.
- bey amca içten bir nefes alır ve aferin oğlum der. işte o nefes kendisinin yada kendi oğlunu görmek istediği yerdir.
Dertlerin en büyüğüne sahip öğrencidir. "Ne olacak la çalışırız hallederiz zeki adamım ben" diyerek girdim, gerçekten aşırı derecede zor bir bölüm.
2 sene önce bir ablama "istanbul hukuk'a yerleştim" dediğimde, "Tıp yazsaymışsın?" demişti. Haklıydı.
400+ kişilik amfilerde ha babam çalışan öğrenci modelidir şans eseri geçilemeyeceğini bilir çünkü çalışmasa kalır çalışırsa belki geçer sözü hukuk için söylenmiştir. bir de benim gibiyse her gördüğü kişinin selam vermesi yüzünden günü selam sözcüğüyle geçer.
gayet sosyal yasamla birlikte, 4 yıl sonunda, sadece sınav haftası çalışarak ( e tabi kafanız hemen alıyorsa) güzel bir otalamayla geçen yaz sonlandırdığım statü. şimdi ise artık stajyer avukatım.