Yanlış yolda doğru aranmaz beyler Hollanda haklı demek hiçbir vatansevere yakışmaz ister seversin ister sevmezsin ama o bakan senin kimliğini temsil ediyor yapılan tam anlamıyla şerefsizliktir kisiyi elestirebilirsin ama olayı hakli görmek sana bana yakışmaz dogru oturup egri konusmayin...
şu işe bak.kendi ülkemizi sonuna kadar savunamayacağımız durumdayız. o derece nefret ettirdiler kendilerinden. işin iç yüzünü onlardan başka kimse %100 bilemez ama her türlü "bizi" haklı bulmak isterdim ama nedense bizimkilerin hanzoluğunun iticiliğinin kurbanı olduğumuzu düşünüyorum.
kimi yandaşın bir araba laf salatası yapmasına vesile olan mevzudur.
yandaş, madem hollanda'nın haksız olduğunu düşünüyorsun, neden şurada (bkz: hollanda ya hemen şimdi yaptırım uygulansın) adın yok? bunca laf edene kadar katılsana çağrımıza a iki yüzlü?
hollanda'nın ve almanya'nın miting düzenlemeye engel koymasının sebebi terör ihtimali!
yapılabilir mi?
evet
etik mi?
hayır
koruyacaksın, ben burada bomba patladığında nasıl devletime kızıyorsam senin görevin korumak! fakat orası hollanda ve almanya kendi tasarrufları!
fakat bakana yapılan ve türkiye cumhuriyeti vatandaşlarına yapılan müdahale kabul edilemez! kimse türkiye cumhuriyeti bakanına bu müdahaleyi ya da vatandaşına bu şekilde davranmayı normal gösteremez!
tabi akp nin dış ülkelerde yaptıklarını
ve yurtiçinde muhalif kesimlere yaptıklarını da unutmuyorum!
Hollanda'nın yaptığı çok sert bir tavır.
Ama diplomasi diliyle ve açık açık ve defalarca "Gelme" dedikten sonra neden illa ki "giderek" ülkemizi bu zor duruma sokuyoruz.
Hollanda'nın neden "Gelme" demesi üzerine diplomatik kriz çıkarmak varken şimdi zedelenen onurumuz, şiddete maruz kalan soydaşlarımız için kahroluyoruz.
Hollanda ne kadar haksız olursa olsun gelme dedikten sonra bu neyin meydan okumasıdır anlamak mümkün değil...
Evet, uluslararası diplomasi diline aykırı davranmış olabilirler, Yıllarca bize karşı kullandıkları "barbar" kelimesinin hakkını vermiş olabilirler ve daha aklıma gelen bir çok kabul edilemez tavır, hakaret resmen, kabul edilemez...
Ama neden gidiyorsun inatla...
Adamın ülkesi...
Bunu "Mavi Marmara" da da yaşamadık mı? AKP ne zaman akıllanacak?
Açın gazeteleri bakın, israil'li yetkililer bas bas bağırdı o zaman da "Gelirseniz vururuz" diyerek...
Yine de engellemediniz o gemiyi... Engellemediğiniz gibi gazı da verdiniz.
Sonuç ortada.
Ne oldu peki... Ölen öldüğüyle kaldı.
Bir özür, bir miktar para ve hadi eyvallah.
Daha da acısı Erdoğan çıkıp bir de "Size ben mi gidin dedim" deyivermedi mi?
Böyle mi zihniyetle Dış Politika nasıl yürütülür anlamak mümkün değil.
AKP'li yetkililerden çok rica ediyorum... Hatta yalvarıyorum.
Ne olur bol keseden atmayın. Yok şunu yaparız, yok bunu yaparız...
Biliyoruz ki ülke olarak bir gücümüz yok.
O güç askeri falan da değil, ekonomik.
Bu rezalette tek tesellimiz tüm siyasi partilerin bir arada güç birliği yapmış olması.
En azından bu noktada hemfikir oldular.
Son olarak Wilders'a bir şey de diyemiyorum.
Kendimden utanıyorum.
Çünkü onun Türkler karşısındaki hislerini ben de Suriyeliler'e karşı hissediyorum.
Benim insanım işsizken onlara çalışma izni verilmesine, benim öğrencim sınava 15 dakika geç kalınca sınava alınmazken onlara sınavsız üniversite hakkı verilmesine, benim memurumun maaşına 50 lira zam yapılırken Suriyelilerin yaş farkı gözetmeksizin devletimden 80 lira almasına ben de tahammül edemiyorum. Irkçı mıyım anlayamıyorum. Değilim diye biliyorum ama ben de birilerini gözeteceksem benim insanımı ve benim toprağımı gözetmeyi doğru buluyorum.
