Arkadaşın flasha atmasıyla izlenmeye başlanan ve bağımlısı olunan cnbc-e dizisi.
Hele ki Ted' in mimar olması ayrı bir çekicilik katıyor.
Barney ise kahkaha tufanı tek kelimeyle.
senarist ekibi tarafından hazırlanan 2 farklı son hikayesinden çekilmeyen diğer alternatif hikayenin 9. sezon için hazırlanan DVD de olacağı açıklanmış. beklemedeyiz bakalım. http://www.radikal.com.tr...ra_alternatif_son-1185382
Dizinin konusu ile ilgili olmasa da kendimle ilgili bir kaç anımı yazmak istiyorum.
lise yıllarımdan beri izlediğim en uzun dizi. 9 sezon 9 sene, dile kolay.
lost bile 6 seneydi.
Yalan söylemeyeceğim gözlerim dolmadı değil. çünkü onlar kadar benim de bu dizi de anım oldu.
-Lise de öss ye hazırlanırken dersten kalan boş zamanlarımda izlerdim. Çok komik gelir katıla katıla gülerdim.
-üniversitede iken bir kız arkadaşım vardı. ortak noktamızdı bu dizi. Beraber, haftalık bölümler çıktıkça gün belirleyip oturur izlerdik. Çok tuhafıma giderdi 2 farklı insan 2 farklı yerden gelip daha önce tek başına yaptıkları şeyleri şimdi beraber yapması.
Tabi ayrıldık o kızla..
-Sonra başka bir kız arkadaşıma aşılamıştım bu diziyi. En baştan oturup izledi benim olduğum sezona kadar geldi ve beraber devam ettik izlemeye.. Tabi onla da ayrıldık..
-başka bir anısı Bütlerde ve finallerde sabaha kadar uyumazdım. gözlerimden uyku aktığı sırada bir kahve yapıp zaman geçsin uykum kaçsın diye açardım bu diziyi. tek başıma sabaha kadar izlerdim..
-bugün kendi memleketimdeyim.
Diziye ilk başladığım yerde fakat o zaman lise öğrencisi olan ben bugün işsahibi biri olarak mesai saatleri içinde* dizinin son bölümünü izledim o günler de de ted robine aşıktı. bugünde aşık. Ama değişen çok şey olmuş. o günden bugüne..
kültür farkımız aşikar elbette belki onlara çok abes gelmemiştir bu final, deşe deşe bir şeyler bulan biziz belki de ama yine de beklentilerimi havada bırakmıştır. şöyle ki; elbette zaman zaman ben de diyordum, annenizle nasıl tanıştım diyo ama anne meydanda yok filan diye ama e hikayenin amacı zaten o aşkı bulmaya giden yolları anlatmak olduğu için çok da kasmıyordum. yani finalde çocuklar diyor ya annemizden çok robin teyzemizden bahsettin diye, işte o bana yeterli gelmiyor maalesef çünkü arkadaş grubunda diğerleri silik kalıp, sadece robin öne çıkmadı ki. adam bildiğin anılarını anlattı. ted robin i çok istedi tabii bunu bize aktardılar ama sen gel robin le barney i sezonlarca biçilmiş kaftan gibi göster, ted i hep kaybeden ama esas kazananın sonunda o olduğunu hissettirerek anneyle ilgili her sezon "göster ama elletme" modunda ufak ufak sahneler ekle, sonra rastlantılar filan derken insanı ulan evet işte hayatımın aşkına belki ben de bu kadar yakınım ama kader doğru zamanı bekliyor dedirt. sonra finalde bir öğrenelim ki anne bayağı ted in hayatında geçerken uğradım tadında bir karaktermiş. aynı şey barney robin aşkı için de geçerli. barney nin uğruna playbook unu yaktığı kişiden boşanıp sonra bir partide sanki o orda yokmuş gibi davranması falan filan. ne gerek vardı ki?
artık dayanamıcam amk ben bu amerikan senaristlerin. bakın beyler olay hep bu yalansa gömün eksiyi darılmaca gücenmece yok: lost, dexter, house md, how i met your mother dizileri * incelendiğinde ortaya çıkan sonuç, iyi bir hikaye yaratılmış ve mükemmel sürdürülmüş. ancak bu sırada bir noktadan sonra populerizmin kurbanı oldu bu güzelim yapımlar. şöyle ki, sürekli seyirciye isteneni vermeye ve daha fazla para yapmaya kalktılar. her birinin finali de aynı oldu, gelişme bölümünden bağımsız; mantık hatalarıyla dolu, aceleye gelmiş, tamamın değil; yayınlandığı haftanın iyi olması peşinde, özensiz -zaten gidiyoruz ne yapalım böyle bağlayalım gitsin- diye düşünülmüş olması muhtemel her birinde.
