okul zamanı ödevini yapan bu tip, daha hoca sınıfa adımını atar atmaz yuvalanmaya başlar. sağa sola "on dakka sonra ağzınıza sıçırtçam" bakışları ataraktan doğru anı kollar. bu arada ödevini yapmayan diğerleri ise kıvranır durur. işte o anda bu hayvan ayağa fırlayarak hocam ödev vermiştiniz der, verilen ilk tenefüste de milletten ödül niyetine dayak yer.
profesyonel öğrencii
-hiç bir zaman ödev vardı diye hatırlatmaz.
-kopya çeken arkadaşını piyonlamaz ama tehdit le yardım talep edebilir.
-bu tarz amatör öğrencileri dışlamayı çok iyi bilir.
-okulu çokta ciddiye almaz.
-ama çokta savsaklamaz
-hocasına göre ödev ,kılık kıyafet ,saç baş , makyaj yapar.
-nabza göre şerbet verir.
-profesyonellikte artık son noktaya ulaşmışsa sadece okulunun son senesinde taktir veya teşşekür almak için çalışır , daha önce ki seneler almış ise aile çıtayı her zaman yüksek tutacaktır .
kısaca hocam ödev vermiştiniz diyen gerzek öğrenciaslında öğrenci olamamıştır daha bu hamlesinden sonrada zordur.
ödev yapmayan ve sınıfın büyük çoğunluğunu oluşturan kitlenin, ödev yapan öğrenciyi pataklaması girişiminin başlangıcı olan cümle.
ama haksız da değildir şimdi çocuk yani gece boyu internette dolaşmayıp, arkadaşlarla maça gitmeyip oturmuş ödev yapmıştır? haksız mıdırı? yapmasın mıdır?
bazen ben de sabahlara kadar bir ödevi yapmakla uğraşırım. sonra sınıfta uyuklarken hocanın kontrol etmesini beklerim. aklına gelmez. sınıfta çoğu kişi de hatırlatmaz. ama ben hatırlatsam sınıfın bir olup bana dalma ihtimalini veya tavır alma ihtimalini düşünerek susarım. ama bazı tipler vardır zaten birilerinin onu sallaması veya sallamaması gibi bir problemi yoktur. ödevi hatırlatır, hocaya gösterir. hoca sınıfa ayar verir. kimse bunun yüzüne bakmaz ama zaten birilerinin onun yüzüne bakması gibi bir arzusu da yoktur. belli arkadaşları vardır. işte böyle.