ermenistanın 1915i unutmaya türkiyenin ise hatırlamaya ihtiyacı var diyen agos gazetesinin ılımlı yazarı.
kahreden edit: ilk yazdığımda ılımlı yazarı demişim şimdi yazarıydı oldu. içim kan ağlayarak okudum entrymi. yazık o kadar üzgünüm ki " güvercin tedirginliği yaşıyorum ... ama biliyorum ki bu ülkede güvercinleri öldürmezler " diyen bir insanın ölümüne mani olamadık. bu tür konularda kıyas yapmak pek doğru değil, ama diğer bir kahredici olay olan danıştay saldırısında vakit gazetesinin hakimlerimizi hedef gösterdiğini ilan edip vakit gazetesini kınayanlar, şimdi hrant dinkin yazdığı yazıyı ters anlayıp hakkında dava açan savcılar, suçlu bulan hakimler ve mahkeme önünde gösteri yapan güruh hakkında ne şekilde yazılar yazmalı?
Yine bir korku ve telaş arasında kalakaldık,
Yine ne derler diye endişelendik maktulün başında.
Timsah gözyaşlarından daha masum değil gözyaşlarınız,
Caniyi besleyen korku ve telaşlarınız,
Hep korku ve telaşlarınızla süslediğiniz çatışma kültürünüz,
insan hakları söylemleriniz, medya maydanozu liberalleriniz.
Kan sızıyor Fırat'ın delinmiş tabanından toprağıma,
Bağrındaki bütün Mehmet'ler ağlıyor,
Oğlunun adını Fatih koyan bütün Ermenilerle birlikte.
yazdığı makalede geçen bir cümle yüzünden "türklüğe hakaret"le* suçlanan ermeni aydını. "ben türkiye'de büyüdüm. türk'lüğe hakaret etmedim, etmem. o makalede türk'lüğe hakaret yok." demektedir.
ermeni asıllı, türk vatandaşı, malatya doğumlu gazeteci yazar. *
aşağıda okuyacaklarınız; beni sevenlerin "tuh allah seni kahretsin kara hilal", sevmeyenlerin de "bu adam yolundan nihayet dönmüş, doğru yolu bulmuş" diyerek tepki koyacakları bir yazıdır.
"türk-ermeni ilişkilerine günlük gelişen olayların dışında da vakit ayıran, bunlar hakkında entryler yazmış bir yazar olarak kara hilal şahsının naçiz bir kişi olduğunu unutmadan kişisel olarak bir insanın, bir babanın, bir eş'in ölümünü kınamakta ve şimdiden uzunluğunu kestiremediği bir süre boyunca online listede iş/güç/slogan bölümünde ve yazarların mesajlaşma fasilitelerinde görmeleri için "....................hrant dink'in fikirlerini değil ama, şahsını saygıyla anıyorum..............." cümlesini kendi ayarlarına eklemiştir.
kara hilal cinayet haberini ilk gördüğü anda, televizyonda hrant dink'in üzeri örtülü cesedini görmüş ve elbette bir insanın kaldırımda boylu boyunca uzanmış olmasından dolayı içinde bir burkulma olmuştur. sonra kızının görüntülerini seyretmiş, babasız kalışın acısını, bu acının nasıl küllendiğini ama geçen yıllara rağmen nasıl da içi erittiğini hatırlamış, hrant dink'in hayat arkadaşını görmesiyle birlikte de aklına yıllar evvel annesinin durumu ve ettiği acı dolu sözler gelmiştir. babasızlık zor zanaat, 30 yıllık hayat arkadaşını kaybetmek ise acıların en büyüğü olsa gerek...
