hoşlanmak, gelip geçer. sevmek, hoşlanmanın bir level üstü olup, daha kalıcıdır duygu yoğunluğu minimum düzeyde yaşanır. aşk ise, yaşanan delilik ve bağımlılıktır. aynı zamanda aşk saplantıdır da, sahip olma güdüsü taşır.*
8 yaşında bir kuzenim olsun istiyorum, evet tam şuan. istiyorum, çünkü üye yapıcam onu buraya. yazar da olur eminim buna. bu tarz sikik başlıklar açmadığını gördüğümde de sevineceğim.
''dur başlık açayım...'' tandansından mı kaynaklanıyor bu dalalet? veyahut açacak başka başlık mı kalmadı ey zeki insan? peki o örnek alınası, ''şukela'' yaratıcılığına ne demeli...
en önemlisi, anlatım bozukluğu konusunda çok takıntılıdır benim kuzenim, canım benim.
hoşlanmak bir anlıktır. sevmek ise ondan biraz daha ileri seviyededir. o'nun için herşeyi yapacak kadar yoğun olmaz duygularınız. aşk ise her türlü deliliği yaptırabilecek kadar yoğun bir duygudur.
birinci aşama: hoşlanma
hafif hafif heyecanlanmalar, böyle ufak ufak gıdıklanmalar yürekte. birlikte vakit geçiriyorsanız, saçma sapan mutluluklar. her boka sevinmeler diyerek başlar.
ikinci aşama: sevmek
biraz daha fazla vakit geçirdiyseniz veya karşınızdakini tanımak için biraz daha fırsat bulduysanız heyecanın artması, olmadığı zamanlarda onu düşünmeyle başlayıp sonu gelmeyen histir. hele bir de erkekseniz, çok kolay geçersiniz bu aşamaya. ilgi gördüyseniz karşınızdakinden durum gittikçe vahimleşir de bunu göremezsiniz
sondan bir önceki aşama: aşk
bunun tarifi pek kolay değil elbet. belirtileri vardır kimi zaman basit anlatılabilecek. onsuz yapılamayan zamanlardır bu zamanlar. onunlayken keyif aldığınız şeyler, onsuzken keyif vermez. damak tadınız bile ona endekslidir ve düşünceleriniz onun düşüncelerini referans almadan hareket etmez. onsuz zaman geçirememeye başlamışınızdır çoktan ve kendiniz kalmamıştır artık. "ben" kavramını yitirip, "biz" kavramına geçmişinizdir; ya da çok daha tehlikeli olan "o" kavramında kilitlenmişsinizdir.
son aşama: ölüm
bedenen olan değil, ruhen gerçekleşen yitimdir bu. kendinizi tamamen öldürmüşünüzdür. onunlaysanız sorun görünmemektedir, ama onsuzsanız siz bir ölüsünüz. bu durum için ataol behramoğlu'nun çok güzel bir dizesi vardır: ölümdür tek başına olan, aşk iki kişiliktir.
ağzınıza ufak ufak sıçmaya başlayan bu duygular, görüldüğü gibi zamanla sizi lağım çukuruna dönüştürür. siz de almaya başlamışsanız bir kere, karşı koyamazsınız artık bu işkenceye.
hoşlanmak kalbin kıpırdaması, aşk midede durmadan atan kelebek kanatları, sevgi bir kere yaşanabilen ve yeri başka kimseyle doldurulamayan mutluluk ve aynı anda acıdır.
edit:imla
hoşlanmak:dış görüntüsünü beğenmek vs.
