--spoiler--
sen hiç görmedin
dans ettik durmadan kırık camlar üstünde
sen öyle sana benzeyen her şey gibi
erirken avuçlarımda
ben unutuyorum
hoşçakal.
--spoiler--
adamın a.q. potansiyeli yüksek iki şarkının adıdır. birini kanser illetinin aramızdan ayırdığı kazım koyuncu söyler. diğerini emre aydın.
tabiî, kâzım'ın söylediği adamın üzerine daha bir ağır çöküyor. çünkü söyleyen adam veda ediyordu. ama emre aydın'ın şarkısının da ney gibi bir özelliği var. ikisi de güzel. gece dinlenmesi riskli şarkılar topluluğunun üyeleri. alkollü kafayla hiç dinlenmemeli.
siyah beyaz tuşlarında piyanomun seni çalıyorum şimdi çaldıkça çoğalıyorsun odada sen arttıkça ben kayboluyorum seni doğuruyorum geceye adını koyuyorum aya bakarak her şey sen oluyor her yer sen ben ölüyorum sesini duyuyorum rüyalarımda gözlerimi kamaştırıyor ışığın rüzgar sen gibi dokunuyor bana ben doğuyorum duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç dokunmuyorsun bana sen gibi bir şimşek çakıyor tam kalbime düşüyor yıldırımı ben gidiyorum
hep birşeyler vermeye çalıştım sana, bir ömrümü yalnızca sevgi vererek geçirebilirdim Ama sizin vermeye pek değil hiç vaktiniz olmadı...hoşçakal sevgilim,sevgilim...*
benim aklıma hep küçük iskenderin şu dizeleri gelir;
hayvanlar aleminin düzenlediği maskeli baloda ceylan kılığına girmiş bir hoş çakal sın bu dansı bana lütfeder misin?
iç acıtan emre aydın şarkısıdır. Her şarkısında olduğu gibi sözleri döktürmüştür emre aydın.
Aynı zamanda kazım koyuncu'nun harika şarkısı "işte gidiyorum"un diğer adıdır.