yıllar önce lisede matematik dersinde hoca trigonometri anlattığı dönemlerde bazı soru tiplerinde kullanılan birkaç formülün hangi yöntemle elde edildiğini anlatmak ister fakat zaten karışık olan ispat ikinci dersin son dakikalarıyla birlikte hocayı yormuştur ve hoca işin içinden çıkamaz. ders zilinin çalmasına çok kısa bir süre kala bir arkadaşın arka sıralardan "hocam bu size ödev olsun" cümlesi hocanın bütün sınıfa patlamasıyla birlikte denklem ispatının da o yıl gümbürtüye gitmesine neden olmuştur.
ilkokuldayım, zıpır veledin tekiyim. ingilizce derslerim hep iyidir fakat dersleri takmam. takmadığım günlerin birinde bunu farketmiş olacak, geldi talihsiz hocamız başucuma:
bazen hocayı iyi bozar.
hoca öğrencilere yaklaşır ve "ben de sizin arkadaşınız gibiyim, konuşmanıza ortak olayım" der.
öğrenci piç ya amk, "sen bizim arkadaşımız değilsin" diye atarlanır. öğretmen sınavda hepsini döker.
-kızım sen her üniversiteye gideni âlim mi sanıyorsun?
+yok hocam, olur mu öyle şey? her üniversite mezununun âlim olmadıgını çok net görüyorum şu an...