Şu yazılanlara bak ya sizin idrak yollarınız kapanmış sayın yazarlar. Hollanda haklıdır diyen ya islam ya vatan düşmanıdır ortası yoktur. Bu kadar nettir mevzu.
Suriyeli bakanın türkiye'ye gelmesiyle kıyaslamışlar bir de. Kimse kusura bakmasın ben bu seviyedeki bir insanı muhatap alamam. Suriye seçim sistemini baas rejimini vs araştır oku diyeceğim ama ümitsizim. O yüzden bırakın esed'i sıkıyorsa herhangi bir bakan gelsin. Baas'ın pilotunu bile kemirmek için hali hazırda bekleyen binlerce insan var yiyorsa siyasiler gelsinler. Bu şekilde anlatmak lazım size belki düşer.
Bakan hollanda'ya miting yapmak için gitmedi. Konferansa gidiyorlar. Bunu chp-hdp ortak çalışmayla yapınca demokratik hak özgürlük oluyor türkiye cumhuriyetinin bakanı yapınca siyasi propaganda oluyor. iki yüzlüsünüz iğrençsiniz. Siz ve dedeleriniz hiçbir zaman bu vatandan yana olmadı, olamazsınız da zaten. Siz bu ülkeye yapışmış kenelersiniz.
Bu ne oluyor mesela. Bu vekiller ellerini kollarını sallaya sallaya siyasi propagandalarını yapıyorlar. Türkiye cumhuriyeti bakanlarına akan leş salyalarınız bunlar için de aktı mı? Bu almanya, hollanda hdp-chp milletvekillerinin gayet siyasi propaganda içerikli konferans yapmasına izin veriyor da diğer taraftaki vekillere neden karşı çıkıyor? Hollanda terör örgütlerine göz yumuyor ama mesele türkiye cumhuriyeti bakanlarına gelince aslan kesiliyor. Bakın siz ülkeyi bölmek için her türlü oyunu çeviren kafir batıyla aynı zihniyettesiniz.
Mesele şu taraf bu taraf meselesi değil. Batının Bu ikiyüzlülüğünü görmemek için kör olmak gerek. taassup haline gelmiş ideolojileriniz sizi objektif düşünmekten alıkoyuyor. Küflenmiş ideolojilerinizden ödün vermemek için hain olmayı seçiyorsunuz.
Almanya, isviçre, Hollanda Türk vekil ve bakanların miting yapmasını yasaklarken, Türkiye'de ise akşener'in miting için Kütahya'da 9 salonu iptal edilip ancak 10. Salonda yer bulabilmişlerdir.
vatan sevgisi olmayan birinin beyanı. diplomatik dokunulmazlığı olan bakan, istediği yerde, istediği büyükelçiliği veya konsolosluğa gitme hakkı vardır. Nokta.
dhkp-c yahut pkk yahut da her hangi diğer bir terör örgütünün mitinglerini asla yasaklamayan bir ülkeden bahsediyoruz.
Boşuna nefes tüketmeyin, bizans artıkları anlamak istemeyeceklerdir..
türkiye'de ikamet eden çok sayıda alman vatandaşı var. alman bir sağ parti gelse dese ki, "alanya'da miting yapacam", biz diyecez ki, "lan bu ipneler azınlıkları sevmiyor zaten, miting falan yok yasak" kim ne diyebilir? kendi ulkende güvenlik gerekçesiyle istediğin etkinliği yasaklamak, ertelemek vs. senin elinde. hollanda da bunu yapmış.
diplomatik bir şekilde çözüme gidilmesi gereken olayda, nişan atmaya giden dünür gibi davranamazsın. bu olayın muhatapları var çözmesi gereken. ki çavuşoğlu kendi dedi, adamlar evvelden uyarı yapmışlar, "bizde de seçim var, ortam gergin, sıkıntı olursa sizi iptal ederiz", çavuşoğlu da demiş ki, "konuşur hallederiz kanka hele bi o zaman gelsin bakarız" (kendi beyanı) yani günler öncesinden belli olan bir hususta sırf gerginlik çıkarmak ve bu krizi oya devşirmek için yapılan yanlış bir hareket bu.
