oyuncu performansı ile ayakta kalmış bir film. çekim kalitesi itibarıyla seyir zevki mevcut evet. ancak film sürerken pause ihtiyacı duymadan tuvalete için ayırabiliyor seyircisini. ayrıca herkes "iyi" kalpli. stv dizileri gibi lan. konu, orta düzey bir sinemasever için bile sıkıcı sayılabilir. biraz akademik bir konusu var, sinema tarihi ile ilgilenenler çok sevmişlerdir. martin scorsese dayının tevellütünü düşündüğümüzde normal karşılayabiliriz. ama şu otomaton işi ikidir karşıma çıkıyor.
hatırlayanlar olacaktır, syberia adlı oyun serisinde de bu otomaton-tren-aranan adam üçlüsü mevcuttu. dolayısı ile kıl kapmadım desem yalan olur.
hiç konusunu okumadan, oscarları aldıktan hemen sonra izlediğim film.
--spoiler--
hasssiktir yaaaaa. buna 1 tane oscar bile verilmez gerçekten. ulan saçma sapan bir konusu var ki, konu bile diyemeyiz buna... son dakikaya kadar mistik bişe bekledim en azından o robot canlanacak felan diye bekledim, filmin sonunda mal gibi kaldım. gerçek anlamda zamanımı çalan film oldu.
--spoiler--
yeni izleyebilme fırsatım oldu. sinema tarihine ilginiz varsa bunu belesel niteliğinde değil de fantastik bir şekilde izleme fırsatı bulacağınız filmdir.
--spoiler--
george melies'in hayatının irdelenişi ve sinemaya olan katkılarının anlatıldığı bölüme hayran kaldım fakat diğer bölümlerde sürükleyicilik konusunda beni biraz hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim.
--spoiler--
genel olarak oscar da hakettiği dallarda ödül almış en iyi film veya en iyi yönetmeni alsaydı hakettiğini pek düşünmezdim şahsımca.
görsel açıdan ve müzikleri kesinlikle olağan üstü, insanı mutlu eden, dünyalar tatlısı bir film. hugo rolundeki Asa Butterfield a bayıldım ayrıca da yapımcı olarak bu filme hayat verdiği için Johnny Deppe olan sevgim daha bi arttı.
görsellik açısından mükemmel olan bir martin filmi. özellikle bu film sinemada 3 boyutlu olarak izlenilmeli yoksa zevk alınamaz güzelim filmden. gel gelelim oscara aday gösterilmesi ise georges mellies'i konu almasından dolayıdır kesinlikle. çünkü bu sene oscar alan çoğu adaylar bir ilki yani önceden işlenip gizemini kaybeden ve şimdilerde gün yüzüne çıkarmaya çalışan filmere verilmiştir. aslından o kadar ocarı hak etmiyordu film.
Tolga abi'nin hazırlayıp sunduğu telefon tuşlarıyla yönlendirilen tek dişli hayali kahraman. bir karga birde maymun dostu vardı. Maymunun adı campoldü sanırım.
Hugo'yu bu sefer karsiya geciremedin vik vik.
- hugonun a**** koyyim!
- aa mahmut hic oyle denir mi, ne ayipp
- senin de a**** koyyim.. cat! repliğiyle hafızalardaki yerini korumaktadır.
Martin Scorsese 'nin yönetmenliğini yaptığı 3D olarak izlemeseniz dahi hayran bırakan ve içerisinde George Melies'in konu alındığı harika bir görsel şov. Filmin başından itibaren o görüntüler insanı hayran bırakıyor, devamlılık vs bunu hangi teknikle çektiler acaba diye düşündürtüyor. izlenilesi film.
3 boyutlu değil bluray'den izlendiğinde vay anam vay renklere bak diyeceğiniz filmdir. sinemada izleseniz 3 boyutlu olarak o renkler o kadar farkedilmez ama atmosferi daha başka olur tabi.
Konusuna değinmeyeceğim pek. Eğer ki kişiler üzerine canlandırmalı belgesel tarzını seviyorsanız konudan sıkılmazsınız, sevmiyorsanız sıkılabilirsiniz, film benzer şekilde gidiyor çünkü
3 boyutuna dönersek, 3 boyutlu izlemedim ama filmden belli olduğu üzere scorsese "ben 3 boyutlu yaparsam böyle yaparım!" deyip lüzumsuz birkaç sahne haricinde 3 boyutu aksiyon vs gibi filmlerdekinde olduğu gibi saçmasapan kamera açılarıyla falan filan kullanmamış.
James cameron bu zamana kadar izlediğim en iyi üç boyutlu film demiş bu filme en iyilerinden biri olabilir ama james cameron da biliyordur Avatar'dan güzelini ancak kendisinin yapabileceğini herhalde, o yüzden cameron'un bu sözüne pek itimat etmiyorum ve ticari bir reklam olark görüyorum.
velhasıl bu zamana kadar izlediğim en güzel atmosfere sahip film olmuştur, renkleri, dekorları, kostümleri ve diğer seçimleriyle, içerik olarak da beni tatmin etmiştir.
ek: erkek çocuk oyuncu birkaç sahne harici kötü oyunculuk sergilemiştir, çocuk sırf tatlı diye oyunculuğunu abartmaya gerek yok, abartılacak çocuk oyunculuk christian bale abimizin çocukken yaptığı rollerdir, asıl oyunculuğu kickass'Te de yardıran chloe bilmem bilmem kim olan kız çocuk oyuncu sergilemiştir ki büyüyünce büyük ihtimal erkek olanı piyasadan silinirken bu kız oyuncu daha güzel bir şekilde ortalığı yardıracaktır.
bilim kurgunun çoğunlukta olduğu, maceranında aynı zamanda yer edindiği harika bir film. oyunculuk çok iyiydi. özellikle ana karakter olan hugo isimli çocuk müthişti. mavi mavi gözleriyle ağlaması içimi sızlattı. onun haricinde görüntü süperdi. harika bir filmdi ya, başka bir söze gerek yok. izlenmeye değer, kesinlikle.