1995 ağustosunda Anap Ordu milletvekili şadi pehlivanoğlu'nun yaptığı magandalık. silahı ile uçağa binen milletvekilini uyaran hostes Serpil yücedağ milletvekilinden tokat yemişti.
bir yolculuk esnasında şiddetle arzuladığım ama yapamadığım durumdur.
antalya-sabiha gökçen uçuşu yapılmaktadır. (bkz: ayt) uçak havalanmış kemer ikaz ışıkları sönmüştür. şirket organizasyonundan topluca geri dönüş yapılmaktadır. yani uçağın %90'nı şirket çalışanlarıdır. geyikler havada uçuşurken o kahrolası soru işareti beyinde canlanır. "lan ben cep telefonumu kapattım değil mi?" dir bu kahrolası soru işareti. eller çaktırmadan montun sağ cebine doğru gider, cep telefonu cepten çıkarılmadan önce tuşların konumları elle tarandıktan sonra tuş kilidinden çıkartılır, ve daha sonra üst kısımdaki power tuşuna sıkı sıkı basılır. sezgisel olarak cep telefonun artık kapandığı düşünülür, buna inanılır ve cep telefonu çıkartılıp bakılır. fakat o da ne "4 yeni mesaj" yazıyordur. bu noktada acaba neyi yanlış yaptım düşüncesiyle parelel hemen telefonu kapatmak için hamlede bulunur fakat aradan 1 sn bile geçmemişken arkadan gelen bir ses ile bünye irkilir.
hostes:h
ben:b
h:beyfendi napıyorsunuzzzzzzzzzz?
b:(ürkek ve kısık bir sesle) şey benn??
h:(bir hışımla telefonu elimden alarak) telefona bakar (4 yeni mesaj) zaten yeni uçak kazası oldu (bkz: 30 kasim 2007 isparta ucak kazasi) (eliyle çenesini göstererek ve sesini yükselterek) herkesin siniri burasında siz birde mesajlaşıyorsunuz!!!!!
tüm uçak ahalisi: uuuuuuuuuuuuu!!!!!! (bkz: falim reklamindaki huuu ceken dedeler) amınıdsaisiktierğidnssnencocuuuu bakışları
b:ben sadece kapatmaya çalışıyordum. 4000 feet yükseklikte mesajlaşmak gibi bir fantezim yok!
h:(telefonu kapatmış bir şekilde bana uzatarak) inanmıyorum ya! inanmıyorummm!
herşeyi geçtim de en çok beni korkutan hemen yan tarafımda oturan yaşlı çiftin yanındaki teyzenin dudaklarını mırıldayıp muhtemelen dua ederken göz göze gelmemizle birazdan lanetleneceğim hissiyatına kapılmaktı.
uçak yere indikten sonra yanımda bulunan bir ibne (gerçekten bildiğin gerçek ibne) ile bir kızla sıkı bir tartışma içerisine girmiştim.
bana sakince kulağıma seslenip nazikçe "beyfendi napiyosunuz aman kimse görmesin" diyeceğine, orospu okşan gibi bir yerlerini yırtarak uçaktaki tüm yolcuları bana kışkırtan hostesin suratına iki tane kadir inanır tokatı atamadım ya ona yanıyorum ben.
kendine hizmet eden insanları sadık köpeği zanneden yurdum insanının yaptığı alçaklıklardan biridir. acıdır ki memleketimizda bazı denyolar para karşılığı yaptırdığı işlerde insanlara bağırmayı, kızmayı, artislik yapmayı kendine hak olarak bilmiştir. asıl büyüklük; insanlar içinden insan, fertler içinden fert olmaktan geçer.