asıl önemli olan, hadis uyduruk da olsa, yobazların, söz konusu hadisi ve dolayısıyla vatan sevgisini "dinsiz imansız insanların diline pelesenk etmiş" diye tanımlamalarıdır.
yobazın hain olduğunu, yobazdan vatansever olmayacağını her zaman söylerim. milyonlarca müslüman yüzlerce yıl ingiliz, fransız egemenliği altında inim inim inlerken gıkını çıkarmayan, yobazlıklarını sürdürmelerine, sömürüden pay kapmalarına izin veren sömürge yönetimleriyle işbirliği yapan bunlardır.
velhasıl, evvelleri neyse, ahirleri de odur vesselam...
not: civciv beyinli birisi de çıkmış "akp'yi karalamak için hadis uydurmaktan" söz ediyor. bakalım bu hadisi uyduran hangi geziciymiş?
Deynurinin Mucadelese adlı eserinde Asmai yoluyla yaptığı rivayetine göre mana bakımından sahih olduğunu belirtilir. Ayrıca kanıt olarak Hz. Peygamberimizin hicretten sonra Mekkeye duyduğu özlemi dile getirip delil olarak sunulmuştur. Usayl el Huzeli ye Aişe (ra) tarafından sorulan bir soru üzerine onun verdiği cevap karşısında Peygamberimizin (S.a.v.) tepkisini ileri sürerek bu hadisin manasını sahih olduğunu ve daha başka gerekçeler de ileri sürerek bunu savunduklarını söz konusu eserden görmekteyiz. Yani sözlük yazarı arkadaşlar mana bakımından sahihtir yani doğrudur.
Eğer onlara, kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın, diye emretmiş olsaydık, içlerinden pek azı müstesna, bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, onlar için hem daha hayırlı hem de (imanlarını) daha pekiştirici olurdu. (Nisa 66 )
