erkek kartopunu kızın neresine atarsa ona göre gelecek ilişkinin şekilleneceği olaydır. misal omuza attı saçma bir ilişki gözüküyordur, kıça attı ise kızı da yatağa atmak istiyordur, bacağa attı diyelim o zaman da çarpık bacaklısın sen demek istiyordur. öyle yani bu hoşlanılanla kartopu olayı çok mühim şey.
kızın erkekden kartopunu havaya kaldırıp tam atıcakken ben sana kıyabilir miyim yaa gel üşümüşsündür demesini beklemek.. bunu düsünürken de tam suratının ortasına buzlaşmış bir kar kütlesinin isabet etmesidir..kızın verdiği tepkide- kurdugum hayale sokıyım- olur..tabikide icinden..
önce beraber üşümek sonra beraber ısınmak düşüncesi içermemelidir. *
kız: (sevinçle) bu kar topunu hakettin eheh al sana kar topu.
erkek: (kar topunu yemiş ve gözleri kısmış) napıyorsun sen ?
kız: eğleniyorum (trip atma modu) *
Kar topu sana denk gelirse : Ayy beni seviyor hep bana attı bile bile attı.
Kartopu atmazsa : Kıyamıyor bana yavrum yaa..Çok seviyor ne yapabilirim ki..
erkeklerde ''oyun'' kavramı çok farklı bir kere, kızlardaki gibi değil. kızlar bu durumu bir akşam serinliğinde, bembeyaz karların üzerinde, kırmızı yanaklarla, parıldayan gözlerle, pembe-turuncu semanın altında romantik bir eylem olarak görürler. onlar için eldiven, atkı ve bere bile bambaşka anlamlar kazanır o an. artık ayaz hiç sorun değildir, donan parmak uçları, akan burun... ''autumn in new york'' filminden bir sahne gibi (tamam kasımda karı nah görürüz ama olsun. kız dediğin ''oldurur'' zaten.)
erkeklerin aklından ise şu geçer; ''kar topu oyunu''.
biz buna odaklanma farklılığı diyoruz. bu yüzden kadınlar trafikte ''daha'' başarısız oluyorlar. (hoş, kadın egemen bir trafikte de erkekler daha başarısız olurdu. kurallar erkek focusuna yönelik çünkü-bunu belki ilerleyen entrylerde detaylandırabilirim). erkeğin aklından, o an ne yapılıyorsa o geçer. aynı anda bin şeyi birden düşünmez. bu hem bir yetenek hem de kadınların pratik zekasını düşününce de beceriksizlik olarak düşünülebilir. seksist olmaya gerek yok, her cinsin algısı ve anlayışı farklı işte. yine de seksist çağrışımlar oluyor tabi, ağzıma, ensemden içeri kafam kadar kar topunu sokmaya çalışan ''hoşlanılan erkeği'' düşününce, insan ister istemez ''kadınlar böyle, erkekler şöyle'' deyiveriyor.
''pembe-turuncu bulutlar, sevgilim ellerimi 'hoh'layarak ısıtır birazdan, buz gibi bir günde öpüşerek ısınırız..'' he gülüm he, adam orada beş kiloluk kar biriktirmiş ''montunun içine nasıl sokarım'' diye düşünüyor, oldu.