harika bir birsen tezer hüsnü arkan düetidir.
Tanımı yaptığımıza göre gerçek duyguları ifade edebiliriz. Hani bazı şeyler vardır, sizi alır götürür. Belki çocukluğunuza, belki doğacak çocuklarınıza, belki annenize, belki kardeşinize, belki de kendinize... Bu bazen bir şarkı olur bazen bir koku yada ses ne olduğu önemli değil. Ama sizi hep ozamana götürür işte bu şarkıda öyle benim için... Aylarca dinledim bu şarkıyı herzaman çok güzeldi benim için ama özel olması için zaman mekan ve dinlediğin kişi çok önemliymiş... Artık her dinlediğimde aynı hazzı alıyorum aynı sıcaklık aynı incelik aynı lezzet aynı koku... Belki ilerde bigün aynı şiddette üzecek parçalayacak içimi bu şarkı ama ne mutlu bana ki hissedebiliyorum bunları ve hissedebileceğim...
Not: aynı duyguları yaşatan bir de yılbaşı gecesi dans ettiğimiz şarkı var ama hayal meyal hatırlıyorum onu... tınısı hep kulağımda ama hangi şarkı olduğunu bilmiyorum...
Hüsnü Arkan ve Birsen Tezer Düeti, Mükemmeliyeti yakalamış şarkıdır.
Sözleri ;
--spoiler--
Bugün dağların dumanı aralandı, hoş geldin
Ah ışıklar içinde kaldım, yandım efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar
Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
Sen bana geç geldin, ben sana erken
Tutuşsun gün, yansın geceler, vaktimiz varken
Bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoş geldin
Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar
Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
Sen bana geç kaldın, ben sana erken
Soyunsun gün, sarsın geceler, vaktimiz varken
--spoiler--
Öyle pat diye açıp dinlenmemesi gereken birsen tezer & hüsnü arkan düeti. Sebep yokken birden hüzünlendiriveriyor adamı. Sigaranız az kalmışsa ve saat gecenin 3'üyse dinlemeyin bu şarkıyı. Sonra benim gibi ayazda 03:30 da sigara almaya gitmek zorunda kalırsınız.
DN : Yenitürkü % hüsnü arkan 'dan dinleyince daha bir başka oluyor.
"sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgâr
tutuşsun gün yansın geceler, zamanımız dar.
sen bana geç geldin, ben sana erken,
tutuşsun gün yansın geceler, vaktimiz varken"
hakkında ne yazarsam yazayım alelade olacak, o yüzden: bir hüsnü arkan - birsen tezer şarkısı. bir paket sigarayı içirip işimden gücümden ediyorsunuz ya beni, helal olsun.
hoş geldin
mirim üstadım.
gel otur köşeye
pencereyi açayım
perdeler aralık
akşam ayazı varsın
mahallemizin sesini dinleriz
hep bir ağızdan
bir çocuk gelmiş gibi
hoş geldin ağlıyor sokaklar
bir çocuk çember çeviriyor
sanki kaldırımlarda
öyle yuvarlanıp geçiyor
hayat
söyle üstadım
ne olacak halimiz
pek kötü sesler
yankılanıyor orta dalga radyodan
ekmek karnemi kaybettim
yok
kuş üzümü çay iyi gider
demledim
dediğin doğruysa mirim
yani moskova önlerinde
kurşunlar donuyorsa
kar kızıl yağıyor demek
doğuya
bir çay daha
demek
gidiyorsun
hücrem bekler diyorsun
aman dikkat
karartma geceleri
tekin değildir ankarada.
demek haberler böyle yoldaş,
orta dalgaya kulak asma diyorsun,
şimdi kısa dalga
burası
moskovanın
sesi radyosu.
katyuşkaları dinleyin
geberiyor
faşizm.
'44 kışı, ankara
bir çocuk geldi dünyaya
yaşarsa,
adı barış.
Birsen tezer ile Hüsnü arkanın yaptığı belki de dinlediğim en güzel düettir. Tek başına dinlemek ayrı bir dokunuyor adama. Kendi kendine hoşgeldin der gibi.
hoş geldin!
kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
hoş geldin!
ayrılık uzun sürdü.
özledik.
gözledik...
hoş geldin!
biz
bıraktığın gibiyiz.
ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
hoş geldin.
yerin hazır.
hoş geldin.
dinleyip diyecek çok.
fakat uzun söze vaktimiz yok.
yürüyelim...
Fena halde sezenler olmuş u anımsatıyor bana.
Hüsnü arkan gene yapmış yapacağını. içimizi sökmüş. Unufak etmiş. Tutuşsun gün, yansın geceler demiş. Biz tutuşup yanmışız.
Unufak demişken,
ah, unufak olsam ve desem ki
ağzın tat görmesin hayat
kandırdın beni.
Güldüğünde gözleri ufuk çizgisine benzeyip sonsuzluğu hissettiren güzel adam için biriktirdiğim şarkılardan biridir. Sesim en çok şuna karışsın isterim:
bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoş geldin
ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim
--spoiler--
ne güzel gülüşün ne güzel kokun var senin güzel adam! Ben ne kadar iyi hissederdim kendimi kollarında...
--spoiler--