holy motors

entry10 galeri0
    10.
  1. Valla filmden değil Türkiye tüm dünya fazla bir şey anlamamış. Ama kimsenin kral çıplak demeye cesareti yok. Hemen herkes burada şunu anlatmış, burada da şu metafor var diyor ama emin değil.

    Kendi açımdan söyleyim bu film sanatsa ben sanattan bir bok anlamıyorum. Evet, itiraf ediyorum anlamıyorum.

    Film bana göre önce hikayedir, senaryodur. Sonra oyuncuların performansı gelir. Tabii bunların hepsinin üstünde bunları gerçek anlamda güçlü bir şekilde yorumlayacak bir yönetmendir. Bu üçü de 10 üzerinden 7'lik performans sergileseler film harika olur. 8 ve üzeri muhteşemdir. Herhangi biri 10 olsa başyapıt olur. Bu filmde oyunculuk fena değil. Ben Denis Lavant'ı öyle de çok beğenmedim. Ama hakkını da yememek lazım girdiği 11 farklı karaktere giriyor adam. Filmi 11'e bölseler ortalama 10 dakika kalmıyor her bir karaktere.

    Ben öyle alttan alta bir şey anlatan flmlerden haz almıyorum. Hikaye net olmalı. Düşüneceksem oyunculuk gücü, hikaye ve özdeşleştirme üzerine olmalı. Yönetmen ne anlatmak istemiş diye düşünmek istemiyorum.

    Mesela "Babam ve Oğlum" hikaye güzel, oyunculuk güçlü ve yönetmen iyi. Hikaye çok içimizden. Yurt dışında başarılı olma şansı az. Ama bu topraklarda yaşayan hangi insan evladı bu filmden etkilenmemiştir. Çetin Tekindor mu Denis Lavant mı derseniz Çetin Tekindor derim.

    Düşünmek istiyorsunuz filmde... Alın size Matrix. Herhalde bu filmi seyreden her senarist "keşke benim aklıma" gelseydi diye hayıflanmıştır. Düşünmekse düşünmek, kafa patlatmak budur.

    Film beğenmek de zevk meselesidir ve herkesin zevkine de saygım sonsuz ama bana göre değil. Açıkçası ne bir yönetmenin iç dünyasını ve bilinçaltını merak etmiyorum, ne anlatmak istedi diye de kafa patlatmak istiyorum. Black Mirror'un herhangi bir bölümü ben de daha fazla düşünme duygusu uyandırıyor.
    1 ...
  2. 9.
  3. 8.
  4. akordeon sahnesi efsane değil mi ? izlediğim en op sahnelerden biri idi
    0 ...
  5. 7.
  6. 6.
  7. Fazlasıyla garip,sıradaşı ve farklı bir film.Filmi izledikten sonra açık söylemek gerekirse pek bir şey anlamadığımı söyleyebilirim ancak ertesi gün hem ekşi sözlüğe baktığım hem de filmin bazı sahnelerine tekrar baktığım zaman film hakkında bazı çıkarımlarım olabildi.Filmi izlemeden önce sakın sürükleyici veya dibine kadar dramatik bir film beklemeyin çünkü bu film sinemanın hiçbir türüne veya kalıbına sığabilecek bir film değil yani hangi türün filmi ben tam karar veremiyorum gerçekten çok garip bir yapım.Film baştan sona bir oyuncunun farklı farklı -hatırladığım kadarıyla- dokuz tane karakteri canlandırmasını bize izletiyor tabi film bu kadar basit değil alt metinler var ve bu alt metinleri anlayabilmek için filmi birkaç defa izlemek gerekebilir ama benim anladığım ve film hakkında okduduklarım kadarıyla film; gerçek hayattaki insanların hep farklı farklı insanlara bürünmesini anlatıyor olabilir yani hiçbirimiz asla tek bir insan modelinde değiliz ki hepimiz zaman zaman kendi çıkarlarımız için başka davranıyoruz film bunu eleştiriyor olabilir ayrıca film biraz The Truman Show tadında onu da söylemeliyim anladığım kadarıyla bu farklı karakterleri canlandıran başrol oyuncumuz başka kişiler tarafından kameralarla izleniyor veya ben böyle anladım bu film hakkında gerçekten tam olarak emin olabildiğim bir şey yok gibi.Filmin bence en sağlam sahneleri "deli karakterin" kısmında,gerçekten oyunculuğun da ve çekimlerin de başarılı olmasıyla o sahneler bence filmin en etkileyici sahneleri diyebilirim.Son olarak anlaması oldukça zor,farklı,garip,sıradışı bir film ben beğendimi söyleyebilirim,gerçekten dibine kadar farklı ve sanatsal bir film izlemek isteyenlere tavsiye ederim.