üç günlük düğünü 23 bölüm işleyip bi bölümde 20 yıl işle. üstelik o düğünü bi anda sik at, anneyi öldür, odaya bile girmek istemeyen barney'i dünyanın en iyi babası yap bi anda. sonra çocuklar babasına yalvarsın hadi git robin'i sikme iznini veriyoruz desinler. hikayeyi anlatan ses ted'in yaşlı haliydi, şimdi ted yaşlandı -çocuklar hiç değişmemiş bu arada- ama ses ted'e ait. daha say say bitmez.
benim kızgınlığım how ı met your mother'a değil, dokuz sene güldük eğlendik, varsın bok gibi final olsun, alışığız sevmelere ama gönül bu falan.
benim derdim, her baba dizide finali sikip atan, güzelim emeklere kara leke süren senaristlere ve onları zorlayan ibneleredir.
friends de dahil bu kategoriye. bir tek -izleyen bilir- seinfeld bu klasiği alt etmeyi başarmıştı. onun da zaten yapımcılarından ve senaristlerinden biri jerry seinfeld idi ki sonradan finali bok ettiklerini söylemişlerdi * larry david ile.
biraz gerizekalı olduğumdan mıdır nedir bilmiyorum, aşırı şekilde spoiler yiyeceğimi bildiğim halde final yapmasına 4 bölüm kala bıraktığım dizi idi.
öyle de oldu, aşırı şekilde spoiler yedim.
şimdi bu sözlükteki spoiler şeysi ile ilgili en sevmediğim şey, tek cümlelik bir şey ise "ister istemez" okunduğu gerçeği. o yüzden bu yazdığım birkaç cümleyi hala spoiler yemeden hayatta kalabilmiş insanlar için var ettim. buradan sonrasını okumayınız. neyse ana olaya gelirsek, annenin öleceğini anlamıştım açıkçası. sonuçta bunca zaman bizi ağlatmaya, moda sokmaya çalışmış bir diziden mutlu son bekleyemezsin.
barney'in durumuna cidden sevindim. ne yalan söyleyeyim final ile ilgili beğendiğim şeylerden birkaçıydı.
yahu zaten final ile ilgili beğenmediğim tek şey, ted'in kahpe evlatlarıydı.
ulan şerefsizler, ulan ruhsuzlar, ulan vicdansızlar. anneniz ölmüş lan sizin.
"ya baba 6 sene olmuş anne mi kalır yea" diyen evlat mı olur lan?
"git robin teyzemizle evlen, bizim için sorun değil nasıl olsa annem de öldü" diyen evlat mı olur lan?
olm böyle evlat mı olur lan?
dizinin ana fikri; böyle evlat olmaz. evlatlarınızı yetiştirirken adımlarınızı doğru atın. böyle nankör olup çıkmasınlar.
hadi evlatlar böyle dedi. ted, nasıl bir insansın lan? ağlamama ramak kalmıştı lan.
ağlamama ramak kalmıştı işte, sonra anladım ki olay anne değilmiş. robin ile ted'miş. halbuki kafamda kurmuştum. "bu kadar" demiştim, "uzatmalarının" demiştim, "sebebi" demiştim, "annesi ile tanışmasını önemli yapan şey geçen onca zaman" demiştim, "onca hikaye" demiştim. böyle kurmuştum ben kafamda.
fekat olmadı. agh.
bitirdiğim nadir dizilerdendir kendisi. hesaplarıma göre ikinci galiba. friends'i bile 8.sezonda bırakmış bir insanım. ama onu çok sevdiğimden, başka bir şey değil.
keşke özür niteliğinde bir bölüm yapsalar lan. umarım yaparlar. ayıp oldu çünkü. bana ayıp edildiğini hissettim.
anneyi ilk bölümlerde sevememiştim, zaten sadece arada bir gözüküp "ce eee" diyip kayboluyordu. ama sonlara doğru anneyle aramda bir bağ kurdum, sevdim onu sözlük. neden öldürdünüz onu he neden!1! bir sitcom dizinin finalinde insan öldürmek hemde 9 senedir beklenen insanı öldürmek hangi kitaba sığar a zalımlar? Ted seni çok severdim dostum. karşı cinslerde olmamıza rağmen sende kendime ait çok şey bulurdum. ama olmadı, yakışmadı sana. ulan az mı aradın o sarı şemsiyeli kızı be. ne şimdi bu haller tavırlar robinci olmalar ha ted?
lilypad ve marshmallow a söyleyecek birşey yok onlar zaten dizideki gözbebeklerimdi.
