dünyanın en boktan komedi dizisi. tam bir friends çakması. friends varken şuna iyi diyen siktirip gidebilir gerçekten. bu kadar çalıntı bi dizi olamaz. bi boka da yaramıyo. 5 gün izlesem ancak 5 sn falan tebessüm edebiliyorum. bakın gülüyorum demedim. tebessüm dedim.
8 senede sadede gelemeyen mal bir babanın eşiyle nasıl tanıştığını anlatan dizi. çocukları da mal etti dolambaçlı anlatımıyla. bu adam benim babam olsa madem annemiz bu karı değil ne diye 8 sene bize bunu anlattın derdim açık ve net.
9'uncu sezonu saymazsak izlemesi oldukça keyifli olan dizi.
--spoiler--
9'uncu sezon benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. diziyi 8 sezon barney sayesinde izlemiş ve son sezonda nihayet ted'in dizi boyunca aradığı kaderimdeki kişi, hayatımın aşkı diye bahsettiği sarı şemsiyeli kadını göreceğim diye beklerken tam 22 bölümlük bir düğün dizisi önüme çıktı. yalnızca 3 yıl sürecek ve birkaç sahne harici dizide göremeyeceğim evliliğin 72 saatlik düğününü tam 22 bölüm seyrettim. ayrıca ted çocuklara stella'dan annelerinden daha uzun bahsetti dizide.
9'uncu sezonun yalnızca 19'uncu bölümünün son 1 dakikasını beğendim. Josh Radnor'un oyunculuğundan mıdır nedir durumu fark edince hüzünlenip ağlıyorsunuz. tabii sonrasında rezalet bir final bölümü seyrediyorsunuz. çocuklar "baba annem öleli 6 yıl olmuş siktir et zaten bizede ondan da pek bahsetmedin neden robin teyzeye 5'inci kez teklif etmiyorsun" diye soruyor. gerisi malum mavi Trompet..
--spoiler--
ben bu diziyi 8 günde filan bitirdim. arada uyumadığım zamanlarda oldu o yüzden kaç günde bitirdiğimden pek emin değilim ama himym benim için izlediğim en kötü final bölümüne sahip olmuş olan üçüncü dizi oldu. bu konuda hiçbir dizi dexter'ın eline su dökemiyor.
3 kere baştan sona kadar izlediğim dizidir. ilk sezonları çığır açan bir sitcom olmasına rağmen diğer sezonlar bu özelliği kaybediyor. Sevenler için ama olsun dedirten dizidir.
erkeklerin izlememesi gereken sikindirik dizi. bu diziyi izleyip kızları mutlu etmeye çabalarsanız maymuna dönersiniz.
dizinin tek çapkın adamını da gerçek hayatında eşcinsel olan birinden seçmişler. olaya gel. ezik ted mosby, karısının tripleri altında perişan olan marshall gibi karakterleri komedi unsuru yedirilerek bize seyrettirdiler.
bu dizide gerçek anlamıyla bir erkek yoktur. kızların bu diziyi sevmesi sizi yanıltmasın. aklınız varsa uzak durun bu leş diziden.
son bir iki sezonunu izleyemediğim dizi. şimdi netflix'ten tekrar başladım. özleşmişiz. şunu fark ettim ki, eskiden ted'i severdim ama şimdi 'çoban' diyorum sadece. bu kadar salaklığı nasıl sempatik bulmuşum anlayamadım. lily de öyleydi ama bildiğin kaşarmış da sineye çekmişiz. sanırım eskiden daha fazla tahammül edebiliyormuşum insanlara.
ama barney hala adamım ve robin de hala seksi geliyor gözüme. neyse dağıtmadan, zamanla baya baya değişiyormuş insan. bunu gösteriyor bu dizi bana.
sienbisi-e'de denk geldikçe izlediğim bir diziydi. aklımda kalan yarım yamalak bölümlerindense dedim dur descartes'ın sıfırdan başlaması gibi yapayım. siftahı birinci bölümle açtım derken bereketli geldi izledikçe izlettirdi. zaman ilerliyor, ortam değişiyor; fakat diziden keyif almam değişmiyordu. başımdan final yelleri esti, büt yellerine izin vermeden kapadım dönemi. son sezona girince dedim aha bu da bitiyor aga be, sigaralar kendiliğinden yandı, gözler dumandan etkilendi. ortam elektronik sigara hikayelerinden hallice kısaca.
sezon finaline gelince hani bilirsin ya sonraki sezon vardır, aşağıda sonraki bölüm yazısını görmeyince üzülmezsin. bugün finale gelince altta sadece önceki bölüm yazısı burukluk hissettirdi. mario prensesi kurtardı havai fişekler patladı ve bitti gibi, onca bölüm aşıldı ve bitti yani. (mario cidden prensesi kurtarıyor mu? ben 8.bölümdeki o büyük boşlukta takılı kaldım)
konuya dönecek olursak, kısaca zaman geçirilen şeyin parçası gibi hissediyor insan. sanki o ortamda bulunmuşsun, sanki zaman onlar kadar seni de yaşlandırmış. amma abarttın he demeyin, finalin etkisindeyim şu an, hassasım.
Daha çocukken adını duyup konusunu, daha doğrusu senaryosunu çok yanlış tahmin ettiğim sitkom dizisi.
Dakikalar önce bitirdim ve hemen yazmaya geldim.
Baştan söyleyeyim friends ile kimse kıyaslamasın onun yeri ayrı.
Dizinin ilk sezonu gerçekten kötüydü, yarıda bırakmayı sevmediğimden bırakmadım ve iyi ki 17-18. Bölümlere kadar gelebildim.
Robinin orospulukları dışında çok iyi sürdü dizi.
------------spoiler---------
Finale kadar robin bir ona bir buna bir ona bir buna...
Bari kendi düğününde yapma be kadın. Yo hayır "anne"nin sen olmadığını bildiğimizden heyecanlanamıyoruz da.
Dizi öyle bitmemeliydi. Ölümden sonra final yazısı çıkmalıydı.
ilk bitirdiğimde anneyi göreyim edasıyla hızlı ve atlayarak izlemiştim 7.sezon gibi dizinin anneyle tek alakasının dizinin isim kısmında olduğunu anladım ordan sonra da dizinin zevki kalmıyor 9 sezonluk dizde 4 bölüm anne gösterildiyse böyle bir final olması kaçınılmaz son şaşırmamak lazım. Yinede evrendeki en iyi sitcom alayına TED.