sevgili erasmusla yurt dışına gitmiş ise hay mıa koyayım halloween filan ayağına götürmesinler düşünceleriyle insanı çıldırmanın eşiğine bunlara mütaikben de 2 paket kısa 2000 tüketimine sürüklemesi muhtemel olandır.
şu saatler için düşünüldüğünde Kuşluk vakti sevişmesini yapmaktadır. daha sonra duş, kahvaltı, dandik romantik komedi dvd'si glecektir. unutulmaması gereken , bu faaliyetler arasındaki seks ihtimalidir.
aniden nazım hikmet ranı bana hatırlatan başlıktır.
sevilen insanın ne yaptığını düşünmek temalı en güzel şiir budur sanırım.
23 Eylül 1945
O şimdi ne yapıyor
şu anda, şimdi, şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
– hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!.. –
O şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
Belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
– her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!.. –
Ve ne düşünüyor
beni mi?
Yoksa
ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
Yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?
her zaman yanında olmasını istediği omzu bulduğunu söylediği kişinin kolları arasında, sıcacık bir mekanda dışardaki yağmuru izlediğini düşünmektir.
Ah ne kadar ağladık, ne kadar acıttık içimizi... Yetmedi, zihnimizde o acıyı evire çevire daha da katmerlendirdik. Neden ne yaptığını düşünüyoruz diye sormak lazım kendimize. O bizi düşünüyor mu ki acaba? muhtemelen hayur cevabı alıyoruz. Gönül dedikleri huysuz şey rahat bıraksa bizi de böyle başlıklar hiç olmasa, böyle başlıklara bakıp ruhlar sızım sızım sızlamasa.