Danimarka üretimi olduğu pek bilinmez. Acun'un yaptığı gibi Tolga abimiz de formatı dışarıdan almıştı. Anlayamadığım Tolga abimiz neden prodüksiyon kurup mükemmel işlerine devam etmedi.
2011 yapımı, anlatmaya çalıştığı şey açısından oldukça iyi bir film. Sinemanın nereden nereye geldiğini idrak etmenize olanak veriyor. Öyle ki izledikten sonra filmde geçen kısa filmi bulup izledim. (bkz: le voyage dans la lune)film için kabaca bir örnek vermem gerekirse; hani ödül törenlerinde Onur Ödülü vb. saygı ödülleri verirler ya, işte bu filme bahsi geçen yönetmen için bir onur yada bir vefa ödülüdür gözüyle bakabiliriz.
televizyon ile telefon konuşması arasında fark edilebilir bir saniye farkı olduğunu hepimiz biliyoruz. kanaldan uyduya, uydudan eve hesabı bu çok normal zaten. ona rağmen bu zaman senkronsuzluğunda bu oyunu nasıl oynatıyorlarmış acaba? yoksa her şey dümen miydi? yoksa o küfürü ve programın sonunu getiren çocuk haklı mıydı?
otobüste izleyip de beğendiğim tek güzel film. bu vesileyle kamil koç firmasına bu filmi otobüsüne yüklediği için teşekkürü bir borç bilirim.
film sizi sanki bir masalın içine çekiyori. kendinizi orta çağ mimarisiyle donatılmış bir avrupa kentinde bulmak istiyorsunuz. bunun yanında bir o kadar da gerçekçi. üstelik sinema arhine yönelik çok güzel bilgiler de elde edebileceğinizi düşünüyorum. izlemesi tavsiye edilir.