Yahu aynisini bizim hukumet Hollanda'ya yapsa sözlükteki çomarlar "Nasıl posta koydu, sen kimsin bizim ülkemizde propaganda yapacaksın eminikü" diye gezeceklerdi.
Dostlar bu embesiller sebep-sonuç ilişkisi kuramıyorlar. Bunlara sonuç veriliyor, sebebi kendileri uyduruyorlar. O yüzden akpli çommyler ile tartışırken standart bir beyne sahip oldukları varsayımı ile şu sebepten şu sonuç çıkar yolu izlemeyin. Beyin o şekilde çalışmıyor.
Diplomatik pasaport (siyah pasaport), diplomatik vize diye bir durum var. Bunun üzerine de diplomatik dokunulmazlık diye bir durum var. Biliyorum sen bunların anlamını bilmiyorsun. Bakanların hepsinde bu vizeden mevcuttur. Bakan denilen şahsın ne anlama geldiğini de sanırsam kavrayamıyorsun. Şu an bilgisiz biri ile konuşup kendimi paralamama hiç gerek yok. Bunları önce bir oku, anla, ne demek bir öğren ondan sonra seninle bir güzel tartışalım.
Edit : bilgisi olmayıp fikri olan ve bunu fütursuzca savunan kesime karşıyım arkadaş. Bu olayı çıkıp alkışlayanlara da karşıyım.
aile bakanı almanyada esnaf ziyareti yaptıktan sonra, aynı saatlerde gerilmeye başlayan hollanda ilişkilerini bile bile illaki rotterdam'a gideceğim diye tutturuyor.
senin orada konsolosluğun var, dışişleri bakanın var, durum hassas. bütün bu ahval ve şerait altında neden ısrarla girmeye çalışıyorsun? neden hollanda hükümetini tahrik ediyorsun? demezler mi adama diplomasi diye bir şey var diye?
diplomasiyi bilmiyorsun, normal hayatında da hiç mi öğrenmedin böyle gerilimli anlarda karşı tarafı tahrik etmenin tehlikeli olabileceğini?
e sonra adamlar terbiyesizlik yapınca kuyruğunu kıstırıp efelenirsin işte böyle.
katildigimdir. ya arkadas memleket adamlarin memleketi, elbette kurallari da kendilerinin kurallari. sen kafana gore comarlarini meydana toplayip, kafa sikeceksin ve adamlar buna musade etmeyince nazi oluyor. olm salak misiniz lan siz?
cume aleme rezil oldugumuz yetmiyor, bir de hollandaya laf eden comarlarla ugrasiyoruz.
şerefsiz ve de çok küfürbaz yandaşların "propaganda değil, halkla buluşma" yalanıyla inkar etmeye çalıştığı gerçektir.
ulan sizin lügatınızı (bkz: akp sözlüğü) silkeyim it herifler! lan her kavramın içine sıçtınız, her kavramı saptırdınız hala utanmıyorsunuz be! ne demek "halkla buluşma"? bakanın "halkla buluşma" yapmaktaki maksadı ne? tabi ki siyasi propaganda yapmak ki bunu kendileri de inkar etmiyorlar zaten.
lan bir hukuk devletinde kendi devletinin hukukunu (bkz: yurt dışında siyasi propaganda yapmak yasaktır) takmayıp, kafasına göre tavır alanlar meşru yöneticiler değil olsa olsa çete olur.
2008 yılında akp tarafından kabul edilen yasa tasarısında “Yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz.” maddesi var. hollanda dibine kadar haklı. hatta adamlar kalkıp ''kardeşim sen kendin ülkende böyle bir yasa çıkarmışsın hayırdır sana'' dese cevap verecek yüzleri var mı ? tabi ki var. yüzsüzler ordusu.
şimdi o elinizdeki hollanda bayraklarını sakince yere bırakın ak koyunlar.
e: imla.
e2: şunu bile eksileyenler var aq. kardeşim sizin bunu eksilemenize üzülmem ben. neye üzülürüm biliyor musun ? ortada kapı gibi (üstelik savunduğunuz hükümetin) kendi elleriyle meclise sunduğu ve kabul ettiği yasa tasarısı varken bunu görmemek için kafanızı kuma gömmenize üzülürüm. üzülürüm ki; doğruya doğru-yanlışa yanlış diyemeyecek kadar körleşmiş, vicdanını kaybetmiş, hayat değerlerini yitirmiş, köleleşmiş, riyakarlığın dibine batmışsınız.
