gidin kaleciyle konuşun ve sizin çektiğiniz bütün şutların gol olmasını sağlayın. bunun karşılığında ona rüşvet teklif edebilirsiniz. ayrıca kaleciye acıyorsanız takım arkadaşlarını da bu durumdan haberdar edin ve onlara da rüşvet verin (maçtan sonra kola, gazoz, bisküvi falan ısmarlayın). sonuçta gol kralı olacaksınız ve kız arkadaşınızla romantik saatlere yelken açacaksınız.
not:tarafımca denenmemiştir, sadece deneyenlerin ortak görüşlerini yansıttım.*
not 2:şike bağımlılık yapar, dikkatli olun.
ömür boyu hatırlanacak bir maçın habercisidir. hatırlanmasına bikaç sebep sayabiliriz:
birinci ihtimal: kanımca en zor ihtimal budur, ama güzeldir. maçta ikisi rövoşata (ya da rovöşata, röveşata, röventaşa her ne skimse) ve üçü voleyle olmak üzere toplam 7 (yazıyla yedi) gol çakmışsınızdır ve kızın iyi futbolculara karşı bir zaafı vardır ve bir aşk böyle başlar.
ikinci ihtimal: çalımlarla çalımlar çalımlar... kız iyi çalımcılara hasta oluyordur ve maçtan sonra sizi tebrik eder...
üçüncü ihtimal: buradan sonra iş boka sarmaya başlıyor işte. maç boyunca kalecilik yapmışsınızdır ve üçü beşlikten olmak üzere toplam 12 gol yemişsinizdir. kızın suçlar bakışlarını ve gülüşünü ömür boyu unutamazsınız.
dördüncü ihtimal: bir pozisyon sonrası, faul yaptığınız elemandan eşşek gibi dayak yemişsinizdir.
beşinci ihtimal: bir pozisyon sonrası, faul yaptığınız elemandan eşşek gibi dayak yemekle kalmayıp, dayak yerken 'anneciim' diye bağırmışsınızdır.
altıncı ihtimal: yaradana sığınıp çektiğiniz şut (buna abanmak deniyor) kale arkasında oturan kızın suratına gelmiştir ve kızın zaten hoşlanılacak bir suratı kalmamıştır.
yedinci ihtimal: maça sizi almamışlardır ve siz de kızla birlikte maçı izliyorsunuzdur. arada şu diyalog geçer:
- sen niye oynamıyorsun?
+ ee, şey, sakatım ben ya, yoksa çok iy...
% atma lan, top oynamayı beceremiyom desene! ahahahaaaaa...
bu lafa karışan şerefsiz, erkan'dır ve erkan maçta ikisi rovöşata, üçü voleyle olmak üzere toplam 7 gol atmıştır ve süper çalım yeteneği vardır piçin ve kızın forvetlere karşı bir zaafı vardır.
eğer hayvan gibi sıcağın altında kaleciyseniz sizin için pek iç açıcı olmyan durumdur. takım arkadaşlarına her nekadar taktik vermeye çalışıp: 'aslında takımın beyni benim kızım' imajı vermeye çalışsanız da bi boka yaramaz. siz ezik bir kalecisinizdir onun gözünde. hemde ayakta durmaya bile mecali kalmayan bir kaleci. bu durumda kale arkasına bir şeyler düşürmüşte onu arıyormuş gibi yapan, psikolojisi alt üst olmuş çocuklar tanıyorum. hepsi zamanla, 'futbolu bıraktım abi en iyisi basket' deyip çim sahalardan ayrıldılar.
defanstan hayvanat gücüyle abanılmış bir şutla, kaleciyi yerle bir eden gol atıp, kızın aklına mıh gibi kazınma olasığınız da vardır. nereden mi biliyorum? eheh...
o zamanlar top oynayıp da, kızlara karşı havamız olduğunu sanırdık. zidane formaları giymeler, parlak kramponlar falan fistan. ama yine de güzeldi be...
takımlar 7 şer kişiden oluşmasına rağmen 10 kişiyi geçerek gol atmaya sebebiyet veren durumdur. o an ki motivasyonla bazı adamlar iki kere geçilir çalımlayarak.
ergensen pozisyondan çok tribe girmeye neden olur,ergensen ve hala mahalle maçı yapıyorsanda o kızla çıksan bile en fazla iki hafta içinde terk edileceksindir.kendimden yola çıkarım biletim tek gidiştir.
+ hoop bende o.
- selo dikkatli oyna usta ayağımı kıracaksın.
+ abi şurdaki kız yengen olacak yap bi kıyak
- tamam ben atıyorum kendimi sende at golünü.
+ eyvallah. (sonra atılan golün ardından kızı göstermeler vs.)
üst düzey performans sergilenmesine yol açan bir durumdur. kişi bir anda messi'ye, ronaldo'ya dönüşebilir. sanki kenarda maç izleyen, hoşlanılan hatun değil de alex ferguson'dur.