başvurulabilecek son çaredir.
kişi faceden, rehberden twitterdan, cfden silinmiştir ve tek çare olarak; koca yılları devirmiş mübarek messenger'da eski sevgiliyi online olarak görmeyi hayal etmek kalmıştır..
bilgisayar karşısında öyle guguk kuşu gibi beklenir. yemeğini pc başına getirirsin, gelirse göreyim diye. delice bi histir. güzel olan beklemektir aslında, konuşmak ikinci planda..
dünyanın en heyecanlı bekleyişlerindendir. başka bir iletişim imkanınız yoktur veya şimdilik bu aşamadasınızdır, saatlerce beklemekten başka birşey yapamaz hale gelirsiniz. her an her saniye umutla geçer. gelmez. hayalkırıklığına uğrarsınız, o an neler yapıyor olabileceğini düşünürsünüz. moraliniz bozulur, canınız sıkılır. çıkıp gidersiniz. eğer olur da onunla bir ilişkiye başlarsanız öğrenirsiniz ki sizin çıktığınız saatte o giriyor ve o da sizi saatlerce bekliyordur. üstünden zaman geçtikçe bakıp gülersiniz taze aşık hallerinize.
Anlık ileti sayfasını açıp beklemek, beklerken resme bakmaktır. Yapan kişi gireceği saatleri ezberlemiştir geç kalınca noldu acaba, erken gelince ise yarın da bu saatte bakmalıyım diye düşünür. Eskiden yoldan geçmesi beklenirmiş, teknoloji çağı umutsuz aşkları.
aşktır. sevgi değil; aşk... tutku vardır çünkü, gizem vardır. ne zaman geleceğini bilmediğiniz birisini arzuyla beklemektir.
ve o gelir. er ya da geç... daha doğrusu genellikle geç gelir.
siz onu bekleyerek geçirdiğiniz saatlerin son bulmasıyla bir adım atmak istersiniz.
Ve hiçbir zaman, hayalini kurduğunuz o "merhaba"yı söyleyemeden gidersiniz.
gidişiniz bir mesaj olsun istersiniz. ama o bilmez. hiçbir zaman fark etmez..
aslında beklemekten daha kötü olan şey tam pes edip durumu çevrimdışı yapmışken kişinin anında oturum açmasıdır. onu beklediğini belli etmemek için biraz daha sabredersin. tamam yeterli bu süre dediğinde de arkadaş çevrimdışı olur. ve döngü başlar..