Bu filmin ilkinin sonunda amerikalı kurbanlardan birisinin, ölüm fabrikasından kaçarken hatırladığım kadarı ile 9 kişiyi öldürdüğü yani film boyunca aslında mağdur durumda gözüken kişinin en fazla insanı öldürdüğü ilginç, bir o kadarda pornografik filmin devamıdır. Bu ikinci filmde ilki kadar kanlıdır ve ilk bölümde kurtulan kişinin başına gelenlerle(gerçek anlamıyla başına gelenlerle)başlamaktadır. Bu filmde de sözde kurban bayanlardan birisi yine kelle falan uçurmaktadır. Slovakyalıların bu türden bir filmin ülkelerinde çekilmesinden -enteresan bir şekilde- büyük bir zevk ve gurur duydukları da ortadadır. Beni asıl meraklandıran şey; filmde rol alan çocukların filme ne şekilde? ve neden dahil edildikleri? dir. Özellikle en son sahnede bu çocukların, insan kellesi ile futbol oynanması sahnesi dehşet vericidir. Bunun yanı sıra bütün bunları yapabilecek, en azından görüntülere tepkisiz kalabilecek kadar psikopat çocukların "nasıl bir aileden geldiklerini?" ve bundan sonra "ne yapacaklarını?" merak ediyorum.
Freudyen bir senaristin kaleminden çıktığı kesin olan filmdeki olaylar biraz düşünüldüğünde; filmdeki örgütlenmelerin gerçekte olabilirlik düzeyinin yüksek oluşu, insanı ayrıca endişelendirmektedir. Kaldı ki 60'lı yılların başında rusya'da bu film serisindekine benzer bir oluşum çökertilmiştir ve halen kaç kişinin öldüğü bilinememektedir. Yine rusya'da kgb ajanlarının zehirli madde ve işkence tekniklerini kendi evsiz halkı üzerinde denediği gerçeği de sonradan kamu oyunun eline geçen kasetler sayesinde daha yeni ortaya çıkmıştır. Hatta bu durum yaklaşık 20 yıl kadar devam etmiştir. Tabii daha amerika Birleşik devletlerindeki tarihe geçmiş psikopat seri katillerden ve yaptıklarından bahsetmiyoruz bile. Pekala senaristin aklına gelen türden, bir av kulübünde(yıllardır pek çok filme de konu olmuş olan insan avı kulüplerinde)insanlar gerçek hayatta da birbirlerini parçalara ayırıyor olabilirler.* Ya da en kötü ihtimalle bu filmler yüzünden bir takım hayvanların kafasındaki ampülün yakılmış olduğu ortadadır.
Olumsuzluklarının, eksikliklerinin ya da sakıncalarının saymakla bitmeyeceği bu filmde, dikkatimi çeken ve az da olsa beni düşündüren bir kaç sahne vardır; filmdeki kurban kişilerin otele girdikten sonra pasaporttaki resimleri ile beraber elektronik ortamda açık arttırmaya sunulduklarında, bu açık arttırmaya katılan tiplerin gösterildiği sahne, bunlardan birisidir. Bu sahneden sonra "acaba yakınlarımızı ve çevremizdeki insanları ne kadar tanıyabiliz?" ya da "insanlar gerçekte maske takmak konusunda ne kadar usta olabilirler?" gibi soruları akla getirmekte; Cevabı da tabii ki: gerçeğin saklanmak istendiğinde mükemmel bir şekilde saklanabileceği, dolayısı ile gerçekte pek çok gerçek hakkında bir fikir sahibi olamayabileceğimiz yönündedir. Senaryo ve kurgu açısından bakıldığında aslında orijinal, belki biraz da düşündürücü bir film diyebilirim. Aynı zamanda izlendiğinde insana rahatsızlık veren ve insanları paranoyaklaştırabilecek bir amerikan yapımıdır.
