uzun zaman önce bitirmiştim. can sıkıntısından yeniden başladım ve yine sarıyor. house çakması hekimoğlu ağır ses tonu ile ciddi duruyor. oysa house gevşek bir adam ve bu gevşeklik de ona muazzam yakışıyor.
medikal jargonda "house", "history of use" demekmis. bu da uyusturucu gecmisi olan hastalar icin kullanilan bir terim. hatirlatayim gregory house da bir vicodin bagimlisi.
bittiginden beri derin boslukta oldugum dizi. sezon finallerinde kaliteyi ve beklentiyi o kadar yukseltiyorlardi ki finali bana cok basit geldi. keske finali icin biraz daha carpici bir sey dusunselerdi.
ikinci defa izlediğim tek dizi.
fakülte yıllarında herkes izlediği ve tavsiye ettiği için izlemiştim. sanırım 3 yılda bitmişti.
fakülteyi bitirdikten sonra artık tıp bilgim ile izleyeyim dedim.
senaristler arasında doktorların olduğu o kadar güzel belli oluyor ki. dizi izlerken beyin fırtınası yapmak çok güzel bir şey. işin kötü yanı vakaları o kadar karmaşık hale getiriyorlar ki tahmin etmek için gerçekten house olmak lazım.
dizinin ilginç bir aurası var, ister istemez çekiyor.
oturup bir günde 10 bölüm izlenecek türden değil, yayvan da değil.
"beni izle ama çok izleme" diyor sanki.
house izlerken sıkılanları çok duydum. bu sabah akşam izlemelik dizilerden değil. karakterlerin gelişimi sezonlarca süren bir dizi. her defasında bir vaka çözmelerine değil de arka planda kalan düşünceye odaklanın derim.
hemen hemen her bölümünde mizah, felsefe ve egzantrik problem çözme metodlarını içeren dizi. 8 sezondu sanırım. 3. sezonda keşfedip daha sonra tüm sezonlarını seyretmiştim.
Çok fazla spoiler yediğim fakat izlemeye devam ettiğim dizi. Birkaç haftadır izlemiyorum fakat planlarim arasında bu sezon tamamını bitirmek var. 3.sezonun yarısındayım. Gerçekten çok kaliteli bir yapım.
Digitürk'te izlerdim, bein'da izlerdim, şimdi de Belçika kanalında izliyorum.
ortalama konu şöyle geçer:
-fragmandan önce alakasız bir konu geçer ve bir anda biri yere yığılır, hemen ardından fragman...
-bunlar ekipçe konuşurlar ve bolca bilimsel terim geçer. house'da oraya sonradan gelip laf sokar.
-hastayla doktorlar konuşurken bir anda hastaya bir şey olur ve gerilim yaşanır
-en sonunda hastanın yaşadığı dramı doktorlar kendilerine uyarlarlar. mesela hastanın psikolojisi bozuksa house ya da başkası da o havaya giriyor. çocuk filan varsa cuddy var mesela.
peki iyi dizi midir? evet. izleyin oğlum, doktorlar nereye kadar.
--spoiler--
•Herkes yalan söyler..
•Asla doktorlara güvenme.
•Hakikat, yalanlarda başlar..
•Umudun yüksek diye ilaçlar daha hızlı etki etmez.
•Yeni iyidir.Çünkü eskisi ölümle sonuçlandı.
•Bilmemek yapmaya korktuğum şeyleri yapmamı sağlıyor
•insanlık fazla büyütülüyor.
•Hata yapmak tıbbın doğasında var. Birilerini öldüreceksin. Eğer bu gerçeği kaldıramıyorsan başka bir meslek seç, veya tıp okulunu bitir ve öğretim görevlisi ol.
•Eğer iyileşirse ben haklıyım, ölürse sen haklısın.
•Sadece fakir insanları öldüren hastalıklara çare bulmada para yok.
•Özür dilenmesini pek umursamıyorum.
•Hepimiz hata yaparız ve hepimiz bir bedel öderiz.
•Birinin yanında 30 yıl boyunca durup onun kırışmasını izlemek.. işte gerçek fedakarlık budur.
•Nefret ve aşk arasında ince bir çizgi yok. Hatta her 20 fitte silahlı gözcülerin olduğu bir Çin Seddi var.
•ilgilenilmesi gerekenler; sadece hastalar değildir.
•Zamanın katı bir yapı olmadığı ispatlandı.
•Bu yaptığın hareket en sevdiğim türden; dramatik ve boşuna..
•En başarılı evlilikler yalanlar üzerine kuruludur.
•Bu hayatın en büyük trajedilerinden biri; birşeyler hep değişir.
•Hatalar sebep oldukları sonuçlar kadar mühimdir.
•Hiçbir zaman matematikte iyi olmadım, ama neredeyse hiç, hiçten fazladır; değil mi ?
•Mavi gömleğini giy,o seni neredeyse yakışıklı gösteriyor.
•Kendini beğenmişlik hakedilmelidir
•Hastalar her zaman kanıt ister, biz burada araba üretmiyoruz, biz garanti vermiyoruz.
•Birisi hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsan, muhtemelen o kişi gerçeği sorman gereken en son kişidir.
•insanların daha güvenli araba kullanmasını istiyorsan,hava yastıklarını çıkartıp, boyunlarını hedef alan bir maket bıçağı yerleştir. Kimse saatte 5 kilometreden fazla hız yapamaz.
•Herkesin yalan söylemesi, insanoğlunun temel gerçeğidir. Tek değişken hangi konu hakkında olduğudur..
•Teselli olacaksa söyleyeyim. zaten herkes yalnız ölür.
•Hayatın en baştan berbat durumda olunca düzlüğe çıkmaktan başka çaren yoktur.
•Problem şu ki, bir şeye verilecek mantıklı bir cevabımız yoksa, aptal cevaplarla kendimizi avuturuz
•– Doktor House.
* Doktor Jamie Conway. isminizi duymuştum.
– Çoğu insan duymuştur. isim olarak da kullanılıyor.
•Colleen: Onun diş fırçasını mı kullandın ? Bu çok iğrenç!
House: Büyütülecek ne var ? Sanki bir gece önce tükürüklerimizi değişmeyi sorun etti de…
Taub: Virüs 200 yıldan fazla yaşayamaz.
House: Sen yaşıyorsun ama.
•House: Seninle striptiz kulübünde tanışmıştık.
Stacy :Harcadığım en kötü 2 dolardın.
•– O olmadan yaşayabileceğimi sanmıyorum.
* Neler olmadan yaşayabileceğini bilsen şaşarsın.
•House: Köpekle konuştunuz mu?
Cameron: Yabancı dilimiz seninki kadar iyi değil.