hrant dink

entry991 galeri85
    264.
  1. sezen aksu kendisi için sağlam sözleri olan güvercin adında bir şarkı yazmıştır.
    sözleri şöyledir;

    bir daha açar mı karanfil korkusuz
    bir daha uçar mı güvercin şehirde
    yalancı güneşli bir ocak
    mübarek cuma gününde
    gitti cancağızım gitti
    bitti son istanbul
    kaldırımlar zabıt tuttu
    şahidiz hepimiz
    her yer tetikti
    sen de çekip gitme
    dayan be umudum
    dön gel
    meydan okur hayat
    pabuç bırakmaz ölüme
    dön gel...
    bir daha yazar mı kalem kanaya kanaya?
    kağıdı da kan tutar ağaç değil mi soyu?
    ağla doyasıya ağla
    aynı denizde çoğalır yüreğin öz suyu.
    3 ...
  2. 263.
  3. Arkadaşımız Hrant Dink 19 Ocak 2007 Cuma günü öldürüldü.

    Adalet istedik.

    Hrant'ın öldürülmesinin üstünden 535,
    Katilin yakalanmasının üstünden 534 gün,
    ilk duruşmadan bugüne 1 yıl geçti.
    535 gün, beş duruşmada bir adım yol alınmadı.

    Adalet istedik.

    O.S., Ogün Samast'a dönüştü, planlı pusunun hikayesi ekranlarda anlatıldı.

    Adalet istedik.

    Er ya da geç ortaya çıkacağını umduğumuz gerçeklerin
    adalet tarafından da görülüp, anlaşılması ve değerlendirilmesi için
    ne kadar daha beklemek zorundayız?

    Aklımızda canımızı acıtan birçok soruyla, ilk kez kamuya açık gerçekleşecek olan
    Hrant Dink'i katledenlerin yargılandığı davayı izlemeye gideceğiz.

    Hrant için, adalet için yine mahkemede olacağız.
    Biz susalım istediler. Susmadık. Vazgeçmedik.
    Susmuyoruz, vazgeçmiyoruz.

    Adalet istedik.

    Adaletin tecelli edeceğine şahit olmak istiyoruz.
    Hrant için, adalet için toplanıyoruz.

    13 Ekim'de
    Beşiktaş iskelesi'nde
    saat 9.30'da

    hrant' ın arkadaşları
    24 ...
  4. 262.
  5. 261.
  6. 260.
  7. mükemmel bir insan olup olmadığı hakkında bir bilgim yok çünkü kendisini tanımıyordum. ölmeden önce hakkında bildiklerim malum 301 davasında yargılanması, agos adlı bir gazetesi olması, birgün de yazması, mahkum olursam türkiye yi terkederim diyerek ekranda ağlaması ve en en son hatırladığım can dündar ın ntv de yayınlanan neden programında yaptığı konuşmalarıydı. sonra öldürüldü adam. ismini duyanı, bu adam ne diyo ya bi dinleyelim diyeni çok çok azdı ölmeden. ölüncede kör öldü badem gözlü oldu tabi. sadece bizim için de değil ermeniler ve hatta tüm dünya içinde. ölmeden bir süre önce bir yazısını okumuş çok beyenmiş internette hrant dink ile ilgili arama yapmıştım. wikipedia da hakkında sayfayı bırakın tek bir satır bile yoktu. şimdi hrant dink altında destanlar yazılı. youtube da da öyle tek bir videosu yoktu. şimdi ermeniler hrant dink in 'ermeni soykırımı tarihi bir gerçektir' dediği videoları bulup koyuyor, türkler ise 'ermeniler de suçluydu ama' dediği videoları. değişen bir şey yok yani savaş hrant dink üzerinden de davam ediyor.

