2004 senesinde eskişehirli kankam ile thy vasıtasıyla new york'tan istanbul'a uçuyorduk. koltuk belirleme (her ne diyorlarsa artık) işlemini kore hava yolları yapmıştı ve aile - arkadaş demeden millete karmakarışık koltuk numaraları vermişlerdi. kankaya bayağı arkalardan koltuk vermişlerdi, bana da önlerden. uçak havalandıktan ve kemer lambası söndükten sonra, arkadaş laflamak için yanıma gelip duruyordu. e, boru mu, 10-11 saat yolculuk. birkaç git-gelden sonra, kanka yanımda yokken hostes yanıma gelir:
h*: beyefendi! arkadaşınıza söyler misiniz, ayak altında dolaşmasın!
a*: siz ona kızsanız, bir daha yapmaz o zaman.*
h*: ay, kızacağım ama, sonra biz hostesler kötü oluyoruz.
a: tamam, ben uyarırım.
hostes gider, kanka bir süre sonra laflamaya gelir. hemen yetiştiririm durumu.
a: böyle, böyle, böyle....
k*: ciddi misin?
a: heee!
k: şimdi sıçacağım onun ağzına. o kim ulan!?
a: biraz aksiyon gerekiyorsu zaten*! boşver lan*!
k: ne boşvereceğim? görür o gününü!
bir süre sonra hostes görüş mesafesine girer. aksiyon beklenen kanka, süzülerek kendi koltuğuna geçer.
a: ben kızdım ona, bir daha yapmayacak.
h: çok teşekkür ederim beyefendi.
...
