III. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir. Kurulun üç asil ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adli ve idari yargı hakim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hakimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurulun görevlerini yerine getirmesi, seçim ve çalışma usulleriyle itirazarın Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla düzenlenir.
Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hakim ve savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Adalet Bakanı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için hakim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir.
--spoiler--
hsyk'nın görevleri ve üyelerinin seçimi anayasada açıkça belirtilmiş.
görevleri mahkemelerin bağımsızlığını ve hakimlik teminatını sağlamak. bu nedenle adalet bakanlığının hazırladığı raporları değerlendirerek, karara bağlamak. yani adalet bakanı başına buyruk iş yapmasın hakim ve savcıların hükümetten bağımsız kalabilmesi için kurulmuş ve görevleri adalet bakanlığının seçimlerini değerlendirmek.
yani adalet bakanı bir hakim veya savcıyı göreve atamak veya görevden almak isterse bu kurula rapor halinde sunuyor ve kurul karar veriyor. kendine ait sekreteryası olmaması bunun en iyi delili. eğer atamaları direk kendi yapacak olsaydı bir sekreteryası olur ve görüşülecek konuları kendisi belirler, kararlarını kendisi yazar ve yayınlardı. bunu müteahhiti denetleyen toplu konut yaptıran bir kooperatifin üyeleri gibi değerlendirebiliriz. kısaca hakim ve savcıların atama, işten çıkarma işlerini yapmak isteyen adalet bakanı bu kurula isimleri götürüp, görevden alacaksa müfettişlerinin raporlarını göstererek doğru buluyormusunuz diye soruyor.
bizim hsyk ise son yıllarda kendi isimler getirip şunu şuraya ata, bunu görevden al, bunun yerini değiştir diyerek atamalara bakanlık yerine karar veriyor ve adalet bakanının onaylamasını istiyor. onaylamasa bile çoğunluk sahibi olduklarından istedikleri gibi diretebiliyorlar. bu çoğunluk yanlı taraf verebileceği düşünülen hükümetlere karşı tedbir olarak organize edilmiş. atama kararı alanı denetleyebilmek için çoğunluk başka tarafa verilmiş ki hakim ve savcılar özgür olsun. bizim hsyk, bakanlık yetkilerini gaspederek seçim yapacak olan adalet bakanlığının yerine kendini koyuyor ve sekreteryası olmamasına rağmen görüşülecek konuları seçememesine rağmen kafasından kendi başına buyruk konuları gündeme getiriyor.
öyle bir diktatörlük ki yürütmenin yapması gereken atama, işten çıkarma, yer değiştirme gibi kararları denetleme yetkisinden öteye kendi geçip yürütmenin görevlerini de yapmaya kalkıyor.
mesela şu erzurum olayına bakalım. olması gerekenler; savcı öbür savcı hakkında dava açmış. dava açtığı mahkeme; bu yargıtay mahkemesinin görevi diyerek görevsizlik kararı verir ve dosyayı havale edebilirdi. fakat mahkeme 250. maddenin "hazırlık soruşturmasını yapmanın kendine ait olduğuna" hükmetmiş. sanık avukatı itiraz ederek yargıtay mahkemesine taşınmasını isteyebilirdi. veya mahkeme, hazırlık soruşturması tamamlandıktan sonra kendiliğinden 1. sınıf hakim ve savcılar hakkında yargılamayı yargıtay yapar diyerek hazırladığı soruşturma dosyasını yargıtay'a sevkedebilirdi. sanığın avukatı adalet bakanlığına başvurup özel yetkili savcının görevlerini aştığını iddia ederek soruşturma açılmasını isteyebilirdi. adalet bakanlığı özel yetkili savcı hakkında müfettişler görevlendirir ve eğer ikna olursa hsyk'ya göndermek ister veya istemeyebilirdi. adalet bakanlığı, müfettişlerinin hazırladığı dosyayı hsyk'ya götürmediği sürece hsyk bu konuyu ne görüşmeyi teklif edebilir, ne görüşebilir.
bizim hsyk birçok hatayı birden yapmıştır.
1-hakkında hiçbir müfettiş rapuru
2-adalet bakanının gündeme getirmediği bir isim hakkında
3-hiçbir resmi veri olmadan
4-karar verip açıklamıştır. açıklamayı adalet bakanı yapar. çünkü dedğim gibi seketeryası yok.
bugün birçok hukukçu hsyk kararı hoşuna gitmiş olsa bile bu garabeti görüyor ve hsyk'nın sekreteryası olması lazım diyerek kanunun bu yönde değiştirilerek hsyk'nın bu yaptıklarının yasal bir zemine oturtulmasını istiyor. bu ne demektir biliyor musunuz? itiraf etmeseler bile kendileri de, bu kurulun sadece önüne getirilen konu hakkında denetleme yaparak sadece oy veren bir kurum olduğunu biliyorlar ve yasaların hsyk üyeleri tarafından çiğnenmesini mazur göstermesi için hükümetin anayasayı bu yönde değiştirmesini savunuyorlar.
bu neye benzer? birileri kanunu çiğniyor ve suç işliyor. bu suç işleyenleri savunanlar, kanunun değiştirilerek yapılanların suç olmaktan çıkarılıp o yönde değiştirilmesini istiyorlar. neye yarar peki? yıllar sonra birileri bu hukuksuzluğu yüzlerine çarptıklarında olması gereken oydu, onun için savunduk ve kanun da bak bu yönde değişti mi diyecekler? birçok hukukçu bu şekilde hukuku eğip büktüklerinden kendilerinden utanıyorlardır umarım. bir savcı için değer miydi?
hsyk neye benzer biliyor musunuz? hsyk üyelerinin seçimini düşünün. cumhurbaşkanının önüne isimler konuyor ve cumhurbaşkanının bunları ataması isteniyor. cumhurbaşkanı seçilecek listeyi kendi ayarlasa ve atasa bu normal mi? hsyk aynen bunu yapıyor. adayları seçiyor, atamasını, görevden almasını, yer değiştirmesini kendi seçtiği isimler için karar veriyor. canı sıkılırsa geri dönüp görevden alıyor. cumhurbaşkanı'da bu hsyk üyeleri canımı sıktı deyip görev verdiklerini iptal edebiliyor mu? umarım anlaşılmıştır. onaylama kurulu, olmuş yürütme... yürütme halktan oy alır, bunlar kimden oy alıp güçlenmişler o kadar?
