hoş persçe bir sözcük olup anlamı ise "tatlı, güzel gelen" gibi sıfatlardır.
hoşlanma durumu gelip geçididir, aşk.
aşk.
aşk arapça bir sözcüktür, özü ışk, sarmaşık olma durumu. diğer ortadoğu dilleri gibi bu da türkçe için gereksiz ve uygun olmayan bir sözcüktür.
türkçede aşkın karşlılığı "sevidir". sevi yakın olan insana olan bağlılığı anlatır. sevmek kökünden gelen sevi, diğer batı dillerindeki birçok sözcüğün karşılığıdır.
Arada, dağlar kadar fark vardır.
Hoşlanmak ve sevmek iki ayrı duygudur.
Buddha öğretisinde, bu konuyla ilgili nefis bir tanım vardır. Der ki;
" Eğer bir çiçekten hoşlanırsan, onu kökünden koparırsın. Eğer onu seversen, her gün sularsın."
Biri batakliginin yaninda oldugunun digeri icinde olma durumundur. Birinde'derinlik heralde o kadar da cok degildir kurtulabilirim ve bu bana mucadele azmini ogretir' diye dusunursun, digerinde batarsin. Net.
Mesela bir kişi beğenilince, ondan daha güzel birisi görüldüğünde direk yön değiştirilme ihtimali varsa bu hoşlanmaktır.
Ama bu ihtimal ve dolayısıyla mantık çerçevesi yoksa bu aşktır.
Özet: hoşlanma+mantık. Aşk-mantık.