orijinal hikayesinin ayuyuki nosaka'ya ait olduğu, isao takahata tarafından yazılıp yönetilen, bugüne dek izlediğim en etkileyici anime yapıt.
bir kız var. minicik. sevimli. adı "setsuko". 2. dünya savaşı esnasında abisi ile hayat mücadelesinde baş başa kalmıştır, "seita" ile. seita çocuktur henüz. hem kendine, hem kardeşine bakmak zorundadır. teyzeleri onları baş belası olarak görür ve pek iyi muamele etmez. babaları filodadır, haber gelmez. savaş bitince öğrenir seita, babasının çoktan denizin soğuk sularının dibine gömüldüğünü.. oysa annesi bir sürü cesetle beraber yakılmıştır, kavrulmuştur.. setsuko'ya kıyamaz, annesinin öldüğünü söyleyemez. teyzesi bir an bile tereddüt etmez annesinin öldüğünü söylemekte.. bir gün alır kardeşini bir sığınağa yerleşir seita. bazen çalarak, bazen eşyaları takas ederek yiyecek bir şeyler getirir kardeşine. mutludur iki kardeş, geceleri ateşböceği toplayıp sığınaklarını aydınlatırlar. sabaha ölür ateşböcekleri. ömürleri kısadır. parlarlar. ve sönerler. sonsuza dek... setsuko da ateşböcekleri gibidir, erken söner.. 2. dünya savaşının umursamadığı hayatlardan biri daha karışmıştır bilinmeze, ölüme çok yaklaşmış abisi seita'yı da yakın zamanda arasına alarak...
Savaşın ortasında kalan iki kardeşin hikayesini anlatan anime. Bugün Zaten çokta mutlu sayılmayan şahsımı iyice hüzünlere boğdu, bir müddet etkisinden çıkamadım. Setsuko seni çok sevmiştim miniğim. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1528723/+
'88 yapımı japon animasyon filmi. 2. dünya savaşı sırasında genç bir çocuk ve kızkardeşinin yaşadıkları anlatılmaktadır. dramdır. ağlatabilir. ing. (bkz: grave of the fireflies) türkçesi "ateşböceklerinin mezarı" gibi bi'şey.
edit: "genç bir çocuk" ne demek lan. *
izlerken insanı gözyaşı seline boğan, Setsuko'nun "neden ateş böcekleri bu kadar çabuk ölüyor?" repliğiyle meşhur, etkisinden kolay kolay kurtulamayacağınız, animeleri çocukça çizgi filmler zanneden zihniyete en güzel cevabı veren anime.Eğer hüngür hüngür ağlamak istemiyorsanız bu animeyi izlemeyin sakın.
benim gibi cool bir bünyeyi bile ağlatabilmeyi başarmış aşmış anime. bir defadan sonra ikinciyi izlemek gerçekten cesaret istiyor. bir yerden sonra o kadar ağlıyorsunuz ki manavgat şelalesi yanınızda sönük kalıyor göz yaşında boğulayım! en etkileyici sahnesi kesinlikle setsuko'nun çıkıp çıkıp kaybolduğu fonda acıklı şarkı çalan sahnedir. olamaz der, ağlarsınız. yediğiniz onca pahalı ürün boğazınızda kalır. sonra gider bim'den alışveriş yapar, hallerini anlarsınız.
Akiyuki Nosakaisimli şahıs başından geçen bütün bu trajediyi savaşın bitiminden 22 sene sonra yazıp yayınlıyor ve 1988'de Isao Takahata tarafından konuya büyük ölçüde sadık kalınarak bu efsane anime yapılıyor.
uzun bir zaman boyunca elimde dolaşan bu filmi sonunda izleme şansı buldum. bu kadar ağır bir film olacağını hiç tahmin etmemiştim açıkçası. filme bakıldığında savaş, açlık, savaş çocukları gibi izleyici çekmek için sömürülmeye müsait konuları inanılmaz bir yalınlıkla anlatarak izleyiciyi kendine hayran bırakmıştır. bir çok eleştirmen tarafından savaş hakında yapılmış en iyi filmlerden biri olarak gösterilmiştir. bende, "bu yaştan sonra animemi izleyecem ulan" diyen bünyeleri alt üst etme kapasitesiyle de ayrı bir hayranlık oluşturmuştur.
son olarak filmin japonca ismi hem A Grave for a Firefly hem de grave of the fireflies anlamlarına gelebiliyor. japoncada isimler çoğul eki almadığı için böyle bir çeviri kaybı yaşanmış.
--küçük spoiler--
filmin içine bakıldığı zaman firefly'ın, yani ateşböceğinin neyin sembolü olduğu belirsiz. setsuko bir sahnede kamikaze pilotlarını ateşböceğine benzetmiştir mesela. ateşböcekleri ile direkt setsuko ve seita'da kastedilmiş olabilir. yönetmen burada izleyicinin yorumuna bırakmış.
--küçük spoiler--
ayrıca böyle başlayan bir filmi sevmemek mümkün değil.
türkceye "ateş böceklerinin mezarı" olarak çevrilmiş, bir isao takahata filmi.en acıklı anime olarak kabul edilir.yer yer izlerken gözlerinizin dolmasına neden olacak bu film, kimi eleştirmenlerce en iyi savaş filmleriyle boy ölçüşebebilecek bir animedir...
"21 eylül 1945te öldüm..."*
şeklinde bir girişi olan, izleyip izlenebilinecek en acıklı ve gerçekçianime.
ikinci dünya savaşının japonya'sında 14 yaşındaki fedakar abi seita ve 4 yaşındaki kız kardeşi setsuko'nun yaşadıkları anlatılmaktadır. "gelin savaşa bir de çocukların gözlerinden bakalım" demek gibi bir film.
anlatılamayacak kadar etkileyicidir, iç burkar. hassas bünyeleri fazlasıyla üzer. hüngür hüngür ağlatabilme potansiyeli yüksek, çok çok etkileyici sahnelere sahip,çocuk masumiyetinde bir yapım.