hoşlantının yırtık dondan çıkar gibi çıktığı anlardır. genelde karşılaşmak istemediğim yerlerde ve durumlarda karşılaşmışımdır, hep bunun paranoyasıyla yaşadım yazık bana!
-küçük tüp değiştirmeye giderken caddenin ortasında karşılaşmak, kendini öylesine rezil ve çaresiz hissettiriyor amandiyim. orada bütün karizma yerle yeksan oluyor. her yerim karizma çiziği yarabbim.
iddaa bayisinden çıkarken karşılaşmıştım. onu etkilemek için pek de elverişli bir yer değildi, aksine ön yargı sebebiydi. nitekim öyle oldu; o gün yüzüme bile bakmadı ve eminim beni kumarbazlıkla suçladı sağına, soluna.
ama sonuç mu? iddaa tuttu, kumarda kazanıp, çenesini kapadım.
- lan bu çöpü kim attı buraya?
+ sanane lan babanın sokağı mı?
- aşağı inersem sokağına başlicam ama!
+ insene lan ibnetor!
- dur şimdi geli... ceren?
+ ne var yarraam?
tam evlerinin önünde seri şekilde midye yerken, kabukları dilimle iştahlı iştahlı sıyırırken dış kapıyı açmaz mı işte o an bana öyle bir tiksinerek baktı ki kendimi dilenci gibi hisssettim, öyle acayip bir andı.
mecburi tanım : insanın aklından çıkmayan rezil anlardır.
ayakkabının içinde sert bir cisim vardır. bu ayağı acıtmaktadır. arkadaşa; '' dur lan içinde taş mı ne var mına koyim bi çıkartayım.''
denir ve ayakkabı çıkartılır. el, ayakkabının içine atılır ve o anda hoşlanılan kız size acayip acayip bakar.
not: tamamen kurgudur. allah düşmanımın başına getirmesin. *
bir kış günü başıma gelen olaydır. hava okadar soğuktu ki elime baltayı aldım, odunları ikiye bölmeye başladım kapının önünde. neredeyse bir kamyon odun kırdım, kendimi acayip iyi hissediyor, pazularımla gurur duyuyordum...başımı eğdim, başladım odunları toplamaya. terlemiştim, ansızın kafayı bi kaldırdım bir de ne göreyim. yanımdan bana bakarak bir kızın geçtiğini gördüm, sadece bakmıyor tiksiniyordu adeta. bir yerden tanıdık geldi, sonra bir daha baktım ananı avradını...bütün karizma odun olmuştu. kız koşarak uzaklaştı oradan. böyle bir karşılaşma yok ya!