    ölümünden sonra daha da çok okudum yazılarını acıdım adama, yetimhanede geçen çocukluğuna en çok. malum toplum olarak bayılırız böyle hikayelere. karısıyla olan aşkı da çok hoşuma gitmişti. iyi bir aile babası olduğu da belliydi,tam anlamıyla yazık oldu adama. ancak her yazdığı her dediği uymuyor bana, bunu ifade edince de nedense çakma hrant dinkçiler tarafından faşist ilan ediliyorsunuz. bence adam her ne kadar ermenistan ve türk halklarının yakınlaşması için çaba sarfetse ve her ne kadar türkiyede bir ermeni olmak olmak zor olsa da bariz bir ermeni milliyetçisi. evet öyle kusura bakmayın. engellenemez bir biçimde ermeniğini ön plana çıkaran, ermeni olmanın ayrı bir konumu olduğundan bağseden ve gerçek anadolul insanlarının sadece ermeniler olduğundan bahseden pek çok yazısı var. bu bakımdan benim için hrant dink sadece iyi bir ermeni aydını. enternasyonel bir aydın olmaktan çok uzak. tıpkı diğer türk aydınları gibi.
    3 ...
  8. 259.
  9. gazeteciydi. nasil da cirpinirdi anlatmaya calisirken farkli bir irkin mensubu olmanin, dusman olmak manasina gelmedigini. bu topraklar ustundeki cesitlilige tahhammulu olmayanlar, derinden derinden beslenen fasistler, katlettiler. guvercinler azalmakta kentin iclerinde artik...
    6 ...
  10. 258.
  11. ölümüyle herkesi vicdanlı yapmış ermeni asıllı türkiye vatandaşıdır. "ermeni olmak" nasıl oluyor çok merak etmekteyim, benim bildiğim "ermeni doğulur"... hepimiz ermeniyiz ile derdiniz varsa yunanlara hepimiz türk'üz, türklere hepimiz filistinliyiz dedikleri için de bir zahmet tepki gösterin, sonra konuşalım...
    4 ...
  12. 257.
  13. ölümüyle herkesin bir cinayeti kınamasını sağlamış bir insan. *
    3 ...
  14. 256.
  15. ölümüyle herkezi ermeni yapmış ermeni asırlı türk vatandaşıdır.*
    2 ...
  16. 255.
  17. ermeni soykırımı, resmî tarih söylemi, kabul ve inkar dayatmasının yanlışlığı, inkâr ya da ikrâr değil idrak aşaması, türkiye toplumu gerçeği bilmiyor, doğruyu öğrenme vakti, bürosundaki atatürk fotoğrafı, ermenilerin bütün dünyaya karşı öfkesi, sadece türkiye'nin değil abd, almanya ve fransa gibi güçlerin ahlâk problemi, ermeni sorununun mezeleştirilmesi, vicdanî muhasebe, ermenilerin varlıkları ve dağılan aileleri ile bir belge teşkil etmeleri, ermeni kelimesinin son 30 yılda küfür haline getirilmesi, ermeni dölü diyen bakanların olması gibi çeşitli konularda bir fransa kanalı olan tv5'te 24h00 adlı programda bir mülâkat vermiş türkiyeli ermeni gazeteci.

    http://www.videoara.com/video.asp?id=541

    dailymotion yasaklıysa izleyemeyebilirsiniz.*
    1 ...
  18. 254.
  19. katledildikten sonra "katil devlet" diye bağıranları haklı çıkarmış türkiyeli ermeni gazeteci, yazar, abim.

    ali öz: iğci'ye söyleyin konuşmasın
    http://taraf.com.tr/haber.asp?id=8384

    dink davasında yeni skandal
    http://aktifhaber.com/news_detail.php?id=167041

    öğretmene hrant dink sürgünü
    http://aktifhaber.com/news_detail.php?id=175368

    hayal'in avukatını tutan "hatırlı kişi" ortaya çıktı
    http://taraf.com.tr/haber.asp?id=13404

