öğrencinin bakış açısıyla alakalıdır. kolay sorduğunuz an bile ters köşeye yatarlar. cümlenin öğelerini sorarsınız. cümlenin uzunluğunu görünce psikolojileri ters köşeye yatar; yatıran siz değilsinizdir aslında. oysa sorduğunuz sadece yüklem ve özneden oluşan bir cümledir.
bu önyargıyı kırmak elinizde gençler; yoksa öğretmen ne yapsın? yanıtları söylediğin an bir öğrenci book dediğiniz halde yanındakine book nasıl yazılır lan deyip yazılı kağıdına "bok" yazıyorsa bu hocanın ters köşeye yatırması mıdır? gülümseyin, gülümseyin, ben de yazarken gülümsedim zira.
istiklal marşı ne tür bir şiirdir sorusuna "aşk" şiiridir ve konusuna göre koşma türlerinden güzellemeye girer yanıtını alırsanız öğretmenin bu sorudaki ters köşeye yatırma olayı nerdedir? oğlum bari vatan aşkından dolayı böyle yazdım diye bir açıklama yap da; "çevir kazı yanmasın" atasözünü bildiğin için mutlu olalım hiç olmazsa.
nasıl olsa burdan sormaz diyip asla çalışılmayan. Ancak sınıftaki başarılı bir veya iki öğrencinin tüm kitabı yalayıp yuttuğu için kolayca cevapladığı sorudur.
test yapacağım deyip klasik sınav yapması.
olan bizim gibi;
-test yapacak nasılsa 50 alsak yeter, gel iki maç atalım pes de
diye sınava çalışmayan aynı zamanda nette fink atanlara oluyor sonra.
hocanın otuz iki bin derste anlattığı o kadar konudan değil gidip kitabın en kuytu yerinde kalan yeri yada hiç beklenmeyen -oha bunu da sormaz herhalde denilen- yerden soru sormasıdır.