yaş itibariyle emsallerimin çoğunun evlenmiş olduğunu söyleyebilirim. ve pek tabi benim gibi böyle evlenmemekte direten arkadaşlarım da var. bir çoğumuz üniversite mezunuyuz dolayısıyla iyi veya kötü bir şekilde yaşamamızı idame ettirebiliyoruz. fakat gelin görün ki marketen alınamayacak şeylere de ihtiyaç duyabiliyoruz.
elbette kastettiğim ruha, duyguya ait şeyler. fakat gelin görün ki, ülkem abazanı bu durumu çoktan "fuckbuddy" ye indirgemiş durumda.
hem öyle bi kelime ki bu hani ne kadar kullansa o kadar haz alındığı hissediliyor, dillerden düşmüyor.
oysa bi heyecana kapılmasa, züccaciye dükkanına girmiş bir fil gibi olmasa binlerce güzel parıltılı bardağı görecek, ve o bardaklardan sevdiği, çok tatlı içeceklerden içebilecek erkek. yaşadıklarınızı bilemem tabi ki, ama canlandırabilmeniz için; izleyenler bilir, ıssız adam filminde duygusal bir birliktelik çok daha farklı resmedilmişti hatırlayın.
en çok istediklerimizin bile çok farklı olacağı yani.
önünüzde karmakarışık bir bilgisayar var. bu bilgisayarın her fonksiyonunu öğrenmeniz yıllarınız alabilir. ben size tek bir komuttan bahsediyorum. bununla en karmaşık problemleri dahi çözebilirsiniz. böyle bir şeyi öğrenmek için neleri verirdiniz değil mi?
bir yolu var elbet. madem avrupalı kavramlarla söylemek güzel,
öyleyse; fuckbuddy den önce hugbuddy olmalı insan.
duzenli araliklarla sarilmalik arkadas. kanepede dizleri karnina cekik bir sekilde dusuncelere dalmisken teselli edilmeye veya yatakta tek basina uyku tutmayip arkadan sarmalanarak uyumaya ihtiyaci olanlar sarilma buddyleri ile huglasarak bu sorunlarini ortadan kaldirabilir.