    katile poster "ödül aldı"
    http://taraf.com.tr/haber.asp?id=13140

    dink vurulurken polis oradaymış
    http://taraf.com.tr/haber.asp?id=13219
    5 ...
  20. 253.
  21. Cinayet, soruşturma, dava hakkında olmayacak bu entry. haberlerde olimpiyatlar için çine giden ekiple röpartaj yaparlerken aklıma geldi. Eğer bir atlet olsaydı, ya da güreşçi, ya da ne bileyim işte, türkiyeyi olimpiyatlarda temsil edecek bir sporcu, ya da kaleci, santrafor, penaltı falan kurtarsaydı.Şimdi toprağın altında olan değil, omuzlarda taşınan bir beden olurdu.
    5 ...
  22. 252.
  23. Zaptiyenin ortbas musambasiyla degil Agos gazetesiyle sarsinlar cenazemi (yazimda bazi problemler olabildiginden bkz. http://www.karakutu.com/News3287/ )

    acinin icinde ve aciya bitamamiye ortak olabilmek o ve ailesiyle birlikte.. bunun duzyazi anlatamaz diye dusunuyorum.. cunku duz yazilar genelde kelimelerin ve cumlelerinden toplamindan biraz fazla olabilir... duygulari izah etmek anlatmak, hakkalyakin yasamak ancak siirle mumkun.. bu nedenle Hrant Dink in vefatindan sonra Agos ta da yayinlanmis, kaynanayan ve tasan duygulari ve bunlarin icindeki dinginligi en iyi siirlestirenlerden biri olduguna inandigim Cahit Koytak in bir siirini buraya yazmak istiyorum.

    /////////////////////////////

    Sevgili eşine yazdığı o, yürekleri dağlayan mektubuyla bu şiire esin veren Rakel Dink Hanımefendi’ye…

    seni tanımıyordum, Hrant,
    yeterince tanımıyordum, evet,
    fakat gördükten sonra o gün
    küskün bir çocuk gibi orada,
    kaldırımda,
    yüzükoyun uzanmış, öyle büyük,
    destansı,
    öylesine tıpatıp kendine, özgürlüğe,
    hak edilmiş onura benzeyen bir
    erinçle
    uyurkenki resmini,

    hani, yalnız kendine değil, hayır,
    ölecekse, ölümü, iyi, güzel ve doğru
    bir şeyler uğruna olsun isteyecek
    herkese,
    yani her ölümlüye benzeyen
    güzellikte…
    ve kuşkusuz, en çok da, mahallenin
    bıçkınlarıyla, efeleriyle
    baş edemediği için
    hırsından gizli gizli ağlayan,
    kendi yüreğini kemiren,
    gün günden budandığını,
    yontulduğunu
    ve lokma lokma yutulduğunu
    hisseden
    mahallenin sessiz çocuklarına
    güç veren dirilikte uyurkenki resmini
    gördükten sonra o gün,

    artık diyorum ki, kendime:
    vursalardı beni de, Hrant gibi,
    ben şahsen, zaptiyenin
    örtbas muşambasıyla değil, hayır,
    Agos gazetesiyle
    örtsünler isterdim cesedimi;

    Agos gazetesiyle örtsünler, ne fark
    eder,
    yalnızca, senin gibi, perçemim,
    potinlerim,
    bir de - biraz iş çıksın diye
    yoksul şairciklere,
    çömez muhabirlere -
    benim de potinlerimdeki
    iki romanesk delik
    görünecek biçimde…

    ki, böylece, resmin geri kalan kısmını
    güvercinler doldursun!
    senin o, isa Peygamber’inkini andıran
    yakışıklı alnını
    kanatıncaya kadar duvara vura vura
    sonunda kalbimizde açmayı
    başardığın
    mucizevi gedikten
    gökyüzüne saçılan güvercinler...

    hani şu, sen susunca, senin o
    koskocaman,
    o, Tanrının eliyle okşanmışçasına
    sıcak
    olduğu anlaşılan yüreğinin sesini,
    ‘sessizliğin sesi’ni, sonsuzluğun sesini
    açıkça işitilir kılan,
    daha gür, daha beyaz,
    daha cesur kanat vuruşlarıyla
    gökleri çatırdatan
    ‘tedirgin güvercinler’...

