islamiyetteki oruç anlayışıyla kısmen örtüşmekte ancak tam olarak aynı değildir. tüm bir yıl boyunca çarşamba ve cuma günleri oruç günüdür, tüm inananlar bu iki günde özellikle oruç tutabilirler. en azından kilise'nin önerdiği günler bunlardır. çünkü kutsal kitap'ta, yani mezmur (zebur), tevrat ve incil'de orucun ne zaman, nasıl tutulması gerektiğiyle ilgili çok net ifadeler bulunmamaktadır. bunun dışında noel yani kutsal doğuş bayramı öncesinde 4 haftalık bir hazırlık dönemi vardır. bu dönem içerisinde oruç tutulabilir, isa mesih'in kutsal doğuşu oruç ibadetiyle beklenebilir. ancak en önemli dönem, ki buna hristiyanların ramazanı diyebiliriz; paskalya yani kutsal diriliş bayramına hazırlık dönemi olan büyük oruç dönemidir. bu dönemin amacı; hristiyanların tam bir itaatle kendilerini tanrı'nın önünde alçaltıp, tövbe ederek isa mesih'in diriliş bayramını beklerken, mesih'in çarmıh üzerinde günahlarımız için, yani bizler için kendini feda ettiğini anmaktır. bu yas döneminde de oruç tutulmaktadır.
oruç tutarken su içilebilir, ancak hayvansal gıdalardan kesinlikle uzak durulur. bayramdan bir gün önce, yani arefe günü akşam yemeğinde hayvansal gıda yenir ve oruç bozulur. oruç sabah güneşin doğuşuyla başlar, güneşin batışıyla son bulur. ancak bunlar genel adetlerdir, katı ve kesin kurallar yoktur. oruç sadece yemek yememek ya da et ürünlerinden uzak kalmak demek değildir, hatta bunlar önemsiz noktalardır bile denebilir. orucun asıl amacı tanrı'yı yüceltmek, kendini alçaltmaktır.
incil'in oruç hakkında söylediği ise şudur; Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz oruç tuttuğunuz zaman, kendinize bakın. Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan tanrı'nıza oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören tanrı sizi ödüllendirecektir. matta 6:16-18
not: buradaki bilgiler ermeni kilisesinin adetlerine göre verilmiştir, diğer kiliseler farklı takvim ve uygulamalara sahip olabilmekle birlikte genel anlamda tüm dünyada böyledir.
müslümanlıkta orucu kavramış, hristiyanlıktakini de bir şekilde açıklama nezaketinde bulunmuş, sözlük yazarlarının açıklama yazdığı başlık. din de ayrım yapmayın, hepimiz oruc tuttukta dinimiz kusur kaldı. once bir tut sonra düşünürüz.