özellikle balkan ülkelerine karı-kız ile çeşitli aksiyonlar yaşamak için giden sevimli şeylere izletilmesi gereken film. ''film olum bunlar,'' dediğinde de filmin senaryosunun 1987'de zamanın sovyetler birliğinde yaşanan bir olaydan esinlendiğini, günümüz rusya'sında da bu kadar zahmetli olmasa da(kesme biçme yok olsa da en fazla kafa kesme var) böyle işlerle uğraşan tehlikeli gençlerin olduğunu ufak bir anektod olarak belirtebilirsiniz.
enteresan bir filmdir. serinin ilk filmini izleyen eleman "ıyy iğrenç öğğ berbat" dese bile ikincisini izlemekten geri durmaz. tamam, iğrenç kabul edilebilir çünkü bol kanlı bir filmdir. ancak yine de ilginçtir işte. insanın hangi durumlarda hayvanlaşacağını gösterir.
insanların izlemesinin bile garip bir şey olduğu film. Cem garipoğlu, şiddet , ahlak hede hödö derken neyi izliyorsunuz kuzum?
"sadece film bu" değil işte. gerçek ve kurgu hiç bir zaman 100% filtrelenemez.
--spoiler--
ayrıca daha yeni (1 saat önce) tanıştığı angut adam ile gece bot gezisine katılıp bunun sonucunda elizabeth bathory teyzenin kurbanı olan kıza "oh iyi olmuş" dedirten sikko film. lan adamı görür görmez bu kötüüüüü bu kötüüüü diye alarm çalmaya başlıyor zaten.
--spoiler--
aşırı dehşet verici sahneler içeren film. müthiş tepkiliyim ve sinirliyim. izlemeyin böyle şeyleri.
edit: bilgisayar oyunlarıyla sinema filmleri el ele vermiş vahşeti alıştıra alıştıra normalleştiriyorlar. korkunç bir yola girmişiz haberimiz yok. bakınız, bizimki gibi ülkelerde küçücük çocuklar istediği filmi gidip alıp izleyebiliyor. bir çocuğun bu filmi izlediğini bir düşünür müsünüz?
yaşamak için iyi bir insanın bile bir canavara dönüşebileceğini gösteren, iğrenç vahşet ve kanlı sahnelerin bulunduğu, izlerken prag a gitmemeli diye düşündüren ve acaba gerçekten bu kadar pasif ve para içinde olup da sırf zevk için bu vahşetin içine girebilen insanlar var mıdır? diye düşünmeye sevk eden film.
kanli sahneleri ile belki biraz high tension' a yaklasabilen, ilki gibi vahsi sahnelerle kana doyurmayi denemis film. dogu bloku ulkelerinden birini ziyaret etmeyi dusunenler saniyorum bir kez daha dusunmustur bu filmden sonra.
ilkini izledikten sonra içimden hiç izlemenin gelmediği bir film.
ilkinden sahneler hala bazen aklıma gelir, hayır kötü olmuyor ama tü allah belanızı versin nerden geldi aklınıza diyorum. insan insanın tendonunu keser mi ya.
2.cisi ile bir gün yurtdışına gittiğimizde hostel gibi yerlerde kalırken bir değil 24234 kez düşünmemize neden olan devam filmi.
haa film vahşet sevenler için güzeldir, iyidir ama bi gün hostelde kalırken bu film akla gelirse o an film için nasıl bi duygu seline kapılır o insan epey araştırmak lazım.
bu filmi ceken, yapan, hazirlayan zihnin bir de bu isten paralar kazanmis oldugu gercegi düsünülünce adami kendi kendine su sekilde düsünmeye itebilme potansiyeline sahip rezalet; "ulan ben de o zaman film cekeyim, paralari cukallayayim. böle insan kafasi ile top oynasin cocuklar neyin. oooh miss"
ilk filminde bazı soru işaretlerini cevaplayan devam filmidir. öyleki kafamda halen soru işaretleri vardır. onun içinde 3. filmi beklemek zorundayımdır. izleyindir ama izletmeyindir.
sadece 1 kez kesinlikle izlenmesi gereken filmdir. 2. kez izlenmesi sadece zaman öldürmektir. filmde intikam duygusu beklemek hayal kırıklığına uğratır.
