Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum
Bulduğumu zannettiğimde kendimden ayrı düştüm
Bu garip bir veda olacak
Çünkü aslında hep içimdesin
Ne kadar uzağa gitsem de
Gittiğim her yerde benimlesin
Söylenecek söz yok
Gidiyorum ben...
Hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal
Ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya
Şahlanıp gitmek içimde var
Hoşçakal...
Biraz su biraz yeşillik her yer benim evimdir
Taşırım dünyayı sırtımda
Her dil benim dilimdir
Ama söylenecek söz yok gidiyorum ben
Hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal
Ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya
Şahlanıp gitmek içimde var
Hoşçakal... **
aslında sadece bir veda sözcüğü değildir.bazen"gitmeye mecburum,kusura bakma,ben yokum ama kendine iyi bak*" anlamına geleblirken,bazen de " terkediyom lan seni düdük,hadi bundan sonra sen yoluna ben yoluma" anlamına gelebilir.
her iki takdirde de duyması,eğer gidenin geri gelmeyeceği biliniyorsa acı vericidir.
ilişkilerin, ilişkiler kadar fix laflarindan biridir bu, coktan midem bulandi ama yazalim fenalik gelse de fix muhabbetlerden;
sinir dolu tartismalarin duruldugu bir nokta vardir, tartisirsin tartisirsin demedigin kalmaz o da sana soylemedigini birakmaz tartisirken, karsilikli suclamalar devam eder gider, ta ki atismalarin duruldugu yere kadar. bir nokta vardir boyle tartismalarda orda susulur, durulur yani birden. sanki sirasi gelmis gibi o an gelir. ve karsi taraf birden hoscakal ! der. "kendine iyi bak hoscakal" veya "hoscakal" der. ne alakaysa birden kibarlasir yani demin seni yerden yere vuran insan. halbuki biraz once ya, 10 15 saniye once bunlari bana nasil soyler diye dusunduruyordun, karsilik verirken sana.
ama fix ya hoscakal diyecek. simdi mi kibarlastin? hep "o an" mi kibarlastin be..
tek kelimelik bir cümle, en iç yakanından.
meali ; yani artık ben olmayacağım. artık nefesimi hissetmeyeceksin, gidiyorum uzağa, sana kalbinde koskoca bir ağrı, boğazında bir düğüm bırakarak..
yine de unutma beni olur mu ?
Terk eden sevgilinin cep telefonuna mesaj ile gönderildiği zaman, karşı tarafın içinde acı bir hüzün barındıran ve bu sâyede onu fazla emek harcamadan kararından geri döndürmeyi hedef alan çıkar amaçlı veda sözü.
kırgın, buruk bi ses tonu ve gözlerle sarfedilen bu kelime dile geldiğinde söyleyen yön değiştirip uzaklaşmaya başlamış ve yerinde kalan artık arkada kalmıştır..
yerinde dursa dahi en sonunda birbirlerinden gitmiş olacaklardır.
küçücük bir kelime daha da büyüyecek koca hüznü, şimdiden oluşan, daha da büyüyecek olan hasreti sırtlamış ;okadar yoldan sonra da yükünü devretmiştir söyleyenden söylenene..
karar verilmiş ve hoşçakal denilip gidilmiştir.
söyleyen acı bir özgürlüğe ilerlemekteyken,
söylenen tutsaklığa boyun eğmiştir.
gitmek güç vermiş, mutluluğu kaybettirmiş;aşk yaşananlara, kendine anlam yükletmiş kalp kırıklığına maruz kalarak kendini kilitlemiş ve beden olarak dolaşmaya başlamıştır.
"seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum.. buldum zannettiğimde kendimden ayrı düştüm.bu garip bir veda olacak çünkü aslında hep içimdesin." şeklinde bir vedaysa en dayanılmazıdır. veda cümlesidir bazen isteyerek bazen zorunlu olarak söylenen.
Zülfü Livaneli'nin bir şarkısında: işte geldik gidiyoruz, Hoşcakal kardeşim Deniz sözlerinden hatırladığım bir kelimedir. Hoşcakal lafını her duyduğumda nedense bu şarkıyı söylemek gelir içimden.
hoşçakal vedaların ardından sölenir; belki dönüşü olur o gidişin ama bazen de yok olur, gittigiyle kalır hoşçakalla yetinmek zorunda kalırsın, budur vedanız bitişiniz...