"Evet 1915 te olan bir soykırımdı çünkü 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halk ve onun uygarlığı artık yok" şeklindeki açıklamasıyla ermeni soykırımını kabul eden yazar.
edit: yorum var mı? yok.. adamın söylediği lafı adamın isminin altına yazıyoruz eksiliyosunuz sebebi ne? sizinde soykırımı kabul etmeniz mi? soyunuz kırılsın..
yazdıkları hep tersten okunmaya çalışılan,bir kaç ay öncesine kadar devletin önemli şahsiyetlerince bile "vatan haini" olarak düşünülen,hakkında "türklüğe hakaretten" hapis cezası verilen,nedense öldürüldükten sonra türkiye yurttaşı olduğu hatırlanan demokrat gazeteci.
"Ermeniler soykırım yapıldığına inanıyor ve buna inanmaya da devam edecekler. Türkler de soykırım olmadığına inanıyor ve buna inanmaya devam edecekler. Her iki taraf da, diğer tarafın neden böyle düşündüğünü araştırmalı ve buna anlayış göstermeli. Aslında her iki taraf da sadece atalarını korumaya çalıştığını anlarsa, bir adım ileri gitmiş oluruz"
ölümüyle bir kez daha 'ne övgümüzde sınır var, ne de sövgümüzde' cümlesini haklı çıkartan ermeni asıllı türk vatandaşı.
o kadar göklere çıkarıldı ki, sağlıklı bir eleştiri yapmak imkansız hale geldi,
o kadar küfredildi ki, söylediği güzel şeyler küfürler arasında kayboldu gitti...
orhan pamuk vakasında olduğu gibi; övenler övgüsünde sınır tanımadı, sövenler sövgüsünde.
zamanında romanlarını -zahmetli olduğu için olsa gerek- doğru dürüst irdelemeyip, eleştirmeyip onu büyük romancı yapanlar, orhan pamuk yazar kimliğinin çok ötesinde roller üstlenmeye başlayınca adliye önlerinde ona domates atmaktan başka çare de bulamadılar.
ne diyelim... ölümü, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların kardeşliğine, hoşgörüsüne bir ortam yaratsın umarız...
ermeni diasporasına " artık 1915den sıyrılın yoksa halkların kardeşliğini bitireceksiniz" diye seslendiği için ermeni cemaatinden tepki gören rahmetli gazeteci yazar.
maalesef ''turk'ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan ermeni'nin ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur'' cümlesini bir denemesinde kullanmış ve bunun bedelini bu şekilde ödemiş yazardır . bu yazısından sonra defalarca genelkurmaydan ve istanbul valiliğinden (bizzat istanbul vali yardımcısından) uyarı almıştır ..
bunlar ağır uyarılarda değildir , genelkurmay bir raporla kendisini uyarmış , 'halkın galeyana gelmemesi açısından...' demiştir .. istanbul vali yardımcısıda ofisinde 'hrant bey,siz tecrübeli ve kaliteli bir yazarsınız.söyledikleriniz ermeni ve türk vatandaşlarımız arasında sıkıntı yaratır,lütfen daha dikkatli olunuz' diyerek uyarılmıştır ..
bunların üstüne 6 şubat 2004 tarihinde 'türk kadınlarının sembolü sabiha gökçen ermeniydi' söylemli bir yazı yayınlamıştır ve bu kendisini türk olan vatandaşlarımız karşısında daha da sıkıntılı bir pozisyona sokmuş ..
inanamayanlar,an itibariyle Agos gazetesinin resmi web sayfasına girerek hrant dink'in son iki yazısını okuyabilirler.(12 ocak 2007 ve 19 ocak 2007 tarihli) bu yazılarında yukarda bahis ettiğim hususları kendi ağzından öğrenebilirsiniz..
şimdi eğri oturup doğru konuşmak lazım ; söylediği bazı şeyler (özellikle ilk değindiğim cümle) gerçekten yenilir yutulur değil..kendisininde son derece karşı olduğu 'etnik ayrımcılığı' apaçık yapmış,üstüne bir de hakaret eklemiş..
diğer konuya gelirsek ; diyelimki sabiha gökçen gerçekten ermeni,sen 'ben türkiyeli bir ermeniyim' zaten diyorsun, e o zaman sabiha gökçenle türkiyeli olduğu için övün,neden ermeni kimliğini gündeme getiriyorsun da ayrımcılık yapıyorsun..
ilk cümlesinin ağırlığını bir kenara koysak bile,hiç kimse hiçbir sözü neticesinde öldürülmeyi hak etmez.can,veren tarafından alınır.eğer inanmıyorsanızda doğa alır canınızı,nası bilirseniz öyle olsun.ama sokağın ortasında adamın birine 4 el sıkıpta indiremezsiniz yere sinirinizden dolayı.. keşke aramızda olsaydıda , bizde onu yüzüne bakarak eleştirebilseydik günün birinde , o da açıklasaydı neden bu kadar ağır bi ayrımcılık yaptığını ..
ölümüyle birlikte trabzon'da dönen dolapların yavaş yavaş da olsa aydınlanmasına, vali ve emniyet müdürünün görevden alınmasına sebep olan merhum. ayrıca ne üzücü ki, 16 yaşında bir türk gencinin kafasına koyup yola çıkarak katil, tetikçi vs. olabilme potansiyelinin ne kadar had safhalarda olduğunu bize gösterdi.
bu ülkeye bok atanların sevildiği bir ülkede bu ülkeye bok atması kimileri tarafından özgür düşünce,kimilerince demokrasi diye nitelendiği için,utanmadan sıkılmadan bu ülkeye bok atabilen sonrada çekip gitmeyi göze alamadığı için bu ülkenin vatandaşıyım diyen kanı bozuk bir kimse.ancak öldürülmesini tasvip etmiyorum.
yine klasik bir senaryo. gerçi bu kez ulu orta gizlenme ihtiyacı hissetmeden. hiç algılayamadılar öldürenler ölenleri ölümsüzleştirdiklerini. su çatlağini buldu.
Ermeni kimliği üzerine - deneme serisinin içinde geçen ''Türkten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermenilerin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur.''
bu sözler her şeyi açıklamaya yeterli galiba.
kör ölür, badem gözlü olur ama kör öldürülürse köroğlu olurmuş. daha bir ay öncesine kadar türk halkının büyük bir kısımı adını bilmezken birden kahraman oldu ama bizim değil ermenilerin, yani bizi parçalamak isteyenlerin. cinayeti savunuyor değilim ama dikkat edilirse halk birden ermenistan a karşı daha olumlu bakmaya başladı. ermenistan dan bu açığı görüp atak yaptı, "gelin karşılıksız kapıları açalım." dedi. şimdi bilmeyenler için şunu söylemek lazım, ermenistan ülke olarak çok fakir ve komşularıyla ticari ilişkileri neredeyse sıfır ve bir şekilde türkiye ile ticarete girmek için her fırsatı deniyorlar, en büyük gelir kaynakları avrupa daki ermeni lobisi. bir suikastte en faydalı kim çıkacaksa o suçludur diye bir kanı vardır, şimdi düşünün bakalım bu işten en karlı kim çıkacak? bizim olmayacağımız kesin!
amerika'da vizyona yeni giren sözde ermeni soykırımı filminde roportajına yer verilen kisi. Atv haber de izledigim kadarıyla muhabirle aralarında söyle bir konusma geciyor:
-Türkler neden ermeni soykırımını inkar ediyor. yaptıklarını neden kabullenmiyor?
-türkleri biraz yanlıs tanıyorsunuz. onlar iyi insanlar. atalarının boyle bisey yapabilmelerine ihtimal vermiyorlar.
yani hrant dink ermeni soykırımını savunurken bir yandan da milletimize kotu birsey soyletmiyor.fikirlerini paylasmasamda teror haric sebebi ne olursa olsun bence kimseyi savunmasız halde öldürüp cocuklarını babasız bırakmak serefli milletimize yakısmaz. hrant dink in fikirlerini paylasmasamda allah rahmet eylesin. bu kisinin fikirleri yuzunden oldurulen son kisi olması dilegiyle...
Allah rahmet eylesindir. Ancak asıl sorgulanması gereken şudur acaba eceliyle ölseydi ölümü bu kadar ağızlarda sakız gibi çiğnenir miydi.Cenazesi bu kadar kalabalık olur muydu ya da kendisini ölmeden önce kaç kişi biliyordu tanıyordu. Ölmüşle olana çare yoktur. Ancak konu hakikaten kabak tadı vermiştir.
Fikirlere,insanlara kurşun sıkmanın asla kabul edilemez olduğu bir dünyada fikirlerine asla katılmadığım ve Türk milleti için 'Kör ölür badem gözlü olur' atasözünün ölümü üzerine gerçeğe dönüştüğü,geçtiğimiz günlerde ebediyete intikal eden gazeteci şahsiyet.
azmettirici yasin hayal'in trabzon'da polis muhbirliği yapan abisi(!) erhan tuncel'in
trabzon emniyeti'ne 1 sene önce adına cinayet işleneceği ihbar edildiği kesinleşen yazar. ihmalkarlık sebebiyle pisipisine hayata veda ettiği acı bir şekilde kanıtlandı.