    seni tanımıyordum, fazlaca
    tanımıyordum, fakat
    vursalardı beni de, Hrant Dink,
    senin gibi,
    her şeyi göze alıp, cenaze namazımı
    Tanrı’nın ‘Meryem Ana’ evinde
    o evin avlusunda
    kılsınlar isterdim, ‘bizimkiler’!
    kılsınlar, ne fark eder?
    kılsınlar ki, böylece, Tanrı’yı
    bir mülk gibi
    çitlerle çevirmeye kalkışan ferisiler
    bütün mülklerin, mabetlerin
    O’na ait olduğunu bilsinler!

    seni tanımıyordum evet,
    tanımıyordum, fakat
    seni, öyle haksız, öyle mızıkçılıkla
    oyundan çıkarılmış bir çocuk
    gibi gördükten sonra, dostum,
    büyük kalkış gününde
    aynı oyuna çağırılan iki kafadar gibi
    kalkıp da koşabilmek için
    sana komşu mezardan,
    belki daha cesur, daha kanatlı şeyler,
    delice mizansenler hayal etmeli
    ve diyebilmeliyim ki,

    vursalardı beni de, senin gibi,
    bu yaşlı şakağımdan,
    benim de, o güvey uykusunun
    tadından,
    o gençlik, güzellik uykusunun
    tadından
    adını, kimliğini unutan cesedimi
    bir ‘karambol’ eseri
    Balıklı Mezarlığı’na defnetsinler
    isterdim;
    üstümü de, meselâ, Lavtacı
    Nazaret’in,
    Hamparsum’un, Nikolaki Ağa’nın
    iyi cins bir vatan toprağı gibi demli
    ve bir rast semai gibi ağır, kederli
    ‘ermeni’ toprağıyla örtsünler!
    evet, evet örtsünler, ne fark eder?

    örtsünler ki, böylece, efeliğin şanını,
    kanın ve kanla karılmış gücün
    verdiği sarhoşluğu burada
    kurtlara, çakallara, şahinlere bırakıp
    büyük göç katarına katılmasını bilen,
    yani senin gibi, Hrant Dink,
    şakaklarında ve potinlerinde delik,
    ama boyunlarında
    ne haç, ne ay yıldız,
    ne süleymanın mührü,
    simurgunu arayan bütün kanatlıların,
    bütün ‘tedirgin’ sakaların,
    bülbüllerin, çayırkuşlarının
    ve güvercinlerin
    orada, ‘eskilerin’ sözüyle,
    ‘sınıfsız ve devletsiz’,
    çitsiz ve çepersiz çayırlarında,
    ebediyetin,
    kendi soylarına soplarına boş verip,
    sabah akşam yalnızca
    Tanrının adını yücelttiklerini
    öğrensin zeolotlar!

    ve simurgun gökçe diriliğini,
    gökçe doğurganlığını,
    ölülere yaşama, taşlara kanatlanma
    tadını veren bir neşide olarak
    eklediklerini
    sabah akşam ötüşlerine…

    CAHiT KOYTAK, 26 Ocak 2007
    “YOKSULLARIN VE ŞAiRLERiN KiTABI’

    Agos
    Hrant'ın Ardından Sayi:567-09 Şubat 2007
    0 ...
  24. 251.
  25. 19 ocak 2007 tarihinde gerçekleştirilen suikastini müteakip, parisin büyük ve ünlü meydanlarından birine, üzerinde resmi bulunan dev bir pankart yerleştirilmiş ve bu pankartın üzerine "1.500.000 + 1" yazılmıştır.
    0 ...
  26. 250.
  27. tablosu öldükten sonra basın müzesinde yer almış, politik bir suikaste kurban gitmiş agos gazetesi yazarıdır. güvercin tedirginliğiyle ayrıldı aramızdan fakat cinayeti ikinci osman'a kadar(!) yolu olan ergenekon soruşturmasında yer almadı...
    müzedeki tablosu serap çota imzalıdır.
    1 ...
  28. 249.
  29. bu ülkenin farklılıklara ihtiyacı varsa işte böyle farklılıklara ihtiyacı vardır insanıydı.

