Seksenlerin o güzelim bilim kurgularından, seneler geçse bile eskimeyen aynı keyfi veren filmlerinden. Öyle her sahnesinde kahkahalar attıran bir film değil ama keyifli bir aile filmi özellikle çocukların küçüldüğü bahçe sahneleri ve babalarının halleri çok iyiydi çevre detaylarını şahane yapmışlar.
Dost oldukları karıncanın arkasına bir yaprak bağlayarak kağnı yapıyorlardı. Babası kahvaltı niyetine az daha çocuğu yutuyordu filmde yanlız. Neyseki son anda gözlüklü çocuğu süt dolu kaşığın içinde fark etmişti. Bir de en sonunda Russell*'ın şapkası biraz küçük gelmişti.
4-5 tane çocuk bişey ışınlarına maruz kalıp karınca kadar olurlar.
evin bahçesine bi şekilde yolları düşer ve lakin amazon ormanları tadında bir yolculuk başlar. çiçek böcek ne ararsan karşılarına çıkar.genç kızla oğlan aşık olurlar.