    7/10
    0 ...
  8. 5.
  9. kendini filozof sanan yönetmenlerin beyninin, daha doğrusu hayal dünyalarının içindeki saçmalıkları tam anlamıyla kustuğu ve izleyiciye derin bir film diye yutturduğu bir bakıma düşünce dünyasını çözmesini beklediği filmlerden biri daha. ve aynı zamanda entel takım diye tabir ettiğimiz tayfanın da yılın en iyi filmi ayaklarına yattığı bir filmdir. bu tip filmlere daha doğrusu yönetmenlerine demek isterdim ki; ''aptal ve karmaşık hayal dünyanız insanların umurlarında değil. herkesin beyninde kendi hayatıyla ve dünya ile ilgili yeterli miktarda zaten soru, karmaşa var. kısacası, madem bu filmleri çekmek zorundasınız.. hiç yoktan sinemaseverlerin onda biri bile etmeyecek derecede sayıları az olan entel kesime hitap eden bu tür filmler için yılın en iyi filmleri arasında diyerek içerik ve görselliğe önem veren, bir yönetmenin kafasındaki saçmalıkları görmek istemeyen, sinemaseverlerin geri kalan onda dokuzundan fazlasını kapsayan normal kesimi kandırmayın. eğer bu tür saçma filmler hakkında izleyiciyi ''çok özel, etkileyici, kesinlikle yılın en iyisi'' şeklinde kandırmaya çok meraklıysanız da bilin ki bunu yapmakla en fazla küfür yiyorsunuz.''

    yukarıda yazdıklarım yüzünden sakın ola ki filmi anlamadığım için böyle sert bir eleştiri yaptığım düşünülmesin. aksine filmi çok iyi anladım. leos carax gibi yönetmenlerin kafa yapılarını çözmüş bir izleyici olduğumu söyleyebilirim. sert eleştirimin sebebi de tam olarak bu zaten.. bu tür filmler yüzünden neredeyse iki saat boyunca bir yönetmenin hayal dünyasındaki karmaşayı(çözüldüğünde bile tutarsızlıklar içeren bir karmaşadan söz ediyoruz) çözüyorsunuz. film ilerledikçe bir umut bu karmaşık konu örgüsü sona erecek ve tutarlı ve keyifli bir filme dönüşecek diye bekliyorsunuz. ancak hevesiniz kursağınızda kalıyor. ve filmin sonunda hiç keyif almadığınızı, neredeyse iki saat boyunca zamanınızı boşa harcamış olduğunuzu fark ediyorsunuz. yani bu tür filmler beni o kadar hayal kırıklığına uğrattı ki en sonunda holy motors a patladı bütün öfkem. bana da ders oldu ama.. bir daha bu tür entel kesime hitap eden yönetmenlerin filmlerini izlemeden önce iki kere düşüneceğim.

    not: yukarıdaki ayrıntılı eleştiriyi okumaya üşenenler için yazdıklarımın özeti; izlemeyin!*
    1 ...
  10. 4.
  11. hiç öyle aman sanatmış aman dünya bir tiyatro sahnesiymiş yorumlarına yatmayacağım. bildiğin boktan anlamsız bir film.
    0 ...
  12. 3.
  13. Anladığım ancak sevmediğim bir film holy motors. Bunu izleyeceğinize Jodorowski ustanın El Topo ve Holy Mountain filmlerini izleyin inanın daha iyi bir şey yapmış olursunuz.
    0 ...
  14. 2.
  15. 2012 nin en iyi filmleri arasında.ilk bir saat ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz sonradan taşlar yerine oturuyormuş gibi oluyor ama yinede filmden sonra filmle ilgili yazılara,eleştirilere bakmakta fayda var.çünkü göndermeler,imgeler sık kullanılmış.
    0 ...
  16. 1.
  17. leos carax'ın adeta beyninin fışkırdığı ve denis lavant'ın mükemmel oyunculuğuyla sizi düşündürmeye hatta 'anlaşılmazlığa' götüren film.
    ilk bi ne oluyor diyorsunuz ama son sahnesiyle taşlar sanki gökten üç elma düşer gibi pat pat yerleşiyor.

    ayrıca eva mendes ve kylie minogue kısa da olsa filmde yer alıyor. fransız yeni akımın etkilerini yine bu filmde görebiliyoruz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük