kürtçü bdp ve hrant dink'in ermeni katliamı konusunda kürtleri suçlayan demeçlerinden rahatsız kürtçü dinamiklerin imdadına yetişmiş akpkk adaleti.
çektikçe geliyor ipin ucu ve dink cinayeti ne yaptıysalar türk yurtseverlerinin üstüne yapışmadı. en kestirmeden içerideki tosun ve bir iki yancıya kakalayıp kapattılar.
şimdi bunun üzerinden kürtçü cemaatin ellerindeki kanı ona buna sıvama çabasını seyredeceğiz.
genelkurmay başkanını terörist olarak yargılayan mahkemedir.
öğrenciyi felç edip üstüne tazminat açan ülkenin mahkemesidir.
faili meçhulleri zaman aşımına uğratmış bir ülkenin mahkemesidir.
13 yaşındaki kıza rızası var diyebilen bir mahkemedir
aslında suç bizdedir ki
ulu dere katliamında yanlış istihbarat var araştırıyoruz,
ücretsiz eğitim istiyoruz diyen öğrencileri içeriye tıkan,
vicdanı retçileri hapishanelerde sürüm sürüm sürümdüren, bir devlet bizlere nasıl adalat dağıtabilir?
çünkü maaşını o kocaman örgütten alıyor her ay. o da aciz bir memur işte. yanlış sorular yanlış cevapları bu yanlış cevaplar da doğal olarak yanlış öfke yönelimlerini beraberinde getiriyor.
bu olayın üzerini örtmek, artık gündemden kaldırmak isteyen tembel mahkemedir.
ergenekon'da olduğu gibi köküne kadar araştırsanıza, her geçen ismi tutuklasınıza!
tetikçiye 22 yıl,
azmettiriciye ağırlaştırılmış müebbet,
muhbire de tahliye kararını vermiştir.
olayın içinde "jandarma, polis geçiyor" deniliyor ama doğru olup olmadığı kesin değil. biri vali muammer güler, biri de istanbul eski emniyet müdürü, şu anda osmaniye valisi olan celalettin cerrah. bu adamların tahmin edemeyeceğimiz kadar bağlantısı, her yerde kulağı vardır. tabi ki haberi olmuş olabilir bir yerden.
ama 2 adamın, trabzon'da otururken, "hadi istanbul'a gidip birini vuralım" demesi saçma. bizim bu açıklamaya inanmamız da salakça. olayın arkasında birileri var ama örtbas ediliyor. hadi hayırlısı. savcı davanın kararına itiraz edecekmiş, bakalım.
Suratımıza bukkake yaparken gülùmseyen mahkemedir. Sonucu utandırmıştır. Ama bizi, bu ülkede hala bir kïrıntı adalet olduğuna inananları. Yoksa onlar utanmazlar. Niye utansınkiler. Ortada örgüt yok.
Açıkça söylemek gerekirse devlete örgüt demek Deniz Gezmişlere hakarettir. Daha iyi bir dünya için örgütlenenlere hakarettir.
Oysa ki bildiğin taşşak geçiliyor üzerimizden. Yasin hayalin telefon konuşmalarını hepimiz dinledik. Bu nasıl bir tiyatrodur. Polis memurları "o çocuk sizinkilerden mi?" diye sorarken oradaki "sizinkilerin" ne olduğunu hepimiz öğrenmemişiz gibi, sanki toplum olarak şizofrenik sancılar çekiyormuşuz gibi...
Hukukun daha ilk derslerinde "adaletin herkes için eşit olduğunu" anlatırlar bizlere. Ama bak, değilmiş. "sizinkiler" yapınca farklıymış be babam. Ne denilebilir ki?
Karanlığın içindeyiz. Bir yanda poşi takmak suç. Grup yorum bileti satan 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar gününü kutalayanlar bugün hala aynı yargının gözünde terörist. Demek ki, silahlı çete kurmak organize bir terör değil. Demek ki, ırkçı bir şekilde adam öldürmek, bu topluma grup yorum bileti satmaktan daha fazla zarar veriyor. Öyle ya, hukukta cezaların arasındaki farkın temel etkenlerinden biri de topluma zarar.
Bir de bu olaydan hala nemalanmaya çalışıyor yeni nesil yazar kesimi. Daha doğrusu kendileri eski, görüşleri yeni olanlar.
Neymiş, bu yargı kararları kabul edilemezmiş, yeni anayasa lazımmış. Oh, ne güzel. Ergenekon ve balyoz AKP nin siyasi başarısı olsun ama kabul edilemeyecek karar çıkınca yargı kaka olsun. Hepimiz biliyoruz ki, her iktidar yargıyı etkileyebiliyor.
Ertuğrul günay çok üzülmüş. Vah ki ne vah. Tekrar soruyorum: bu nasıl bir tiyatro ki, izleyiciler değil, oynayanlar keyif alıyor.
Ama dik duracağız. Bu dava bitmeyecek. Ünlü sözde de dediği gibi: başımızın dik durması, boğazımıza kadar boka batmamızdandır.