barney reyiz de çocuk sahibi oldu ya ölsem de gam yemem artık.
son olarak; böyle bitmeyi haketmemiştin ama yine de seni çok özleyeceğim himy...
dizi bittiğinde 8-9 yılımı buna verdiğimi düşündüm de, resmen dizideki karakterlerle birlikte geçirdik 20'li yaşlarımızı ve hatta 30'larımızın bir bölümünü. bu da ayrı bir hüznün konusudur zaten...
nasıl ki lost baştan sona jack'in dizisiyse, himym da baştan beri ted ve robin'in dizisiydi. 1. sezonun 11. bölümünde* (ki dizinin açık ve net en efsa... bekle... nevi bölümlerinden biridir) ted'in robin'e olan sevdası ve elde edemediğinde yaşadığı kalp kırıklığı öyle güzel anlatılmıştı ki, başka bir son beklemek anlamsızdır.
ancak anneyi bu kadar sevdirip gitmesi kötü oldu, fena yaptı. çok fena...
Şaşırtıcı bir final oldu öncelikle. ben de yazmak için bir süre bekleyenlerdenim. ama herkes kadar hayal kırıklığına uğramadım. barney ve robin evliliği zaten yürümeyecekti, bunu hepimiz biliyorduk.*
ted ve robin... hepimiz 9 sezon boyunca bu birlikteliği istemedik mi? ben istedim en azından. ikisi de başka insanlarla evlenseler de, her zaman birbirlerine aşıktılar diye düşünüyorum.
*Hayal kırıklığım da burda zaten. 1 sezon boyunca o düğünün hazırlıklarına izledik biz. tamam kabul ediyorum, ted açısından zor bir durumdu ama, buna 1 sezon ayrılır mı tartışılır.
bu entry finali izler izlemez yazacaktım ama entryden çok küfür olacaktı o yüzden sakin kafayla yazayım dedim. sen git 9 sezon dizi çek, marshall'ın erkek kardeşleriyle dövüşme sahnesinde insanı gülme krizlerine sok, barney'in çapkınlıklarını sempatik bir hale getir, diziyi sevdir bağla kendine sonra böyle bir final yap(!) craig thomas gitmiş son bölümü sanki kemalettin tuğcu yazmış. olmadı himym, yakışmadı böyle bitmek.
gerçekçi bittiği için kötülenen dizi. yav olabildiğince gerçekçi bir sondu. tek kötü yanı barney ve marshall gili göremedik. mesela roma'nın güzel bir kafesinde çol çocuklu lily ile marshall'ı görseydik. barney'i aile babası olarak görseydik böyle barbekü olayları falan. romantik film sonu gibi bitti hemde alelacele.
edit: imla.
finalinin anne ile tanışıldığı yerde bitmesisini savunanlar var. yalnız çocukların da söylediği gibi ted anneyi çok fazla anlatmadı oysa robini daha ilk bölümden anlatmaya başlamıştı. yani finalin robinle bitmiş olması çok daha mantıklı olurdu zaten.
finali çok kötü yapmış dizidir. işte bu gibi şeyler yüzden friends gibi diziler çıkmıyor artık. friends bittiğinde ağlamıştım lan. ama bittiği için ağlamıştım. bu bittiğinde sinirden ağladım. abv. 10 senedir anneyi bekliyoruz amk ya. cıvık herifler. hayır hiç yoktan pinapple meselesini falan açıklasaydınız.
şaşırmama rağmen finali çok sevdim. başından beri robin barney'de ne buluyor diye kendi kendime soruyordum. cevap bulamayınca galiba ted daha iyisine layık diye düşünmüştüm. bir kere daha gördük ki kadınlar barney tarzındaki erkeklerle gezer tozar ama iş ciddiye binince yan çizer. benim gözlemlediğim çoğu kadın ted gibi güvenilir, romantik ve kendisi için fedakarlık yapan erkeklerde karar kılıyor. iyi de yapıyorlar.. başka bir deyişle barney robin'i sözde seviyordu, oysa ted özde seviyordu. barney hep robin'e güzel sözler söylemekle ve onunla hoş vakit geçirmekle yetindi. diğer taraftan, ted her zaman sözünün arkasında durmuş ve ihtiyacı olduğu zaman hep robin'in yanında olmuştu. ayrıca, ted robin'in değer verdiği şeyleri hiçbir zaman umursamamazlık yapmadı.
kısacası, filmin sonu bende modern "selvi boylum al yazmalım" imajı uyandırdı diyebilirim.
robin: türkan şoray
barney: kadir inanır
ted: ahmet mekin
son olarak, kusura bakmasın ama, ted çocuklara annelerinin değil üvey annelerinin hikayesini anlattı.