"hoş kızmış hee ayarlarım ben bunu" gibi kurulan cümlelerle örneklendirebiliriz.
sevmek:bağlanmak görmediğinde özlemek ağladığında ağlamak gülümsediğinde gülümsemek ve dahası.
aşk:her anında birlikte olmak istediğin kişiye karşı hissedilen duygu. ilerisinde ya sevgiye dönüşür ya da gelip geçer.
bir oyunun değişik aşamalarıdır bunlar.hoşlanmada level atlarsan seversin bir level daha atlarsan aşık olursun günümüz insanlarının tanımlamalarına göre.
kronolojik olarak sevmeden önce hoşlanmak gerek. bu ikisi fiziksel ve içsel özelliklerin iyice yoğurulup tam kıvam bir hamur haline getirilmesi olayıdır. hamur kulak memesi kıvamındaysa işte o zaman aşıksındır.
sıkça sorulan sorular: (hsa * sitesinden yaran hede hödüler)
s1: hocam kıvamı tutturamadım ne yapmalıyım?
c1: yakın çevrenizden yardım isteyiniz. evli çiftler yardımcı olacaktır.
s2: kıvamı tamam da ben eski kulağı kesiklerdenim, dolayısıyla kulak memesi kıvamını bilmiyorum. nasıl tutturacağım? *
c2: kan grubunuzun aynı olduğu ebeveyninizin kulak memesinin kıvamına göre yapınız.
s3: şey ya ben önce aşık oldum şimdi taam mı? (ağızda sakız) soora da baktım ki hoşlanmışım falan. yani hamuru elime gözüme bulaştırdım n'aaapmalıyım?
c3: allah'tan belanızı bekl... şey yani öncelikle temizleniniz, daha sonra kronolojik sıraya dikkat ederek ilişkiler kurmayı deneyiniz.
hoşlanma bir intro'dur. intro'yu geç dediğinizde sevmek karşınıza gelir. biraz vakit geçirdikten sonra aşık olmak seçeneğini bulur ona tıklarısınız. en basitinden böyle.
aşıksan eğer hepsini aynı anda hissedebilirsin.aşk bir ilişkide yaşanan bir kaç yıldır.sevmekse bir ömür boyu.ama aşık olduğunuz kişiyle birlikte değilseniz eğer işte o aşk bir ömür boyu sürecektir ozaman..aşk kavuşamadığın zaman sana acı verende birşeydir aslında.aşk başkadır,aşık olmak harikadır ve benim aşık olduğum kişide harikadır,bambaşkadır..
hoşlanmak: fiziksel beğeni
sonra;
hayranlık: tanıma sürecinde zihindeki güzel tecrübelerin ve hatıraların uyarılması ve akabinde kaybetme korkusu ya da ulaşılmaz görme sonucu yüceltme durumu.
sonra;
aşk: cinsel çekim sürecinin başladığı, hormonların tavana vurduğu, dopomin, endorfin gibi kafa yapan hormonlar sonucu mantığın yok olduğu nokta.
sonra;
seks: üstteki aşamlar sonucu gerçekleşirse salt mükemmellik ve kusursuz mutluluk hissi.
sonra;
sevgi: sahiplenme, ait olma duygusuyla gelen bağlılık.
fiziksel sıralama için;
göz göze gelme, konuşma, dokunma ya da dokunma isteği, öpüşme*, sarılma.
deneyimlere dayanarak söylemek gerekirse bu işin keyfi de böyle çıkımakta. bazen bazı noktalar es geçilebilmekte ki öyle durumlar işin tadını kaçırmaktadır. mesela sadece fiziksel görünüme hayran olan kişi daha çok ilköğretim çağlarında ya da o zihniyetteki yetişkinlerde olmaktadır. bunun nedeni aşk hayatı tecrübesizliğidir ve bu kişiler heyecandan sohbet etme sürecini gerçekleştiremez, gerçekleştirebilse bile hayal kırıklığına uğrama ihtimali yüksektir. bu tip basamak atlamalar yüzünden ilişkiler bazen sekse kadar gitmez, gitmeyi başarsa da seks sonrası sevgi durumunu yakalayamaz ve neyin ne olduğu anlaşılır. bu yüzden fazla düşünmeden bu duyguları yaşamak, tecrübe etmek ve iç güdüsel seçimler halline getirmek en doğrusu olacaktır.
