bu kelimeyi, çok sevdiğiniz birinden hiç beklemediğiniz bir anda duyuyorsanız ağzınıza sıçması kuvvetle muhtemeldir. bir devri kapatan, bir diğerini başlatan sözdür aslında.
"cennet, düşlerin gerçekleştigi yermiş. öyleyse bir randevumuz daha var sevgilim.."
onun dediği gibiyse eğer
artık üzülmem son kez görebilecek olmanın umudunu taşırım içimde
söyleyeceklerimi o güne kadar saklarım
en güzel beyazlarımı giyer gelirim yanına
en güzel gülümsemenle gelirsin yanıma..
ama şimdilik hoşça kal.
hoşçakal..
ben bir gezgin gibi gelmişim dünyaya
şahlanıp koşmak içimde var..
hoşçakal.
bir otel bir de yatak
her yer benim evimdir.
Taşırım laptopu sırtımda
her il benim ilimdir.
Ama söylenecek söz yok,
gidiyorum ben.
Sadece hoşça kal deyip gittim diye; yüreğin hala küskün biliyorum...Elveda çok büyük bir kelime. Sığmadı dudaklarımın sınırları içine.
Sözlüğümden haberdar olacak kadar çok kalmadın sevgili , yüreğimde. Benim “hoşça kal” ım yazılmış yanlışlıkla elveda kelimesinin yerine...Kim bilir belki de bir hoşça kal en çok bu aşktaki kadar yakışır elveda hanesine...Bazen sözcükler biz farkına bile varmadan, kayıp gider dilimizden; bizim bile yerleştirmekte güçlük çekebileceğimiz en uygun yere.....
Hoşçakal kelimesinin anlamı büyüktür. gereksiz yerlerde tekrarlanmayarak ona saygı duymayı gerektirir.
Güle güle,görüşürüz ,bay bay kelimelerine benzemez birine hoşçakal diyorsan seviyorsun demektir. *
hoşçakal bir cümle midir ya? bir birleşik kelime halini almıştır artık ne diye hala zorlama statükocu türkçeci yorumuyla hoşça kal diye dayatılıyor anlamış değilim!