hoşlanılan kişiyi çok önemsediğinizi, ince eleyip sık dokuduğunuzu gösterse de, böyle ufaktan şeyler için bile harekete geçmezseniz, üzülebileceğinizi gösterebilir. hani bir söz var; insan en çok kimin yanında susuyorsa, en çok onunla konuşmak istiyordur diye, ilk bakışta bana da saçma geldi ama, önemsemeyi gösteren kriter olduğunu düşündüm. tabii ki merhaba bile diyememek hususunda kalınmalı demiyorum kesinlikle ama, her şeyin bir adabı var ölçüsünde ilerlenmelidir. her ne kadar günümüz arsızlığında, bunları düşünmek ütopik olsa da.
"bile" diyerek küçümsenmemelidir. zira mesele, merhabadan sonrakileri söylemek değil, merhaba diyebilmektir.
karşıdakinin, platonik aşkınız olmaması daha vahimdir. çünkü sizden o merhabayı bekliyordur. haftalarca, aylarca bekler, ama siz o merhabayı diyemezsiniz işte. aslında öyledir ki siz mer... dediğinizde o da merhaba diye atlayacaktır zaten, ama olmaz. diyemezsiniz işte. her gün her yeni karşılaşmadan önce kendinizi şartlandırırsınız. o anın hayalini kurarsınız. milyon kombinasyonlu durumları kafanızda yaşar yaşar yaşarsınız... ama gördüğünüzde tüm ihtimalleri unutur, gözlerinde kaybolursunuz.***
her gün yeni bir umuttur ona merhaba demek. sizin için imkansız bir şeydir. onu gördüğünüz zaman merhaba,selam,nbr demek istersiniz ama diliniz tutulur. ve bir gün bunu başardığınız zaman aslında o kadar korkulacak bir şey olmadığını anlarsınız.
Karşılık alamamaktan korkulduğundan merhaba bile denilemez genelliklede bu kişiler aşık olduğumuz kişilerdir ve bizlerde çoğunlukla platonik takıldığımız için her cümlemizde biraz şüphe vardır.
çok saçma ama bir okadar da sık yaşanan bir durumdur.
ne var halbuki git merhaba de. ama yok.
ya sesim tiz çıkarsa! ya sesim kalın çıkarsa! ya sesim çatallı çıkarsa! ya sesim ona ulaşmazsa ve beni duymazsa ve rezil olursam!!!
gibi durumların yaşanacağından korkmak, korkmaktan öte emin olmak sonucu meydana gelen olaydır.
kişinin karşıdakini gözünde tanrılaştırması sonucu oluşan durumdur.oysa ki o da senin benim gibi insandır hataları vardır zayıf noktaları vardır ama olmaz işte yane karşıda görülünce bi triplere girilir sanki karşıdan cumhurbaşkanı geliyo.
merhaba dedikten sonraki olaylar 2 farklı yönde seyredecektir. bunlardan biri sonu evliliğe kadar da gidebilen güzel bir ilişkidir. diğeri ise süresi performansınıza göre değişen ve onu kaybetmekle sonuçlanacak durumdur. süresi performansa bağlıdır diyorum çünkü kötü bi giriş yaparsanız başlamadan da bitebilir. eğer onu çok seviyorsanız onu kaybetme korkusu, kazanmanın önüne geçer. kaybetmeyeyim de varsın benim de olmasın dersin.ama geçmişteki deneyimlerime dayanarak şunu diyebilirim: bu yaptığın doğru bişey değildir. git konuş ne olacaksa olsun.
işte sana ibretlik bir olay:
(bkz: #7324205)
- mahmut abi ben bu kıza bi merhaba bile diyemiyorum ya
+ la oglum manyak mısın nesin git selamün aleyküm bağğyan de
- ya abi öyle olur mu çok kıroca
+ la bi dinle oglum sen bi git de bak neler oluyor.*
amerika veya bazı avrupa ülkelerinde olsak pervasızca istenilen kişiye istediğin gibi sarf edebileceğin bir kelime iken (merhaba), bizim ülkemizde deli cesaretin olmadıkça pekte mümkün olmayan bir durum. bizim ülkemizdeki bağğyanlar bu düşüncede oldukça. (bkz: öküz altında buzağı aramak). ama kendilerine göre haklı sebepleri de yok değil.
