pek sık rastlanmayan durumdur. hocanın unutkanlığı üzerinde ise yada tuvalette heyecanlı işlerle meşgul olmuşsa unutma ihtimali çok yüksektir.
yıllar önce lise 3. sınıfta din dersi işlemek için kitaplarımızı defterlerimizi hazırladık hocayı bekliyorduk. hoca içeri girdi konuyu anlatmaya başladı sınıfta bi gülme sesi hakim olmaya başladı. o sırada hocanın alette aldı başını gidiyor tabi. hoca gülme sesinden pek haz etmeyince sınıfa neden gülüyorsunuz diye sordu. bende tabi o zamanlardan beri en asil duyguların yüce insanı olduğum için hocaya direk ''hocam donunuzun rengide güzelmiş.'' dedim. bunu duyan hoca elini hemen dükkana attı ve kapattı. ders sonunda bana teşekkürlerini sunmayıda unutmadı.
lisedeyken başıma gelen bir hadisedir kendisi efendim. sabahçı olmanın vermiş olduğu zaten büyük bir yorgunluk vardır bünyede ve o uyku sersemliğiyle yarı gözün açık yarı kapalı hocayı bekliyordum. birden içeri hoca girivedi ve gördüğüm manzara beni şok etmişti. sabahın o saatinde hocanın dükkanlar açıktı ve adeta bana göz kırparcasına aradan çıkmış beyaz slip olarak tahmin ettiğim donu ile gözler önündeydi.
iyi dersler dediğinde hayırlı işler diyerek kendisini motive ettim ama sanırım duymadı duysaydı sanırım durumu çakozlayabilirdi. arkadaşlar gülmemek için kendimizi her ne kadar da zor tutsak da bir şeylerden şüphelendiği kesindi. neysa lafı fazla uzatmadan sadete gelelim bütün bir ders boyunca dükkanlar açık gezdi. elini her cebine soktuğunda gerilen fermuarlı bölüm hocanın mal varlığını gözler önüne sermişti.
lise de başımıza gelen bir hadisedir. edebiyat hocamız derse dükkanları açık unutmuş. işin ilginci bunu farkeden bir kız olmuştur. bu arada bu kızda en hoppala olanındandır. sonra bizim arka sıraya haberi uçurmuştur. içimizde hocanın en sevdiği efendi olana söyleyip ''hocayı çağır söyle ayıp'' şeklinde uyardık. sonra hocaya seslenip yanına çağırdı. sonra sınıftan çıt çıkmadı. hoca nın fermuarı kapatma sesi sınıfta yankılandı. sonra zaten bir iki kişi koyverince hoca bir iki uyarı ve sertlik ifadesinden sonra tenefüste üstüne geyikler dönmeye başladı. fakat biz hala bu durumu ilk o kızın farketmesi üstüne odaklanmıştır. acaba o kızda oraya mı odaklandı.
bir lise'de gerçekleşen bir olaysa bütün sınıf gizli gizli salak salak gülmektedir. bir üniversite'de gerçekleşen bir olaysa hoca ders esanasında arka tarafa doğru geldiğinde çıkar bir arkadaş sessizce söyler.
lise hazırlık sınıfandaydım.ingilizce dersi bir öğretmen için 3 saat boyunca aralıklarla sürmekteydi.bizim erkek öğretmenimiz derse dükkanı açık sekilde girdi,gerile gerile 3 saat boyunca sınıfda dolaştı neden bilmiyorum kimse hocayı uyarmak durumunda bulunmadı,sanırım hocanın sevilmemesinden kaynaklıydı.bugün olsa yaparmıydım,uyarırmıydım,bilmiyorum swh swh
Hele de bu hoca dinciyse yere yatınılası birşeydir ki allah düşmanıma vermesin denen olaylardandır. Bizzat yaşanmıştır. ilk farketmenin verdiği ergensi heycanla kulaktan kulağa yayıp, bütün sınıfı hocanın pipisine baktırmak farklı bi duyguydu tabi. Bütün kızların bakıp da erkeklerin bakmaması da gözlerden kaçmadı. Ulan dinci allah da seni güldürsün, yıllardır uçmayan kuşun kafesini nası da açık bıraktın öyle? denilmiş, lise anıları arasında yerini almıştır.
Ps: Bu olay sonucunda bi yıl boyunca o hocayı ciddiye alamazsınız, sıfır verse de ulan hoca yea diyip oturursunuz. O denli sikko ve matrak bi durum.