hrant dink bir ermeni değildir...evet bunu göğsümü gere gere iddia ediyorum...bir milletin mensubu oluşu kabul etmek zor bir seçimdir. zira bir kısım soydaşınız sizi döneklikle suçlayacak, yeni tabiiyetinize mensup kişiler de sizi çoğunlukla samimi bulmayacaktır. hatt-ı zatında ne isa'ya ne musa'ya yaranamamış bir insan olarak ömrünüzü geçireceksinizdir. bilenler var mıdır emin değilim, kurtuluş savaşı sırasında türk istiklal savaşını tüm dünya medyasına duyuran ve türk'ün şanlı mücadelesini neredeyse tek başına elde kalem takip eden pierre loti vardı. atatürk bile bu insanı daha sonra takdir ve tebrik eder bir mektup ile nişanelemişti. bu pierre loti bana göre yine türk'tü... bu adam fransız'a yaranamadı, türk yazarlar tarafından da defalarca cezalandırılmaya çalışılmıştı o dönem... yolundan ve türk taraftarlığından vazgeçmedi...atatürk tarafından vatandaşlık verildiği bile söylendi...
şimdi pierre loti'nin şansı atatürk zamanında yaşaması mıdır? yoksa hrant dink'in şanssızlığı atatürk zamanında yaşamaması mıdır?
bu miletin ermeniden yana yüzü nadir zamanda gülmüştür. ama şuanda ermeni diasporası mı türk düşmanlığı yapmaktadır, yoksa geçen gün ölen hrant dink mi? bazılarınızın ikisi de aynı bokun kokusu dediğini duyar gibiyim...değil işte...diaspora bu adamı kendi emellerine alet olduğunu düşünseydi, bu kadar dışlar mıydı? yoksa asıl düşman hrant dink idi de, diaspora mı dosttur milli menfaatlerimize? burada hassas bir kantar ile ölçme yapmaya gerek yoktur...cevabı bellidir bazı soruların ama yine de sorulur, muhatabı olayı daha net düşünebilsin diye...
şimdi yazılmış buraya, hepimiz ermeniyiz diye...başlık sahibini tanımam tek mesajlaşmamız bile yoktur. lakin ben "ben ermeniyim" diyemem...sebebi zaten o başlığın ikinci entrysinde mevcut...ama ben babasızım, harnt dink'in kızı da, benim anam dul kaldı, hrnat dink'in hanımı da...ben memeleketimin alî menfaatleri için bu saldırıyı ve hrant dink'e sıkılan kurşunları izmir suikast'i niyetindeki kişilerin ellerindeki kurşunlara benzetiyorum, ben bu kurşunları, 2. abdülhamit'e yapılan suikastteki bombalara benzetiyorum...bu suikastin ilk andan itibaren ülkemin, memleketimin, zaten adının çıktığı dokuza ek olarak +1 yazıldığını biliyorum...ben bu ülkeyi ab'ye beğendirme sevdalısı biri de değilim...ama bir türk olarak başı önde değil, aşağılanır bir ifade ile değil, katillerin ülkesinin bir vatandaşı olarak değil bir akıllı ve neyi ne için yaptığını bilen bir ülkenin vatandaşı olmak istiyorum. bugün elinde imkanı olanlar hemen bir msn kullanıcısı olarak veya bir chat ortamında bir başka ülkenin insanı ile konuşsunlar...ve buraya yazsınlar ilk duydukları soruyu. ne acı ki, bir arayada yaşamaya mecbur olduğumuz ve uluslararası ilişkilerde karşılıklı menfaatlerimizin olduğu ülkeler nezdinde değerimiz pek de iç açıcı halde değil artık.
hrant dink üzerinden en kolayı sanırım milliyetçi gazla esip yağıp gürlemektir. iki gündüz iki gecedir kendimi daha mantıklı birşeyler yazmak adına dinliyorum. kendimi dinlediğimde altına imza atabileceklerim bunlar...
Askerliğini yapmayan vatansever (!) Kişiler tarafından, askerliğini yapan vatan hayini (!) Bir aydının öldürülmesidir.
Kendisine karşı ne bir sempatim ne de nefretim vardır. Ama sunu bilirim: Bu toprakların ruhu çok katmanlıdır. Her katman birbirine bağlıdır. Bir katmanı söküp atmaya çalışır veya yerini oynatırsanız çok büyük zelzelelere gebedir. Kendisinin öldürülmesi bu Mozaiğe vurulmuş öldürücü darbelerden biridir. Bu topraklar hoşgörü ruhunu kaybettiği an elden gitmiştir.