Başkanlık Sisteminin Venezueladaki bir örneği. ilk başta fakir fukarağının kahramanı iken, rejim değişikliğine gidildiğinde işler sarpa sarmış. Halefi olarak Maduroyu seçtikten sonra seçimlere şahibe karıştığını söyleyende çok olmuş..Örnek olarak Suudi arabistan kadar petrolleri olan bir ülkenin nasıl olup da fakir kaldığını en iyi Allah bilir tabi ama başkanda üzerine almalı bi zahmet bu sorunu..
bugüne kadar 3 venezuelalı insan evladı ile konuşma şansım oldu.
birincisi engelli bi kadındı, karnımı doyurmam için çalışmam gerek diyordu. çok üzülmüştüm tanıdıkça.
neyse, venezuela deyince akla ilk gelen hugo chavez olunca kendisine ölümünden dolayı üzgün olduğumu falan söyledim*.
bana neden, diye sordu. biliyoruz ki iyi bir insandı, iyi şeyler yaptı falan diyorken lafımı kesti, o sandığınız kadar iyi bir adam değil, ben memnun değildim, çevremde değildi dedi.
ikincisi anladığım kadarıyla oranın orta halli sade bir vatandaşıydı. geçmişteki o sohbetimden dolayı konuyu merakla chavez'e getirdim ve sordum onu sever miydin?
hayır, dedi. çok yanlış şeyler yaptı, bugün onun yüzünden bu haldeyiz, dedi.
üçüncüsü ise genç bir kızdı. öğrenciydi, maddi durumları hakkında bir fikrim yok. konu yine chavez ve yine sitemler.
ama bu çok daha sertti, ülkemizi adeta yok etti, dedi. birkaç iyilik yaptı ancak bu belli bir kesime yaradı çoğunluk daha da yoksullaştı vs.
özetle bu konuda kendimi biraz eleştirmem gerekiyor. her zaman "kaynak" ne?, diyerek bilginin güvenilirliğini sorgulamak ilk yapacağım işken, neden körü körüne tv haberlerindeki övgülerle yetinip hugo chavez'i ülkesi için mükemmel bir lider olarak gördüm?
aslında bunun nedeni sadece ilgisizlik de olabilir. kayıtsız kalmışım, kalmışız. fidel castro için aynı şeyleri düşünmüyordum mesela...
koyu bir katoliktir ve mestize denilen avrupa ve güney amerika yerel ırkılarının karışımıyla oluşmuş millettendendir. bolivarcılık idelojisine sahip olup güney amerika milliyetçisidir.