onların papaları önce çocuk tecavüzlerini çözsün, bizim ensar vakfı gibi onlarda da acayip tecavüz dönüyor ve güçlü oldukları için onlara bir şey yapamıyorlar maalesef.
türk toplumu aşırı şiddeti bilinçaltına kazımış bir kere yan baktın kavgasına adam vuruluyo bu memlekette dinle falan alakası yok bunu müslümanlığa bağlamamak gerekir.
islam dünyasında resim, heykel, müzik gibi sanat dalları engellenmeye çalışılmıştır. iyi mi kötü mü niyeti olduğu bilinmeyen ancak doğurduğu sonuçların tamamen kötü sonuçlar vermesi ile islam dünyası her alanda çöküşe geçmiştir.
bu sırada bu alanda kısıtlama sahibi olmayan hristiyanlar, dine duydukları aşk ile zıbınla eser vermiş bu sayede dinlerini aşkla yaymışlardır.
islam dünyasında da bu olabilirdi ancak allah'ın yasak getirmediği halde dini korumak ve putperestliği uzaklaştırmak için kendi kafasına göre yasak getiren 12 iqlü herifler yüzünden ve mazoşist müslümanlar (örn: peygamber 63 yaşında öldü diye kendini yeraltına kapatmak) sayesinde, insanlar durduk yere "ahlak" gibi terimleri kullanarak insanları kısıtlamaya yönelmiştir. (sebebi neydi ki?)
bu herifler olmasaydı, şuan bizlerde müthiş bir din sahasına sahip olacaktık. durum budur.
Olmayan gerçekliktir,incilin değiştirilmiş bir kitap olduğu tüm müslümanlarca kabul edilir fakat incilin değiştirilmiş halinde bile bazı durumlar kesinkes yasaklanmıştır ve çoğu hristiyanın bu konuyu takmadığı gayet aşikar.
inançlara saygısızlığın ve baskıya giden davranışların ise dinimizde değil toplumsal kültürümüzde bir yeri var,
BAKARA-256: Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Gerçek şu ki, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.)
Din konusunda alim değilim fakat bu ayet gayet açıklayıcı.Bir konuyu tek yönden ele alarak aptalca önyargılar oluşturmaktan öteye gidilemez.
hristiyanların, müslümanlardan en büyük farkı, dini vecibeleri ailecek yerine getirebilmeleri, pazar günü veya başka zamanlarda kadın-erkek ayrımı olmadan birlikte kiliseye gidebilmeleridir. Müslümanlıktaki, kadının hakir görülüp, herkesten saklanılacak, korunacak bir mal gibi görüntüsü ve haremlik selamlık adetleri terk edilmedikçe aradaki bu fark da giderilemeyecek ve müslümanlık ortadoğu ve kuzey afrika ile sınırlı bir din olarak kalacaktır.
Burada adım başı kilise var ama cemaat yok. Gelenler de üç beş emekli. Kilise binaları özel kurumlara satılıyor. Ne dini, ne müthiş yaşaması... Doğduğu şehrin dışına çıkmamış cahil ateistleri, dünyayı gezip görmeye davet ediyoruz.
Sabah akşam kilisede yatıp kalkan yazar söylemidir. Hristiyanları bu kadar iyi tanımasından bu sonuç çıkıyor. Tabi amerikan filmlerindan gördüğü kadarıyla konuşuyorsa o ayrı.