Gözlerimin önündeki bir rüyadan çıkan güzellik
Yoksa gördüklerim güzelliğimiydi rüyanın
Bulutun bütününden kopmuş bir damla
Şehrin ışıklarına düşen yağmur
Sözlüklerde sıyrılmış bir kelime sevda
Bütün avazımla susuyorum
Boğazımı düğümlüyor güzelliğin
Ağaçların rüzgara hışırtısı
Ve bende yer etmişliği bir gülüşünün
Bir yangına sebep üşümüş göğsüme o ceylan gözlerin
Ve yüreğime düşmüş cesur bir kurşundu aşk.
Kışın soğuğunda üşüyordu ayrılık.
Bütün kazananlar gibi terkediş
Umutlar çöplükteki kokuşmuş
Ve rüzgar kırıyor sonunda kuru bir yaprağı dalından
Ve sen rüzgarın insafındasın şimdi
Ben yolumu nasıl olsa bulurum
Kekremsiliğinde gözyaşı
incinmişliğinde sesi yağmurun
Parçalanmaya kurumuş karanfil karelerinde sen varsın.
Sevda yaşlanmış
Tazeliğini koruyamıyor ayrılık
Hangi hakim kalemini kırabilirdi aşkın söyle
Ölüm kadar çaresiz son sözlerin
Parçalanmakmış oysa paylaşmak.
Bakışların artık kirli bir şehir gibi
Hoşçakal ömrümün matemi.