    Katili satılmış basındır. Önce pis kandan girip, çoğu basın yayın organında söz hakkı tanınmayarak, tanındığında da anlaşılmasını engellemek için herşey yapılarak hedef gösterilmiştir. Katil ne ogün samastdır ne de ona tetiği çektirendir.* katil, basının ta kendisidir.
    0 ...
  30. 248.
  31. ürkek bir güvercindi, öldürdük..
    0 ...
  32. 247.
  33. halen insanlara meşru gösterilmeye çalışılıyor.. keşke öldürülmeseydi kahraman oldu şimdi, ülkenin imajı sarsıldı, öldürülmeseydi de türk kanına zehirli dediği için yargılanıp cezasını çekseydi gibi saçma sapan insanlıktan uzak yazılar okuyorum halaa ve kıçımla gülemiyorum malasef.. hiç tanımama rağmen öldürüldükten sonra objektif bir araştırmadan sonra hrant dink i koruyamamanın suçluluğunu hissettim kendimde.. sadece adını bilmeme rağmenülke bir umudunu daha kaybetti ve bizim elimiz kolumuz bağlı kaldı diye kendimden tiksindim...

    ayrıca türk kanına zehirli iddaalarına karşı o yazının bir bölümü.. belki sizlerde suçluluk hissedersiniz.

    "ermeni diasporasi, ermeniler ve asala yillar boyunca yaptiklariyla/soyledikleriyle turk halkinin kalbine oyle kin tohumlari ektiler ki; 'ermeni' kelimesi dusman, 'ermeni dölü' sifati orospu cocugu anlamina gelmeye basladi. turk halkinin damarlarinda akan bu kin ve nefret dolu kanin bosaltilmasi ve yerine doldurulacak temiz kan -yani iyi niyetli normal dusunceler- bu nefret tohumlarini eken ermenistanin ve ermeni diasporasinin yapabilecegi birseydir. bunu yaptigimiz takdirde ermenistan ve ermeniler icin daha huzurlu bir yasam ortaya cikacaktir. tabii turkler icin de" .
    0 ...
  34. 246.
  35. 245.
  36. bayrağımızı yakan, insanlarımızı katleden, karabağ'dan hala çıkmayan ermenileri bağrımıza basmamıza rağmen, yavuz hırsız karşısındaki ev sahibi konumuna düştüğümüzü farkettiren yüce insan.
    3 ...
  37. 244.
  38. öldürülmesi hoş değildir fakat kendisi kahraman hiç değildir,millet değerlerine saldıran hakkında davalar açılan sonra tek kurşunla kahraman olan yada oldurulan ölü insan.
    (bkz: sanal kahraman)
    (bkz: geçmişi unutan aptal)
    2 ...
  39. 243.
  40. Sarı gelin türküsüyle özdeşleşmiş aydın.

    Bizi affet Hrant!
    Seni senden dinleyemedik.
    Körleşmiş bir dostluğu tetiklemeye çabaladığını bilemedik.
    Bizi affet Hrant!
    Seni katillerden daha az sevdik.
    Emeğe yüzü olmayan kollarımızla öldürdük seni.
    Bizi affet Hrant!
    Seninle hiç diyaloğa girmedik
    Seni, sokakta konuştuğumuz yalanlarda öğrendik.
    Bizi affet Hrant!
    Kaldığımız yerden bir adım olsun ilerleyemedik.
    Yıllarca utanacağımız bir cinayet işledik.
    Bizi affetme Hrant!
    Biz bu lafları henüz sana söyleyemedik.
    Tek bir vûcut halinde şu kelimeleri ardından dökemedik.

    by.dionysos
    2 ...
  41. 242.
  42. 241.
  43. kendisini dövmek için konferansına gidenlerin konferans sonrası hüngür hüngür ağladıkları, hrant' a sarıldıkları görülmüştür. o kadar da vicdanlı bir insandı. bizden biriydi, kardeşimizdi. allah gani gani rahmet eylesin, umuyorum cinayetinin hesabını soracağız türkiye olarak.
    0 ...
  44. 240.
  45. kendi başlığının altına yazmayı düşünmüştüm görüşlerimi ama böyle tesadüf etti;

    (bkz: azinliklar yuzunden kotulukleri elestirememek/#3376417)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük