hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
--spoiler--
Hoş geldin, kadınım dünyama hoş geldin,
Uzaktaymışsın bunca yıldır, nerelerdeydin?
Sevgi dolu bi dünya benimkisi, çokca lüks olmayan,
Varım yoğum ikimizin, sen neler isterdin?
Ben seni deli gibi seveyim, sen de beni,
Erkek üzmüyor sadece, sen de üzebilirsin beni..
Sevincine, kahrına, derdine talibim.
Güzel yüzüne, hoş sözüne, gül kokuna talibim...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Yorulmuşsundur;
Nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyum ne gümüş legenim var,
Susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır;
Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Ayağını basdın odama
Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
Güldün,
Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın,
Avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
bir arkadaşım var . her sevgili edindiğinde 'hoş geldin kadınım ' yazıyor. farklı yerler, farklı hatunlar.. pardon birader senin yürek kaç odalı ? 'kadınım' gibi sahiplenici bir kelimeyi herkese indirgeyecek kadar basit ne ara oldun?
midem bulanıyor böyle insanlardan .. ben de böyle oldu isem af ola. ama en azından her geleni sevmedik , her gelene seviyorum deyip kucak açmadık..
kadınım demek öyle esaslı olmalı işte birini buyur etmek hoş geldin kadınım demek bir ömür yarenlik olmalı ama birlikte ama ayrı olarak, birini buyur edip, gelen herkese kapıyı kapatacak kadar erkek olmak..
Hoş Geldin Kadınım
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş legenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...