beyin tehlikelidir. istediğiniz özelliği eklersiniz, çıkarırsınız sonucunda mükemmel bi insan elde edersiniz ki bi dönün gerçek hayata varmı öyle bi biri? büyütmeyin.
kısmen doğrudur. ancak vardır da. çünkü insan doğası gereği sanata ve güzele ilgi duyar. içinizdeki güzel kavramı ne kadar iyi şekillenmişse yani anneniz küçükken size yatmadan önce ne kadar çok hikaye okumuşsa, hayal gücünüz ne kadar gelişmişse o kadar güzel bi kızdan hoşlanırsınız.
inanmazsanız bakın çevrenize, arkdaşlarınızın sevgililerini bir düşünün %99u ortalama yada daha altında moron kızlardır. hepside küçükken çizgifilmin başından kalkmayan, siz dışarı teneke kutuyla top oynamaya çağırıdığınızda bilgisayar oynayan beyni sulanmış zavallılardı çünkü. hatta biraz yaşanmışlığı tecrübeleri olanlar bilirler, artık sevmediğiniz eski sevgilinizin fotoğrafına bakınca aslında çok çirkinmiş mi diyorsunuz yoksa harbiden güzel kızmış lan kamil mi diyorsunuz ?
diyeceğim o ki, çocukken; göküyüzünde uçmağa ne kadar meraklıysanız o kadar mavi , gökyüzünü izlerken ellerinizi başınızın altına koyup yattığınız tepe ne kadar yemyeşilse o kadar yeşil , son baharda ne kadar yamuk yumuk ağaç çizdiyseniz öyle ela gözlü bir hoşlandığınız varlık olur.