kızın hoşlandığı şeyleri bir bir araştırıp, bazıları hayatında hiç yapmadığın,
hatta nefret ettiğin şeyler olsa bile, 'köprüyü geçene kadar' felsefesini uygulayıp,
hepsini yerine getirmektir.
"sana bakınca kendimi manavda zannediyorum.
dudakların kiraz gibi,
yanakların elma gibi,
gözlerin üzüm gibi,
göğüslerin portakal.
hepsinden yarımşar kilo versene"
demek.
(bkz: kemal sunal)
(bkz: yedi bela hüsnü)
aynı ortama girildiğinde olmadık şeyler yapmaktır. örneğin; sınıfa girildiğinde kız da sınıftaysa, erkek kişisi de arkadaşlarıyla beraberse mutlaka arkadaşlarına karşı enseye şaplak atma gibi tuhaf hareketlerle bulunup iğrenç bir kahkaha atar ve kıza eğlenceli bir kişiliğe sahip olduğu izlemini edindirir.
dışarıda cafe benzeri ortamdaysa yine arkadaş ortamında takılıyorsa normalde hayvan gibi yemek yiyen erkek kişisi birden salon beyfendisi kıvamına geçer, buradan da kıza efendi adam imajı vermektedir.
ders esnasındaysa çenesi hiç durmaz ve hocanın anlattığı derse katılma ihtiyacı hisseder, abuk sabuk yorumlar yapar, sorular sorar, gerektiğinde sınıftan atılır, dikkat çekecek ya.
d&r gibi yerlerdeyse sırf kızı etkileme adına sonradan okunmayacak kitaplar ve tuhaf tuhaf romantik komedi filmler alınarak kıza ne romantik, ne kültürlü adam dedirtme telaşı içerisindedir. bir de kızın sevdiği sanatçılar biliniyorsa o albümler de alınır.
minibüs ve otobüs gibi ortamda karşılaşıldıysa kızın görebileceği bir noktada durup müsaitse iki el birleştirilmiş bir şekilde havalı bir şekilde dışarısı izlenir, olmadı birşeyler okuyormuş gibi yapılır.
hoşlanılan kızı etkilemek icin yapılanları yapmayın yoksa arka tarafı lowrider arabaları gibi kalkar onun yerine biraz serbeti verip sonra cekin adımdan ne kadar eminsem bundan bu kadar eminim..
