işkence sahneleri biraz daha farklı enteresan olabilirdi. tabuları yıkılmamış alışagelmiş ölüm öldürme sahneleri.jeepers creepers daki gibi duvarlara ölü insanları motif olarak kullanmak gibi dahiyane fikirler gelebilirdi. bir kız , bir testere ve sandalye.
(bkz: ne diyorum ben)
yalnız konu çok ilginç. film vasat.
* ilkine göre çok daha sağlam gelen devam filmidir. yine ilk yarıda daha yavaş gelişmiş ama açığı ikinci yarıda kapatmıştır. en yavaş ölümü izleyebileceğiniz nadir filmlerdendir. örneğin ; bir bacağı yenmiş olan bir insan nasıl olurda yaşar demeyin , yaşar kardeşim , hem de ona sorsanız o ana kadar yaşadığının bir yüz katını bacağının yenmesi esnasında yaşamıştır. başarısız değildir , kötü değildir belki kült de değildir ama vahşet temalıymış gibi görünmesine rağmen içinizdeki hayvanı abartılı bir şekilde anlatarak nispeten farklı bir konuya değinmiştir.
insanlara acı çektirmekten hoşlanıyorsanız , başkalarının hayatları umrunuzda değilse ki çok var böyleleri, bu aşamaya da çok rahat gelebilirsiniz. zaten öldürmek eylemi bir kere yapıldıktan sonra bünyenin çok rahat kabul edebileceği bir içgüdüdür. bu sebeble bile filmin yadıtganması son derece saçmadır.
süresi kısadır , bir çok detay atlanmıştır ki onlarda üçüncü seride halledilecek ve süper bir yapıt ortaya çıkacaktır. **
1. filme göre vasatın altımda kalmış, hiçte etkileyici olmayan sahneleri ile oldukça bayıntı getiren; tarantino'nun tamamıyla sukutu hayale uğrattığı film.
filmin vahşi sahnelerin türkiye'de sansürlenmesi 1. filmin gölgesinde kalmasına sebep olmuştur. fakat endişelenmeye gerek yok çünkü sansürsüz versiyonun dvd si çıktı. doya doya izleyin, o zaman tadını alacaksınız. *
ilki kadar başarılı bulmadığım korku filmi.
ilk filmden kurtulan çocuğun daha filmin başında kellesinden olması ve başroldeki beth'in cinden daha cin çıkması çok şaşırtıcıydı.
her ne kadar film olsa da, birtakım gerçeklerden esinlenmiş olduğunu düşünüyorum. yani pek de hayal ürünü gibi gelmiyor bana. belki de siz bu kelimeleri okurken, birileri slovakya veya başka bir ülkede feci şekilde can çekişiyor. neyse açık arttırmada bir amerikalıyı yeni kazandım. vaktim dar. benim uçağa yetişmem lazım.*
baştan savma yapılmış bir film. birinci filmdeki hiçbir ayrıntı yok. filmin sonuna bakılırsa üçüncüsüde gelecek gibi duruyo, herhalde üçtede çocukları konu alırlar. konu ve olaylar bakımından birinci filmden farksız ama aksiyon olarak daha zayıf bir film. bence tam bir hayal kırıklığı.
sansursuz versiyonu feci sekilde kanli olan, edebi ve sanatsal kaygi tasiyan insanlarin degilde, biraz siyirmis, kanli film izlemekten, eti az pismis yemekten zevk alan insanlarin seyretmesi gereken filmlerden biri.
ben begendim.
editin babasi: yukaridaki yaziyi filmin yarisini izledikten sonra yazmistim. simdi filmin tamanini izledim ve bazi duzeltmeler yapmak istiyorum. bu film eti cig seven, hatta hayvani bizzat oldurmekten zevk alan, herseyi kirmizi goren, kan gorunce midesi guruldayan insanlar icin.
ilk filme göre daha vasat kaçan bir film ama etkileyici sahneler de yok değil,
--spoiler--
kızın*, gözlüklü elemanın dalgasını kerpeten*le kestiği sahnede bütün sinemadan bir "offf" efekti yükselir ki etrafa baktığınızda bütün erkeklerin sanki kendi dalgası kesilmişçesine bir yüz ifadesi aldığını görebilirsiniz. offf...
--spoiler--
kızlar otele ilk geldiğinde televizyonda pulp fiction verilmektedir. onun dışında da tarantino'nun bu filme herhangi bir katkısı olmamıştır. nerede onun dehasıyla ortaya çıkan filmler nerede bu saçma sapan, gerilim diye adlandırılan ama ne halt olduğu anlaşılamayan film. ayrıca ilk filmde bayıldığım o çocuk çetesinin bu filmde daha az görülmesi hayal kırıklığı yarattı.
---kardeş izlemediysen okuma merak et---
filmin başı birinci filmin sonundan devam etmektedir.ve filmin başı o kadar güzel ki sanırsınız ki film bu kurguyla devam edecektir, ama gel gör ki çok boktan bir film olmuş. yani tek kelimeyle ilk 5 dakikası süper gerisi fos film.*
---kardeş izlemediysen okuma merak et---
ha bir de amerika artık iyice güçlenmiş kardeşim. benim ülkem hakkında böyle bir bok atmaca olsa şahsen ben deliririm. film resmen slovakya'ya küfrediyor. sanki amerika insan öldürmüyor gibi bir şey var. gerçi insanların ne kadar piç olduğunu göstermiş ama gene de ben slovakyalı olsaydım bu filmi kınardım ve devlet büyüğü olsam diğer ülkelerde gösterimi yasaklansın isterdim.ne bu kardeşim slovakya ahır mı?
sonu ciddi anlamda kötü olan film. umduğunu bulmak neredeyse imkansız. kimse kimseyi kandırmamalı bence ya fazla sert olamayan fikirlerinize uygun orta halli bir korku filmi çekeceksiniz yada fikirlerinizin olgunlaşmasını bekleyecek ve izleyicinin hakketiği bir film çıkaracaksınız ortaya. daha fazla kan görseydin daha mı iyi olacaktı diye düşünenler var ama zaten bu filme giden çoğu kişi sınırları zorlayan vahşeti izlemeye gitmiyor mu?ayrıca süresi de fazla uzun değil olayın içine giremiyorsunuz ürperemiyorsunuz bile bir kaç sahnede ıyyy demekten başka filmin izleyice sunduğu hiç birşey yok.
normal bir insan olarak ilk filmi izledikten sonra; ulan yurtdışına çıksam dahi ne slovakya, ne rusya, ne bratislava nede bu yerlere yakın bir yere sittin sene gitmem demiştim. ama gel gelelim hostel part two'yu izledikten sonra bırak oraları türkiyeden dışarı adımımı atmam gibi geliyor. yok arkadaş dünya çok bozulmuş ya, yine en güzel ülke en güzel insan türkiyede.
+ money is the not only issue. we have contract, dear.
- what kind of contract?
+ anyone who came to this place, cannot leave without killing.
* i should kill you, you fucking stupid cunt!
- what did you say to me?
* you're stupid fucking cu..
- .. <caaaat>
* aaaaaaaaarrghhh noo!
çok saçma sapan bir filmdir. ilkinin gölgesinde kalacaktır. bir kere müzikler kötü*. ama en kötüsü filmde çocukların da kullanılmasıdır. her tarafta çocuklarla ilgili konuşanlar nasıl da sessiz kaldılar bilemiyorum.
sonuç olarak vasatı geçemeyen bir filmdir.
ha bu arada sayın tarantino'ya sormalıyız; bir insanın kafası kaç kilodur*?