ne yapalım efendim, sonra da öküz diye kızıyorlar. oysa konu bundan çok farklı bir noktada.. ayrıca hoşlandıysan yapış. olmasa da ne kaybedersin yaşanmamış gelecek dışında...
zamanı durdurabilmek nedir diye sorsanız aha bu derim. o sekansın içinde belki de asırlar vardır, ümidin, korkunun, sevinç ve heyecana karıştığı bir noktadır orası. sevilen yüzünü göz içlerine resmetmek için ne kadar uğraşsa da katiyyen başaramaz insan. gözlerini kapadığın vakit tüm o kızıl damarlı nehir gibi karanlığın ortasında bir umut ışığı kalırsa kalır.
hoslanilan kizin seni keserken, sen onu kesmek için bakarsin ya hani. o göz göze gelme anı. yakalandigini anlayinca hafif gulumseyip kafasini çevirmesi...
harika bir duygudur.
tipik liseli davranışı olarak kitaplarda yer alan olgu.
açılmadan, öğrenilmeden, sorulmadan, soruşturmadan, biilmeden, tanımadan; öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan bir japon balığı gibi bakıp durmaktır.
al işte hoşlanılan kız bakmazken gizli gizli kesersen hoşlanılan kız da seni bakmazken gizli gizli keser beraber öyle gidersiniz sadece hoşlanmakla kalıp.
yapilmamasi gereken davranis. gidip konusmak lazim icerde buyutmemek lazim kimseyu. deliler gibi sevsende ederinden fazla deger vermemek lazim. gote giren kaziklardan kirilan kalplerden kisacasi tecrubeli insanlarin lafini dinlemek gerek.