hoşlanılan kızın değil de, evlenme teklifi edilen kızın bile sizinle konuşurken, gizliden gizliye başka biriyle daha konuşması kadar koymaz.
Güzel kardeşlerim dikkat edin, size amcanızın kızıyla dahi konuşmanıza "haram" diyen, mehmet rauf'un 'eylül' isimli yasak aşkı özendiren eserini okuyup, "kendi kendime eyluldeki gibi sev diye telkinde bulunuyorum" diyen kızlardan arap görmüş gibi kaçın.
Bu tür kızlar dindar ayağına yatıp, elin adamıyla parklarda başbaşa müzik aleti çalar ruhunuz duymaz, bir de utanmadan "biz arkadaş olarak görüşüyorduk" der.
Ağzının suyunu akıta akıta "hayat çok güzel, kuşlar ağaçlar falan" dese dahi sadece arkadaştırlar.
daha beteri sözlüsü olduğunu öğrenip bir de sözlüsüyle ikisine hediye vermektir.
geçenlerde anlatmıştım başıma gelen olayı. ttnette çalışan kıza hem artistlik yapayım hem de yürüyeyim derken, bir anda kendimi kızı ve sözlüsünün fotoğrafını taşa basarken buldum. bugün teslim ettim fotoğrafları.
kendi ağzından duyulmadıkça pek koymayan durum. hatta iyi ki erkenden öğrenmişim de kendi ağzından duymamışım diye sevinir insan. öğrendikten sonra hiç bir şeyden haberi olmayan kızla arkadaş olarak kalmak en makbulüdür. ne kadar çok kız o kadar çok kız.